İYİ Parti Lideri Akşener: "Atatürk'ün annesine hakaret edene gereğini yapamadım. Özür diliyorum. Sarayda ağırlandı o"
İYİ Parti lideri Meral Akşener, "Atatürk’ün o mübarek anasının genelevde çalıştığını söyleyen bir şerefsize gereğini yapamadım. Özür diliyorum. Sarayda ağırlandı o şerefsiz, Sarayda ağırlandı o ahlaksız. Gereğini yapamadım. Özür dilerim" dedi.
Akşener, 'Ben Kadınım Umudun Adıyım' programına katılmak için gittiği Mersin'de il başkanlığı önünde kendisini bekleyen kalabalığa, "Esasında siz olmazsanız biz olmayız. Siyasetçi önce kendi partisinin mensuplarıyla varolur. Daha sonra da seçmeninin verdiği oyla, ona yaptığı tercihle bu ülkeyi yönetir. Siyasetçiler ‘Bu ülkeyi ben daha iyi yönetirim’ diye yola çıkarlar.İYİ Parti'nin tüm mensupları bu milleti başının üstünde taşır. Bu milletin tercihlerine saygı duyar. Kadınıyla, erkeğiyle saygı duyar. İYİ Parti demek; akıl demektir, strateji demektir. İYİ Parti demek çözüm demektir. İYİ Parti demek, temiz bir dil, saygı demektir. İYİ Parti demek seçmene saygı demektir. İYİ Parti demek seçmenin ferasetine teslim olmak demektir. İYİ Parti demek, hiç kimseden korkmamak, sadece Allah'tan ve bu milletten çekinmek ona teslim olmak demektir." diye seslendi.
Akşener, konuşmasının ardından partiye katılan kişilere rozet, evlilik hazırlığı yapan bir çifte de nişan yüzüklerini taktı. Daha sonra Mersin Kalkındırma ve Dayanışma Derneği tarafından düzenlenen "Ben Kadınım Umudun Adıyım" programına katılmak için Yenişehir Atatürk Kültür Merkezine geçti.
"İYİ PARTİ AKIL VE STRATEJİ DEMEKTİR"
İYİ Parti’nin seçmeni velinimet olarak gördüğünü belirten Akşener, şunları söyledi;
"İYİ Parti’nin tüm mensupları bu milleti başının üstünde taşır. Bu milletin tercihlerine saygı duyar. Kadınıyla, erkeğiyle saygı duyar. İYİ Parti demek; akıl demektir, strateji demektir. İYİ Parti demek çözüm demektir. İYİ Parti demek, temiz bir dil, saygı demektir. İYİ Parti demek seçmene saygı demektir. İYİ Parti demek seçmenin ferasetine teslim olmak demektir. İYİ Parti demek, hiç kimseden korkmamak, sadece Allah’tan ve bu milletten çekinmek ona teslim olmak demektir.
"UCUBE SİSTEMLE İLGİLİ YAPILACAK SON SEÇİM"
"Bu seçim bu ucube sistemle ilgili olarak yapılacak son seçimdir" diyen Akşener, sözlerini şöyle sürdürdü;
"Dolayısıyla kazanmak durumdayız. Parlamenter sisteme geçişin konuşulduğu, tek adam sisteminin ortadan kaldırılacağına dair sözlerin verildiği ve milletin dertleri üzerinden üretilmiş çözümler üzerinden rekabet edildiği bir seçimdir.
"İYİ PARTİ KURULDU HER ŞEY DEĞİŞTİ"
"Bugünkü ucube sistemin müsebbibi biz değiliz. 2017’de hayır oyu çıksın diye çalıştık. Her türlü eziyete rağmen direndik. Daha sonra İYİ Partimizi kurduk.
