Gündem

İÜ’de görevden alınan akademisyenlerden ‘son ders’

Abone Ol
29 Ekim’de yayımlanan 675 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile işlerinden olan İstanbul Üniversitesi akademisyenleri, öğrencilerine veda etti. Eğitim Sen 6 No’lu Şube, Demokratik Üniversite Girişiminden de temsilcilerin bulunduğu akademisyenler ve öğrenciler hocalarını uğurlamak için sabah 10.00’da Beyazıt Kampüsünde buluştu. Burada öğrencilerine hitap eden İstanbul Üniversitesi Araştırma Görevlisi Levent Dölek, üstü kapalı olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Ben de bir çobanım” sözlerine atıfta bulunarak, “Evet çobanlar da bu ülkeyi yönetecek olanlardır. Diğer bütün emekçiler yoksullar gibi. Ama bu millet hiçbir zaman koyun olmadı. Bundan sonra da olmayacak” dedi. ‘BİZ HİÇBİR ZAMAN GÜDÜLMEDİK, KİMSEYİ DE GÜTMEDİK’ “İnsanlar inşaatlarda madenlerde hayatlarını vermeye devam ettiği müddetçe, biz borcumuzu ödemiş olmayacağız.” diyen Dölek, “Sizler de öyle. Bu ülke elbette ki okumuş insanlar bu ülkenin geleceğinde de, yönetiminde de büyük pay sahibi olacak ama esas olarak bu ülkeyi işçiler, emekçiler, maden işçileri, taşeron işçileri ve son dönemde konuşuluyor çobanlar. Evet onlar bu ülkeyi yönetebilirler ve yönetecek olanlardır. Dolayısıyla biz onlar için mücadele ediyoruz. Evet çobanlar da bu ülkeyi yönetecek olanlardır. Diğer bütün emekçiler yoksullar gibi. Ama bu millet hiçbir zaman koyun olmadı. Bundan sonra da olmayacak. Biz hiçbir zaman güdülmedik. Kimseyi de gütmedik. Kimsenin de güdülmesine bundan sonrasında izin verecek değiliz. Ülkenin de dünyanın da geleceğini bu anlayışın belirleyeceğine inanıyorum. Hepinize teşekkür ediyorum.” ifadelerini kullandı EŞYALARI BİRLİKTE TAŞIDILAR Dr. Cemil Ozansü ise “Öğrencilerimin, Hocalarımın yüzünü kızartacak hiçbir şey yapmadım. 19 yaşında öğrenci olarak girdiğim bu fakülteden 35 yaşında ihraç edilen bir akademisyen olarak ayrılıyorum. Sınıf mücadelesi, ne gerektirdiyse onu yaptım” diyerek destek için bulunan akademisyen ve öğrencilere teşekkür etti. Odaların toplanmasının ardından akademisyenlerin eşyalarını hep birlikte öğrenci ve akademisyenler taşıdı. CEMAATÇİLERE KHK’LER NEDEN İŞLEMİYOR? Türkiye’nin en köklü üniversitelerinden biri olan İstanbul Üniversitesi, son dönemde adından akademik başarılarla değil, KHK’lerle görevden alınan akademisyen haberleriyle geliyor. ‘FETÖ’yle mücadele’ adı altında çıkarılan KHK’lerle muhalif olan akademisyenlerin görevine son veriliyor. Ancak odatv’den Sami Menteş’in haberine göre bugünlerde üniversite, Cemaat bağlantılarıyla bilinen isimlerin kollanmasını konuşuyor. Akademisyenler görevden alındıkları zaman yaptıkları basın açıklamasında “Hep aynı üniversitelerden şimdi kimileri ihraç edilen kimileri hâlâ görevinin başında olan akademisyen görünümlü kumpasçıların paraşütle getirildiğini gördük. İktisat Fakültesi Mezunlar Cemiyeti gibi köklü kurumların karşısına İKDER gibi KHK’yle kapatılan derneklerin kurulduğunu gördük. Bunlar bugün kapatılsa bile yöneticileri hâlâ rektör yardımcısıdır, afişleri hâlâ okulumuzun duvarlarındadır” ifadeleri yer almıştı. Açıklamada İKDER olarak bahsedilen dernek; İstanbul İktisatçılar Derneği. ”Milli güvenliğe tehdit oluşturduğu tespit edilen Fethullahçı Terör Örgütüne (FETÖ/PDY) aidiyeti, iltisakı veya irtibatı” olduğu gerekçesiyle 23 Temmuz’da yayınlanan 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kapatıldı. Ancak bu karar onları durdurmadı. 29 Ekim’de yayınlanan KHK ile solcu akademisyenler görevlerinden alınırken bu dernek okulun duvarlarına astığı afişlerle “İstanbul Üniversitesi ile birlikte 2-4 Aralık tarihlerinde İslam Ekonomisini Yeniden Düşünmek başlığı ile bir sempozyum” düzenleyeceklerini duyuruyorlardı. Derneğin halihazırdaki Yönetim Kurulunda sayman görevini yürüten Prof. Dr. Halis Yunus Ersöz mevcut İstanbul Üniversite Rektör Yardımcısı. Yine bu derneğe bağlı Sebahattin Zaim Araştırma Merkezi (SEZAM) Yürütme Kurulu Başkanlığını yapan ve derneğin kurucularından olan Prof. Dr. Sedat Murat halen görevdeki bir diğer rektör yardımcısı. Yani halihazırda Üniversiteyi yöneten kritik iki isim bizzat Cemaat bağlantısı nedeniyle kapatılan bir derneğin yöneticisiydi. DÖLEK: HAKLILIĞIMIZ ORTADA Konuyla ilgili gazetemize konuşan Akademisyen Levent Dölek, “Geri döneceğimizi kararlılığı paylaştık. Mücadelemizi ifade ettik. Ancak Üniversite yönetimi kendi üzerindeki şaibeleri temizleyemedi. Basına yansıyan haberler var. Bunlar da bizim ne kadar haklı olduğumuzu gösteriyor. Bundan sonra bu gerçekleri ortaya koymaya devam edeceğiz. Biz ayrıldık ancak geride kalanları böyle bir yapıyla baş başa bırakmakta razı değiliz.” ifadelerini kullandı.