Ramsha Afridi https://www.rt.com/op-ed/534945-instagram-influencers-ruin-lives/   Sosyal medya yıldızları, etkileyici kültürün diğer insanların hayatlarını nasıl etkileyebileceğine dair çok az dikkat ediyor gibi görünüyor. Fotoğraf paylaşım uygulaması Instagram’ın genç kızlar için “zehirli” olduğunu bildiği ortaya çıkan Facebook’ta da durum aynı. Her sabah Harrods’ta kahvaltı yaptığınız, ardından Knightsbridge'de öğleden sonra çılgınlar gibi alışveriş yaptığınız, Çarşamba öğlenleri mükemmel göründüğünüz, özel tasarım olan elbizeler giydiğiniz, beş yıldızlı otellerde konakladığınızı, uçakların birinci sınıf koltuklarında yolculuk yaptığınız bir hayat hâyâl edebiliyor musunuz? Peki sizin sabah 9’dan akşam 5’e kadar çalışmanız geremiyor mu? Ellerinde bir bardak Prosecco (İtalyan beyaz şarabı) kadehi ile gösterişli ceya egzotik yerlerin fotoğraflarını standart olarak sosyal medya hesaplarında yayınlayan influencerlar işte bunu yapıyor. Birçok kişinin sormak için can attığı soru ise şu: Bu insanlar kim ve bunu nasıl başardılar? Bu göz alıcı sosyal medyada kamuoyuna mâl olmuş kişiler, genellikle hedef kitleleri için tercih edilen markaları, ürünleri ve içeriği yayınladığı için para kazanıyor ve bu endüstri milyarlar değerinde. Influencerlar, sosyal medya dünyasının büyük bir bölümünü, özellikle de Facebook’a ait bir sosyal medya platformu olan Instagram’da yer alıyor. Instagram’daki en popüler sponsorlu gönderiler; güzellik, yaşam tarzı, moda ve seyahatle ilgili ürünler ya da hizmetler içindir. Instagram’ın Keşfet sayfası, pitoresk (görünüşü bir tablo konusu olmaya değecek güzellikte olan) görünümleri ve fantastik yaşamını gözler önüne seren içerik oluşturucularla doludur ve bunların tümü, tıklama almak ve potansiyel alıcıları “etkilemek” için dikkatle oluşturulmuştur. Reklamların, pazarlamaların ve satışların, sosyal medya platformlarının, yaşadığımız bir parçası olduğunu görmek kimseyi şaşırtmamalı. Ancak büyük ölçüde gözden kaçan bir sorun, sosyal medyanın ve influencer kültürünün genç nesilleri nasıl etkilyebileceğidir. Wall Street Journal bu hafta, Instagram’ın birçok genç kullanıcılarının, özellikle genç kızların, psikolojik sorunlara ve intihar düşüncelerine neden olduğunu, ABD’deki gençlerin yaklaşık %6’sının ve Birleşik Krallık’taki %13’ünün bu sorunları yaşadığını yaşadığını ortaya koyan bir rapor yayınladı. WSJ, Facebook’taki dahili bir rapordan slaytlar alıp yayınlamayı da başardı. Teknoloji devi, milyonlarca genç kullanıcısı arasında Instagram’ın zararlı etkileri hakkında üç yıldır araştırma yürütüyordu ve araştırmacılar bu bulguları “gençlerin ruh sağlığı dalışı” olarak özetledi. InfluencerDB tarafından yapılan araştırmaya göre; şu anda Instagram’da 500.000 aktif influencer var. Bu, 15.000’den fazla takipçisi olan tüm Instagram hesaplarının %39’u anlamına geliyor. Ayrıca, Instagram influencerlarının %81’inin 15.000 ile 100.000 arasında takipçisi var. Bu binlerce “etkilenen” kullanıcıların çoğu da genç kızlar. Instagram’da gördüğümüz gibi sahte, ulaşılmaz vücut görüntüleri ve yaşam tarzları ile karşılaştırmanın, Z kuşağına ait genç kızların arasındaki ani kaygı ve depresyon düzeylerinin yükselmesinin nedeni olabilir mi? Facebook’un kendi iç araştırması bu görüşü desteklediği için haliyle