Rus stratejik analist Nazarov, Batı'nın krizi tırmandıracağını tahmin ediyor. Tüm dünyanın güvenliğini bozacak olaylar için beklediği tarih Mayıs ortası… Diğer analistler topyekûn savaşa iki haftadan daha az bir zaman kaldığını söylüyor. Abdüllatif es Sadun Bu soru, Ukrayna'da savaş patlak vermeden önce gündemde değildi ve dünyaya kötümser bakan yazar ve analistler tarafından tedavüle sokulan karamsar bir kehanet gibi görünüyordu. Birçok politika yapıcı, o günlerde dünyadaki mevcut gelişmelerden hiçbirinin yeryüzünde canlı cansız hiçbir şey bırakmayacak küresel bir savaşa dönüşeceği düşüncesinde değildi. Amerikalı stratejik araştırmacı ve istihbarat dünyasının tanınan kuruluşu Stratfor’un başındaki isim George Friedman, kitaplarında 24 Kasım 2050'de akşam beşte başlayacak "Üçüncü Dünya Savaşı senaryosu"nu dile getirince işin rengi değişti. Buna karşın uzmanlar ise kapsamlı bir küresel barışın sağlanmasından sonra dünyanın böylesine korkunç bir tehlikeyi atlattığını, dolayısıyla kapsamlı bir barışın kurulduğunu belirterek bu fikri temelden reddettiler. Onlara göre, siyasi kutuplar, uzun sürse de şu ya da bu noktada patlak veren küçük savaşların ortaya çıktığı ülkelerin sınırları aşmasını engelleyebilmeyi başarmıştı. Friedman ise yeni bir dünya savaşı çıkacağını öngörüyor ve bu teorisini jeopolitik faktörlerin küresel ölçekte yarattığı etkiyle ilişkilendirerek bunun kompleks askeri teknolojinin tehlikeli boyutlara ulaştığı bu yüzyılda uluslararası ilişkiler üzerinde yarattığı tesir üzerine kuruyordu. O dönemde yayınladığı heyecan verici “senaryo”, Japonlar ve Türklerin jeopolitik faktörlerin etkisiyle, Amerikalıların özellikle askeri uzay teknolojisi alanında elde ettiği kompleks gücün korkunç etkileriyle tehdit altında olduklarını hissedecekleri varsayımına dayanıyor. Buna göre her iki millet de bu çemberden çıkmanın yolunun Amerika’nın askeri üstünlüğünün daha büyük boyutlara ulaşmasını engelleyecek önleyici bir savaş stratejisinden geçtiğine kanaat getirmekte. İlk saldırı Amerikan uzay aracını hedef alır, ardından Amerikalılar ve Polonyalılar denizde ve havada Japonlar ve Türklerle mücadele etmek için ittifak yaparlar ve savaş, diğer ülkelerin de katılımıyla, sona ermesi oldukça güç bir noktaya ulaşır. Burada dünya, galip gelenin zaferinin belirleyici olmayacağını, mağlup olanın yenilgisinin de nihai bir mağlubiyet olmayacağını anlar. Bu yaklaşım, birbiriyle savaşan ülkelerdeki karar alıcıları yeni bir barışı tesis edecek bir konferans düzenlemeye sevk eder. Amerika'nın uzayda askeri teknolojisini geliştirmesine imkân sağlayan münhasır haklara sahip olacağı, onun aracılığıyla dünya üzerindeki egemenliğini ve kontrolünü sürdüreceği bir tür denge noktasına ulaşır. Bazı analistler ise savaşın gelişerek nükleer silahların kullanılabileceği bir dünya savaşına kayma olasılığı konusunda endişelere sahip olurlar. Bu "senaryo", Amerikalıların bir şekilde ona ilham vermiş olabileceği Ukrayna savaşını başlatan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in kafasının içindekilerle uyumlu olmayabilir. Washington’un Donald Trump döneminde Avrupa kıtasından uzaklaşması, sonra Demokratlar’ın seçimleri kazanması, Putin’i tıpkı Sovyetler Birliği döneminde olduğu gibi Batı’nın ve dünyanın Rusya’yı saygın ve egemenliği olan bir güç olarak tanıması noktasındaki hedeflerini gerçekleştirmesi için ayartılmasında önemli bir faktör oldu. Ve bu faktör Putin’i onun, birkaç günden fazla sürmeyeceğini tahmin ettiği “özel bir askeri operasyon”u hayata geçirmeye sevk etti. Bu operasyonlarla Kırım gibi güya Ukrayna da Rusya topraklarına ilhak edilecekti. Ancak öyle görünüyor ki evdeki hesap çarşıya uymadı. Ukrayna direnişi, Batı silahlarının hızlı tedariki ve sınırsız Amerikan desteği nedeniyle savaş günler ve haftalarca istediği gibi gitmedi ve savaşın gelişip nükleer silahların kullanılabileceği bir dünya savaşına dönüşme olasılığı noktasında bazı analistleri endişelendirdi. Bazıları, Ukrayna Rusya savaşı başladığında haritayı çizen Rus analistler de dahil olmak üzere, bunun için belirli bir tarih belirlemekten çekinmediler. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy'in teslim olması ve Ukrayna'nın Rusya'nın kollarına dönmesiyle sona erecek kısa bir süre belirleseler de bugün farklı bir "senaryo" çiziyorlar. Rus stratejik analist Alexander Nazarov, Amerikan ekonomisinin çöküş aşamasına gelmiş olması ve Avrupa'nın taraf olmasına yol açacak bir dizi faktör nedeniyle Batı'nın Rusya'yla arasındaki krizi tırmandıracağını tahmin ediyor. Ona göre savaş kaçınılmaz hale gelecek ve bu gelişmeye askeri operasyonların kapsamının genişlemesi eşlik edecek. Nazarov, tüm dünyanın istikrar ve güvenliğini bozacak olaylar için beklediği tarih olarak Mayıs ortasını belirledi. Diğer analistler, bizim topyekûn bir savaşın patlak vereceği güne iki haftadan daha az bir zaman kaldığını söylerken, alarm zili Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov tarafından çalındı: “Savaş ciddi ve gerçektir." Bir başka ifadeyle nefesimizi tutup beklemekten başka çare yok. --- *Bu yazı el Arabi el Cedid gazetesine ait internet sitesinden İslam Özkan tarafından tercüme edilmiştir.