Kapatın gözlerinizi İYİ Parti olmasaydı bugün bu ülkede ne koşuluyor olacaktı? Bugün yarına yönelik ‘Cumhurbaşkanınız kim olacak’ sözü söylenecek miydi? İşte İYİ Parti kuruldu, bir şey değişti, bu ülkede her şey değişti.
Dolayısıyla inşallah bu seçimde İYİ Parti’nin varlığı bu ucube sistemi ortadan kaldıracak. Neyle kaldıracak milletimizin oylarıyla, neyle kaldıracak demokrasiyle, neyle kaldıracak sandıkta kaldıracak. İnşallah bu seçimi bu irade kazanacak."
"SÜLEYMANİYE’NİN YIKILMASINA MÜSAADE ETMEYECEĞİZ"
Mehmet Akif Ersoy’un "Hadi gel yıkalım şu Süleymaniye'yi desen, iki kazma kürek, iki de ırgat gerek. Ancak, hadi gel yapalım şunu geri desen, Bir Sinan, bir de Süleyman gerek." sözlerini de hatırlatan Akşener, şunları kaydetti: "Bu sözün anlamıyla; bu seçim ya Süleymaniye’nin yıkılması ya da Süleymaniye’nin muhafaza edilmesi anlamına gelecektir. Biz İYİ Partililer, Süleymaniye’nin yıkılmasına müsaade etmeyeceğiz. Bu ülkeyi; iki kürek, iki kazma, iki ırgat eliyle bu hale getirenlerin, yarın bunu devam ettirmelerine müsaade etmeyeceğiz."
"ACILARIN KADINI OLMAK İSTEMİYORUZ"
Cinayetlere kurban giden kadınların isimlerini sayan Akşener, "Bergen 1989'da 30 yaşındayken ölmüş, Özgecan'ımız 19 yaşında yeni öldü. Emine Bulut, kaç yıl oldu. Yıl 89, yıl 2016,2017, 2020, 2022… Bir ayda 4 kadın katledildi bu ülkede. Acıların kadını olmak istemiyoruz. Bize biçilen ömrümü kul eyledim demek istemiyoruz. Bu cepkenler Anadolu, tarihimiz… Çok daha ileriydi. Anadolu'ya ilk adım attığımızda Türk tarihi kadına değerle doludur. (Elindeki cepkeni göstererek) Bu cepken ne biliyor musunuz? Tacize uğrayan, tecavüze uğrayan, eziyet gören kadının zırhıdır, zırhı. Bugün bu cepken var mı? yok! Niye yok? Çünkü sesimizi duyan yok." dedi.
"MİLLİ MÜCADELE'NİN İLK ATEŞİNİ BİZ KADINLAR YAKTI"
Akşener, Kurtuluş Savaşı'nın kazanılmasında kadınların önemine dikkat çekerek şunları söyledi;
"Nene Hatun, 3 aylık çocuğunu bırakmış savaşa gitmiş. Peki Mersin'de, Yozgat'ta, Konya'da, Erzurum'da, İstanbul'da, Kocaeli'nde, İzmir'de Milli Mücadele'nin ilk ateşini kim yakmıştır? Biz yaktık, biz kadınlar. Henüz erkekler karar vermemişken, biz müdafa-i kadın derneklerini kurduk.
Dünyanın her bir şehrine, Avrupa'nın her bir şehrine neler yaptık biliyor musunuz? Onlara vicdanı hatırlatan tamimler gönderdik, yazılar gönderdik, telgraflar gönderdik ve batının askerinin mümkün olduğunca hızlı çekilmesini biz sağladık."
"ATATÜRK, HAKKI HAKKA VEREN BİR LİDERDİ"
Atatürk'ün kadınlara bıraktığı mirası, kadınların yeteri kadar yayamadığını vurgulayan Akşener kendisini de eleştirerek şöyle konuştu:
"Atatürk hakkı hakka veren bir liderdi. Atatürk, Türk kadınına, Anadolu kadınının emeğine saygı duydu, dünyanın pek çok batı ülkesinden önce seçme ve seçilme hakkını verdi. Aslında vermedi, aslında bize duyduğu saygıyla ‘bu sizin hakkınızdır alın' dedi. Peki biz ne yaptık?