bu da doğru görünüyor. WSJ, Facebook’un dahili mesaj panosuna gönderilen Mart 2020 slayt sunumuna atıfta bulunarak “Genç kızların %32’si, vücurları hakkında kendilerini kötü hissettiklerinde Instagram’ın kendilerini daha da kötü hissettirdiğini söyledi. Instagram, genç kızların kendilerini nasıl gördüğünü ve tanımladığını değiştirebilir” diye yazdı. Ayrıca araştırmacılar, bu sorunların çoğunun sadece Instagram’a özgü olduğunu, çünkü temel olarak yaşam tarzına ve bedene odaklandığını, yani “Instagram'da sosyal karşılaştırmanın daha kötü” olduğunu belirtti. Diğer yandan, şirketin dahili araştırmacısı, araştırmacıların “tüm gruplarda beklenmedik ve tutarlı” olarak nitelendirdiği bir şeyi “gençlerin kaygı ve depresyon oranlarındaki artışlar için Instagram’ı suçluyor” olduğunu ortaya koydu. Örneğin, işverenlerin Instagram influencerlarının içeriğini (serbest meslek sahibi oldukları için) incelemesi gibi sınırsız “etkileme” ve daha yüksek bir otorite olmadan, ulaşılamaz bedeni ve sahte, lüks ve yüzeysel olanı teşvik edenleri durdurması imkansızdır. Aslında, 2020 yılında bir influencer, Ikea’da bir tatili “taklit ederek” bu fikri bile kanıtladı. 2,2 milyon takipçisi ile övünen Amerikalı YouTuber Natalia Taylor, Instagram hesabında Bali'deki bir tatil köyünde pahalı bir tatilin keyfini çıkardığı bir dizi görüntü yayınladı ve sonra bunun taklit bir içerik olduğunu anlattı. Ne yazık ki, bu genellikle Instagram’da binlerce influencer tarafından sergilenen mükemmel bir yaşam tarzı türüdür. Pek çok insan genellikle en iyi anlarını -mükemmel bir şekilde düzenlenmiş ve fotoğraflanmış- online olarak tamamen yabancılar tarafından yorumlanmak, yargılanmak ve derecelendirmek için yayınlıyor. Bu tür insanlar, başkalarını da bunu yapmaya teşvik ediyor. Gösterilen bu “kültür”, genç kızların ruh sağlığına zarar vermesi muhtemeldir ve kendilerini “en iyi” yaşamı yansıtma ve “mükemmel” görünümlü vücut imajına sahip olma yarışında gibi hissetmelerine neden oluyor. WSJ tarafından ortaya çıkan Facebook’un iç belgeleri, yıllardır halının altına süpürülen bir kavram olan sosyal medya ve ruh sağlığı arasında nihayet önemli bir kurması nedeniyle önemlidir. Aslında, ben kendim bu konuyu birkaç yıldır biliyordum. 2019 yılında anonim kalmayı seçen bir Instagram fenomeni, inin stresine ilişkin “Karşılaştırma tuzağına düştüm, kendimi sürekli diğer influencerlarla karşılaştırıyorum. Bu benim işim ama zor.” diyerek antidepresan kullandığını bana söylemişti. Böyle bir online kültürün perde arkasında neler olup bittiğinin acı gerçeğini bilmek, bu konunun neden daha ciddi bir şekilde ele alınmadığını merak etmemize neden oluyor. Aslında, şirketteki yöneticilerin Instagram’daki her üç genç kızdan biri için toksik olduğunu bildiğini gösteren belgelere rağmen, Facebook’un bunu kamuya açık şekilde gösterdiği ortaya çıktı. Facebook, bu sorunları çözmek için ahlaki ve etik bir sorumluluğa sahiptir ve kullanıcıları platformun belirli kullanımlarının neden olabileceği potansiyel zararlar konusunda kamuya açık bir şekilde uyarı yapıyor. Bir distopyaya benzer sağlıksız bir sosyal dünya inşa eden ve metalaştıran, aynı zamanda boş “pozitiflik” hashtaglerini destekleyen insanlar, pozitifliği yaymaktan başka bir şey yapmıyorlar. (Çeviri: Oğuz Bakır)