Kesişme: Eren ve Aiden
İsimler, diller, coğrafyalar farklı da olsa; insanlar damarlarında aynı renkte dolaşan kanları ile her yerde aynı.
15 Ağustos 1998 sabahı Kuzey İrlanda’nın küçük bir kasabası hiç unutamayacağı bir güne uyanmıştı.
Omagh’da kuzey ülkelerinin çok sevdiği yazın sıcağı patlayan bir bombanın yakıcı ısısı ile yer değiştirmişti. Saatler 15.10’u gösterdiğinde Omagh’ın “İstiklal caddesi” sayılan en merkezi noktası patlayan bir bomba ile sarsılmıştı.
Ölen 29 insanın pek çoğu 20 yaşın altındaydı.
En küçüğü sadece 15 yaşındaydı kurbanların. Omagh bombasının arkasında İrlanda Kurtuluş Ordusu vardı. Kuzey İrlanda’yı İngiltere bayrağından ayırmak isteyen örgüt.
Tıpkı Türkiye’nin başında 40 yıldır devam eden terör sorunu gibi bir sorunun uç verdiği ve en acı meyvesini gösterdiği gün oldu 15 Ağustos.
İRA tam 36 yıl boyunca, 1969’dan 2005’e kadar pek çok eylemle hedefine ulaşmaya çalıştı. Bu eylemlerin en ağırlarından biri Omagh’da yaşandı.
Savunmasız insanların yok edildiği bu katliam ayrılıkçı terörün modern zamanlara damga vurmuş en acı hatıralarından biri olarak tarihte yerini aldı.
Aiden Gallagher da 21 yaşında kopmuştu dünyadan. Babası Michael bu olayın ardından diğer kurban yakınları ile bir araya gelerek, olayın acısını hafifletmeye çabaladı.
Omagh için bir film de çekildi…
Filmin merkezinde Aiden’in hikayesi vardır. Kendine sadece bir kot almak isteyen bir delikanlının, hayatının sönüşüne yolculuğu ve babasının Aiden’in anısı için nasıl bir aktiviste döndüğü anlatılır filmde.
Omagh’ın üzerine U2 grubu “Dünya’da Barış” şarkısını yazar. Atatürk’ün “yurtta sulh dünyada sulh” sözünün bir tekrarı gibidir bu şarkının adı.
“Dünyada cennete şimdi ihtiyacımız var” diyerek başlayan şarkı “kurbanların adının tüm büyük fikirlerden daha değerli olduğu”nu söyleyerek devam eder ve “dünyada barış” nakaratı ile son bulur.
“Türkiye dünyanın neresinde?” sorusuna bir yanıt arayacak olsak; herhalde, Omagh’dan Trabzon Maçka’ya bir çizgi çizmek gerekir.
Aiden ve Eren…
Ayşe Bülbül ve Michael Gallagher.
Birbirinden uzak ve birbirine soğan zarı kadar yakın aslında.
IRA yada PKK.
Omagh yada Maçka.
Eren yada Aiden.
Ayşe yada Michael.
Çok mu uzak birbirine?
Bence değil hem de hiç değil.
Eren’in filminin vizyona girdiği günde; dünyada bir yolculuğa çıkmazsak Eren boşa vefat etmiş olacak.
Nasıl İrlanda kendi derdini çözdü ve barışa ulaştıysa biz de derdimizi çözebilir ve barışa ulaşabiliriz.
Türkiye tıpkı 36 yıl IRA ile uğraşan İngiltere gibi, PKK ile uğraşıyor.
İsimler, diller, coğrafyalar farklı da olsa; insanlar damarlarında aynı renkte dolaşan kanları ile her yerde aynı.
Et ve kemiğin, kan ve terin karışımı insan oğlunun dili farklı da olsa, gözyaşının tadı hep aynı.
Eren için annesinin döktüğü yaş ile, Aiden için babasının döktüğü yaşın içindeki tuz oranında bir fark olabilir mi?
İngiltere’nin başındaki derdin çözülmesi için harcanan çaba, emek ve enerji sizce Türkiye’de harcanıyor mu?
Kimse çözüm süreci falan demesin.
Samimiyet testini geçememiş, güncel siyasete kurban edilmiş süreçlerden kimseye hayır gelmez.
1980’lerin İngiltere’sinde Sinn Fein ayrılıkçılığın temsilcisi, lideri Gerry Adams ise bu hareketin başı olarak bir düşman imgeydi.
27 Haziran 2012 tarihinde Adams’dan daha da radikal bir Sinn Fein üyesi, komutanı Martin Mc Guiness’in elini sıkan kişi İngiltere’nin kraliçesinden başkası değildi.
İngiltere ve Sinn Fein bu el sıkışmanın gerisine hiçbir zaman düşmedi…
Sinn Fein hala Birleşik ve İngiltere’den bağımsız bir İrlanda hayali kuruyor.
İngiltere, Kuzey İrlanda sorununu değil terörle meselesini çözdü.
Bunun için kendisi gibi düşünmeyen herkesi öldürmesi yada hapse atması gerekmiyordu.
Eren Bülbül için çekilen filmin kalıcı bir insani barışa katkısı olur mu?
Mevcut kafalarla çok zor.
HDP’nin sivil siyaset çabalarının bütün liderlerinin hapse sokulması ile sonuçlanması bu konuda ümitleri azaltıyor.
Yine de insanın olduğu yerde ümit bitmez.
Türkiye de en az İngiltere kadar yaralarıyla yüzleşmeyi onarmayı hak ediyor.
Eren de Aiden de boş yere ölmedi.
Şiddet dünyanın her yerinde aynı ve dünyanın tüm insanları için yaşamdan daha değerli bir fikir henüz icat edilmedi.
Tam da U2’nun söylediği gibi.
https://www.youtube.com/watch?v=PZiH77MgoSY
Yorumlar
Popüler Haberler
Atatürk Havalimanı Katliamı: Ağırlaştırılmış müebbet alan IŞİD'liler tahliye edildi
'Ölünce beni kim yıkayacak?': TRT'nin reklam panoları tepki topladı
Komisyonda mikrofonlar açık unutuldu: 'Çok yanlış yaptı Bakan Hanım'
AK Partili Belediye Başkanı, AK Parti ilçe başkanını Ülkü Ocakları üyelerine dövdürdü
Bakan Fidan: HTŞ, yıllardır bizimle işbirliği içinde oldu
İstanbul'da deprem meydana geldi