Ekrem İmamoğlu, İstanbul Gaziosmanpaşa’da düzenlediği halk buluşması öncesinde sçeim otobüsünde PolitikYol’un sorularını yanıtladı. Son dönemde DEM Parti’nin İstanbul’da aday çıkarması ile birlikte yaşanan Kürt seçmenin oy davranışının ne olacağına dair tartışmaları değerlendirdi. İmamoğlu, milliyetçilik anlayışına dair tanımlamalar yaparken, Kürtler ile kendisi arasındaki bağa dair “Benim Kürtlerle olan ilişkimde başka bir partinin, başka bir siyasal figürün aracılığına ihtiyacım yoktur. Böyle bir beklentim de yoktur” ifadelerini kullandı.
Tarihsel olarak Kürtler ile İstanbul arasındaki bağı da anlatan İmamoğlu, sorularımıza şu cevapları verdi:
Ekrem Bey, Kürt yurttaşların oy davranışları üzerinden bir tartışma yaşanıyor. Elbette bunu size sormak isterim, lakin öncesinde Ekrem İmamoğlu’nun milliyetçilik anlayışını bize anlatır mısınız?Bizim milliyetçilik anlayışımız üç temel saç ayağı var:
Birincisi Türkiye Cumhuriyeti'nin tüm yurttaşlarını eşit görmek. Tüm vatandaşlarımızın bu güzel vatanın, bu güzel Cumhuriyetin eşit hissedarı olarak kabul etmek. Ayrılık, gayrılık gözetmeden tüm vatandaşlarımızı kucaklamak. Bunu yaparken, hiçbir kesimin diğeri üzerinde tahakküm kurmasını kabul etmemek. Böyle bir tahakküm varsa, bunu engellemek. Tarihi yaralar varsa, bir toplum kesimi kendini yaralı hissediyorsa, bu yaraları sarmak.
İkinci olarak Türkiye'mizin taşına, toprağına, ormanına, suyuna bununla beraber tüm tarihi mirasına ve kültürel hayatına sahip çıkmak. Ormanlarımızın, suyumuzun, tarım alanlarımızın, madenlerimizin, dağlarımızın, sahillerimizin, köylerimizin yabancılara ya da bir avuç ayrıcalıklı insana peşkeş çekilmesini engellemek. Ülkenin tabiatını, değerlerini, tarihi şahsiyetlerinin hatıralarını gözümüz gibi korumak.
Üçüncü olarak, bu ülkenin yurttaşlarının güven içinde, mutlu ve müreffeh olması için çalışmak. Güvenlik ve kalkınmayı, demokrasiyle birlikte geliştirmek. Güvenlik ve özgürlük arasında, kalkınma ve demokrasi arasında tercih yapmak zorunda kalmadan, kalkınmayı, güvenliği, demokrasiyi ve özgürlüğü birlikte geliştirmek. Unutmayalım özgür olmayan bir toplum mutsuz olur.
Kürtler ve Ekrem İmamoğlu Peki Ekrem İmamoğlu ile Kürtler arasındaki ilişkiyi nasıl tanımlıyorsunuz?Şunu üstüne basa basa söylemek istiyorum:
Ekrem İmamoğlu ile Kürtler arasına kimse giremez. Benim Kürtlerle olan ilişkimde başka bir partinin, başka bir siyasal figürün aracılığına ihtiyacım yoktur. Böyle bir beklentim de yoktur. İstanbul'un güzel Kürtleri ile Ekrem İmamoğlu arasında, aracısız, direk bir hat, direk bir rabıta vardır. Ben Kürt yurttaşlarımız ile aramdaki Gönül Hattı diyorum. Birbirimizi anlıyoruz. Birbirimizi seviyoruz. Birbirimizin zihnini kalbini okuyoruz.
Kürtler ve İstanbul Kürtlerin İstanbul’daki nüfusu da malum. Aradaki bağı ya da süreci nasıl değerlendiriyorsunuz?Bugün İstanbul’da çok sayıda Kürt yaşıyor. Kürtler ile İstanbul arasındaki gönül ilişkisi çok eskilere gider. Kanuni Sultan Süleyman zamanında İstanbul'a yerleşen büyük Kürt düşünürleri, alimleri vardır.
Bir tarihçi arkadaşım söyledi. 18. asırda bir arşiv belgesinde görmüş. Bu belgede diyormuş ki, İstanbul'un Diyarbekirlileri sultanlara mektup yazmada (bu dilekçe tarzı mektuplara arz-ı mahzar deniyor) o kadar mahirlermiş, dili, Osmanlıcayı o kadar iyi kullanıyorlarmış ki, onların taleplerini reddetmek imkansızmış.
Abdülhamid Han döneminde büyük Kürt beylerinin çocukları İstanbul'da Sultan tarafından misafir edilirdi. 1950'lerden sonra Kürt emekçileri İstanbul'a gelir. İstanbul'un dönüşümüne önemli bir rol üstelenirler. Velhasıl İstanbul Kürtlerden, Kürtler İstanbul'dan ayrılamaz. Ama tekrar söylüyorum. Ekrem İmamoğlu ve Kürtler arasında direk bir gönül hattı vardır. Ben İstanbul'a onların gözünden de onların kalbinden de bakıyorum. Onların İstanbul bilgisini, İstanbul sevgisini kendi İstanbul bilgimle, İstanbul sevgimle birleştiriyorum.
İstanbul Halk İttifakı Sizin sık sık kullandığınız bir tanım var: İstanbul İttifakı diye. Nedir bu İstanbul İttifakı?İstanbul'da 2019'dan beri kurduğumuz İstanbul İttifakı partiler arası bir ittifak değildir. Partiler ötesi bir ittifaktır. Bir halk ittifakıdır. Bir taban ittifakıdır. İstanbul ittifakı sadece bir seçim kazanma ittifakı değildir. Bu sadece bir belediye hizmetinin her vatandaşımıza eşitçe ulaşması ittifakı da değildir. Bu aynı zamanda bir toplumsal kucaklaşmadır. Güzel bir Türkiye hayali için bir araya gelmedir. Geleceğimizi birlikte şekillendirme ittifakıdır.
Uzun yıllardır bölmek istedikleri, arasına ayrılık gayrılık sokmak istedikleri insanlarımızın, bütün kesimleri ile, dindarı, dindar olmayanı, Kürdü Karadenizlisi, Sivaslısı Karslısı, Rumelilisi Anadolulusu, Alevisi Sünnisi, hepimizin kucaklaştığı bir meydandır. İstanbul İttifakı bir hepimizin koşarak birbirimizi kucakladığı, sarıp sarmaladığı, dayanıştığı bir Halk meydanıdır. Aslında şunu söylemem lazım. İstanbul İttifakı demokrasi, kalkınma ve kucaklaşmak yolunda bir halk hareketidir.
ü