İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, "16 milyon İstanbullunun, Kanal İstanbul gibi bir gündemi yoktur" dedi. İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ), kente kesintisiz ve hijyenik su temini için Cumhuriyet İçme Suyu Arıtma Tesisi’nde kapasite artırımına gidecek projenin temelini attı.
2 milyon 348 bin TL’ye mal olması ve üç yılda tamamlanması planlanan tesisin mevcut 720 bin m3/gün kapasitesi, yeni içme suyu arıtma tesisiyle 360 bin m3/gün kapasite daha artırılacak.
Böylece Çekmeköy Reşadiye Mahallesi’ndeki tesisin toplam kapasitesi, 1 milyon 80 bin m3/güne çıkarılacak.
Temel atma töreninde konuşan İmamoğlu, şunları dedi:- Biz, İstanbul'un su meselesini ciddiye alıyoruz. Bu yönüyle de uzun vadeli perspektifle çalışıyoruz. Çok yoğun proje ve yatırımlarımız, bu yönde 5 yıl boyunca sürdü. Bundan sonra da sürecek. İstanbul'un dikkat edilmesi ve bilinmesi gereken, tam da bu mesele çerçevesinde iki konusu var ki, hayatımızı derinden etkileyecek iki konu. Bunlardan bir tanesi, Genel Müdürümüzün de ifade ettiği Melen Barajı'nın akıbetidir. Bir diğeri de ne yazık ki ısrar edilen, seçim dönemlerinde bunu her gün dile getirenlerin, tırnak içinde ‘hafıza kaybı’ yaşadıkları Kanal İstanbul meselesidir. Bu iki konu, İstanbul için kritiktir. Bu iki konu, İstanbul için asla ihmal edilmemesi gereken, takip edilmesi gereken; birinin derhal yapılmasıyla ilgili yüksek seviyede iş birliğiyle bir masanın kurulması gereken, diğerinin ise asla İstanbul'un kapısından içeri sokulmaması gereken iki proje. İşte bu yönüyle ta 1989’larda Bakanlar Kurulu kararıyla başlayan, İstanbul'un su sorununa kalıcı çözüm bulma konusunda önemli bir adım olarak atılan Melen Barajı sürecinin, son 20 yılda verilen en önemli kararı hızlıca yapılması ve 2010’lu yılların başında temelini atılarak, 2016’da açılışının yapılacağının ilan edilmesi gerekirken Melen Barajı'nın, ne yazık ki biz görevi devraldığımızda, gidip incelediğimizde kritik birtakım proje hataları yapılmış, bitirilmiş olan baraj gövdesinin en üst seviyede çatlaklarla kullanılmaz hale gelmesiyle beraber, bugün itibariyle akıbeti belirsiz duruma evrilmiştir.
- Kanal İstanbul projesinin gündemlerinde olmadığını ve asla olmayacağını, açıklamalarla ifade etmişlerdi. Şimdi ben de diyorum ki; İstanbul'un tatlı su kaynaklarına vereceği zarar, coğrafyasını alabora edeceği bir mekanizma, sadece bir çıkar, bir emlakçı projesi, al-sat projesi gibi hareketlendirilen ve oluşturulan bu iş, İstanbul'a ihanet projesidir. Bilim insanları ısrarla dikkat çekiyor ki, İstanbul, bu projeden korunmak zorundadır. 16 milyon İstanbullunun, Kanal İstanbul gibi bir gündemi yoktur. Bu seçimde de İstanbullu bunu oylamıştır. Buna ret vermiştir. Bu bağlamda İstanbullular, bu şehrin başına Kanal İstanbul belasının açılmasını, altını çizerek ve heceleyerek söylüyorum ki, is-te-mi-yor. Bu kadar net. Nokta. Lütfen bu noktada da İstanbulluların iradesine saygı gösterin. Ve nasıl geri döneriz? Hangi hatalar, eksiklikler yapılmıştır? Bir an önce İstanbul'u bu meseleden, böylesi bir kabustan kurtulmasını hep beraber sağlayalım. Ve milletçe güvenle, önümüze bakalım. İstanbul halkına bu tesisimiz hayırlı olsun. Beni ve ekibimi, Allah, bu millete utandırmasın.