Biz özellikle, benim gibi tuzu kuru kadınlar. Ben STK'lardan gelirim. Kadın hakları derneklerinin organizasyonlarının içinden gelirim. Biz maalesef elimize aldığımız o mirası yeteri kadar yayamadık.
Ben Meral Akşener, İzmit'in Gündoğdu Köyü'nden çıkmış bir mübadil ailenin kızıyım. Atatürk'ün anasının adını taşıyan Zübeyde Hanım Şehit Aileleri Derneği'nin uzun yıllar başkanlığını yaptım, yöneticiliğini yaptım.
Atatürk'ün o mübarek anasının genelevde çalıştığını söyleyen bir şerefsize gereğini yapamadım. Özür diliyorum. Sarayda ağırlandı o şerefsiz, Sarayda ağırlandı o ahlaksız. Gereğini yapamadım. Özür dilerim.
Onun için Emine Bulut'un, Özgecan'ın acısı devam ediyor. Onun için Bergenlerin öldürülmesi devam ediyor.
"BUGÜN 1946’NIN GERİSİNDEYİZ"
"CHP zihniyeti diye gelindi. İsmet Paşa'ya ne varsa denildi. Ve ne oldu? 2017-2018 ne oldu? Tam 1946'da ve 1947'deki sistem sonrasında değişip, çok partili sistemle beraber, demokrasiye geçilmiş bir sistemden, Allah'ım ne büyüksün. Herkesi söylediğinle bu dünyada imtihan ediyorsun yarabbim.
Bu imtihandan doğru geçmeyi, bu imtihanı vermeyi nasip eyle Allah'ım. Bugün 1946'nın gerisindeyiz. Anlaşılıyor ki, yine iş biz kadınlara düştü. Her birimiz bir Arslanköy kadını olacağız. Her birimiz bu ucube sistemi değiştirmek için dik duracağız, sağlam duracağız ve burada irade göstereceğiz.
Biz anayız. Oğullarımız, kızlarımız geceleri ağlıyor. Öyle bir haksızlıkla karşı karşıyalar ki 92 puan alan çocuk atanamıyor, ayısı yok, dayısı yok ama buna karşılık 58 puan alan çocuk atanıyor. 86 puan alan atanamıyor, buna karşılık 62 puan alan atanıyor. Onlar için bu ucube sistemi değiştireceğiz. Hep ağlamak analara mı düştü, bu ucube sistemi değiştireceğiz."
"BU SEÇİMİ KAZANMAK ZORUNDAYIZ"
"Bu seçimi kazanmak zorundayız” diyen Akşener, : "Bu seçimi kaybedemeyiz. Benim çocuklarımın, yani sizin çocuklarınızın bu ülkede kalması için, bu ülkeye umutlarını bağlamaları için, hayallerini bu ülkede kurmaları için, haksızlıkların giderilmesi için, torunlarımızın adının başka bir lisanda olmaması için, başka ülkelerin sığınmacısı olmamaları için biz bu ucube sistemi birlikte sandıkta değiştireceğiz inşallah. Başka çıkarı yoktur. Bu bizim parlamenter sistemi konuştuğumuz son seçimdir. Parlamenter sistemi konuşarak, adaleti, demokrasiyi ve liyakati, kayırmacılığın olmadığı bir sistemi konuştuğumuz son seçimdir. Dolayısıyla bu seçim kazanılmak zorundadır. Bu seçimi kazanacağız elbette. Tek adam sisteminin, partili cumhurbaşkanlığı sisteminin karşısında güçlendirilmiş parlamenter sistemin konuşulduğu son seçimdir" ifadelerini kullandı.
Bunlar da ilginizi çekebilir