Bütçe görüşmelerinde konuşan Fidan, şunları söyledi:
"Türkiye, Filistin konusunda iki temel konuda çaba sarf ediyor. Acil ateşkes ve kalıcı barış konusunda. Bugüne kadar toplam 1149 kişinin Gazze’den tahliyesini gerçekleştirdik. Geride kalan vatandaşlarımızın ve aile bireylerinin tahliye işlemlerini sürdürüyor, güvenli şekilde ve en kısa zamanda sonuçlandırmayı hedefliyoruz. Filistinli kardeşlerimizin daima yanlarında olduk, önümüzdeki süreçte de yanlarında olmaya devam edeceğiz. İsrail işgali son bulmadan sorun çözülemez, egemen ve bağımsız Filistin devleti bir an önce kurulmalıdır. Avrupa Birliği, diğer aday ülkeler için attığı teşvik edici adımları Türkiye için maalesef atmamaktadır. Birlik, ülkemizin üyelik sürecini canlandıracak somut adımlar atarsa, bunun her iki taraf için de yeni fırsatlar doğuracağına inanıyorum.
12 Ekim’deki Genel Görüşmede, gelişmeler hakkında sizleri bilgilendirmiştim. Bilahare, Yüce Meclisimizin Gazze’de sivillere yönelik saldırılar hakkında yayımladığı bildiri, milletimizin bu konudaki güçlü iradesini yansıtmıştır. Çabalarımıza da büyük destek vermiştir. Bunun için şükranlarımı arz ediyorum. Krizin ilk gününden itibaren Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde yoğun bir diplomasi trafiği yürüttük. Bölgesel ve küresel mekanizmaları harekete geçirdik. İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Ligi Olağanüstü Ortak Zirvesi sonucunda kurulan Temas Grubu’ndaki meslektaşlarımla birlikte uluslararası girişimlerde bulunmayı sürdürmekteyiz. Bu çerçevede Pekin, Moskova, Londra, Paris, Barselona, Brüksel, New York, Cenevre, Vaşington ve Ottava’da yoğun temaslarda bulunduk. 15 Aralık’ta ise Nordik ve Benelüks ülkeleri ile Oslo’da biraraya geldik. İslam ülkelerinin geçmişten farklı olarak aldıkları kararların takipçisi olacak, ortak bir platformun ilk kez ihdas edilmiş olmasını çok değerli buluyoruz. Temas Grubu, İslam ülkelerinin ortak tavır sergileyerek birlikte diplomatik girişim yapmalarına imkân sağlamıştır. Bu sayede, kınamanın ötesine geçilmiş, Filistin meselesinde toplumlarımızın hissiyatı ve beklentisi doğrudan muhataplara aktarılmış, Batı dahil önde gelen aktörler üzerinde baskı oluşturulmuş, uluslararası toplum tavır almaya zorlanmıştır. Nitekim, 12 Aralık’ta Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda Türkiye dahil 104 ülkenin eş-sunucu olduğu, acil insani ateşkese ilişkin karar tasarısı, 153 oyla kabul edilmiştir. 26 Ekim’deki oylamaya kıyasla, daha önce çekimser kalan 27 ülkenin tavrının Filistin lehine değişmesi, diplomatik temaslarımızın etkili olduğunun bir göstergesidir."
Ukrayna-Rusya savaşına da değinen Fidan, şöyle konuştu:
"Kuzeyimizde ise eşzamanlı olarak Ukrayna Savaşı devam etmektedir. Savaşın adil ve kalıcı bir barış temelinde sonlandırılmasına dönük çabalarımız kapsamında, Kırım dahil Ukrayna’nın toprak bütünlüğü ve egemenliğinin yeniden tesisine kuvvetli destek vermekteyiz. Savaşın bölgesel ve küresel etkilerinin sınırlandırılmasına çalışmaktayız. Küresel gıda güvenliğinin sağlanmasında ve Karadeniz’de istikrarın muhafazasında kilit rol oynayan ve 33 milyon ton tahılı dünya piyasalarına ulaştıran Karadeniz Girişimi’nin yeniden canlandırılması yönünde gayretlerimiz yoğun şekilde devam ediyor. Savaşın ortaya çıkarttığı olumsuz konjonktüre rağmen, Rusya ve Ukrayna’yla ikili işbirliğimizi milli çıkarlarımız ve uluslararası yükümlülüklerimiz temelinde yürütüyoruz. Kırım Tatar Türklerinin haklarının gözetilmesi ve garanti altına alınması, her daim önceliğimizdir. Tarafları ülkemizde bir araya getirmek için uygun koşulları aramaya devam edeceğiz."
TSK'nın NATO faaliyetlerine katılmaya devam ettiğini belirten Fidan, "PKK, YPG başta olmak üzere terör örgütleriyle mücadelemiz sürecektir. Halihazırda Kosova’daki NATO Görev Gücü komutanlığını üstlenmiş bulunmaktayız. Macaristan, Bulgaristan, Romanya ve Irak’taki NATO misyonlarında da aktif olarak yer almaktayız. İsveç’in NATO’ya Katılım Protokolü ile ilgili süreçte nihai kararı, Yüce Meclisimiz verecektir. Bazı NATO ülkelerinin son yıllarda uyguladığı politikalara baktığımızda, Suriye’de PKK/YPG’ye verilen destek ve Türkiye’ye savunma sanayinde uygulanan yaptırımlar, bir çelişki oluşturmaktadır. Bu çelişkiyi, her platformda dile getirmekle kalmayıp, bunun jeo-stratejik risklerini ve NATO ülkelerinin güvenliğini zedelediğini de izah etmekteyiz" dedi.
Fidan, Dışişleri Bakanlığı'nın yıl sonu harcamasının 10.9 milyar olarak belirlendiğini belirtti.
Fidan ayrıca İran Cumhurbaşkanı Reisi'nin yakın zamanda Türkiye'yi ziyaret edeceğini duyurdu.