CHP Ankara Milletvekili Dr. Murat Emir, Meclis başkanına frak giyme zorunluğunu kaldıran İçtüzük değişikliğinin, başkan ve başkan vekiline cübbe de giyebilme yolunu açtığını söyledi.

TBMM İÇTÜZÜK DEĞİŞİKLİĞİNİN GÖRÜŞMELERİ ANAYASA KOMİSYONU'NDA BAŞLADI

TBMM İçtüzük Değişiklik Teklifi’nin, Anayasa Komisyonu’ndaki görüşmelerine dün de devam edildi. Toplam 18 maddeden oluşan teklifin 12’nci maddesine gelindi. Teklifin, Meclis Başkanı, katip üyeler ve milletvekillerinin giyecekleri kıyafetleri düzenleyen 5’nci maddesi üzerinde görüşlerini açıklayan Anayasa Komisyonu üyesi CHP’li Murat Emir, şunları söyledi: "Cübbe giyme yolu açılıyor!" “5’inci maddede açık bir çarpıklık var. Şimdi, bakınız ne demiş ‘Başkanlık kürsüsünde Başkan ve görevli kâtip üyeler koyu renk elbise giyerler. Genel Kurul salonunda bulunan milletvekilleri, bakanlar, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı idari teşkilatı memurları ve diğer kamu personellerinden erkekler, ceket ile pantolon giyer ve kravat takar, kadınlar ise ceket ve etek veya ceket ve pantolon giyerler.’ Bu, normal görünüyor ama son derece anormal. Eğer Sayın Başkan veya Başkan Vekili milletvekili sıfatıyla oturmuyorsa bu sefer elbisesini dilediği gibi seçebilecektir. Mesela, isterse siyah cübbe de giyebilecektir. Amaç bu mudur? Bunun düzeltilmesi lazım. Bugün Genel Kurul salonunda frak giyilmesi niye rahatsız ediyor? Bu arayış nedir? Bu, basit bir kılık kıyafet düzenlemesinin ötesinde bir anlam taşımakta mıdır? Bunun açıklanması gerekiyor değerli arkadaşlar. Bakın, 2014 yılındaki mutabakat metnine bakarsanız göreceksiniz. Şimdi, bu teklifi hazırlayanların 2014 yılında MHP ve AKP de ‘Frak aynen kalsın, bu madde değişmesin.’ dedikten sonra bugün bu ihtiyaç nereden doğmaktadır. AKP’nin ve ortağı MHP’nin cumhuriyetle, cumhuriyetin değerleriyle, geleneklerimizle, Parlamento gelenekleriyle ve Atatürk’ün bize bıraktığı miraslarla hesaplaşmaya son vermesi büyük önem taşımaktadır. Frak sadece frak değildir, frak aynı zamanda cumhuriyet modernleşmesini temsil etmektedir. Bu nedenle de biz bu düzenlemeye karşıyız.” "Yoklama isteyince siz de spor yapıyordunuz!" Murat Emir, kanunlar görüşülürken TBMM Genel Kurulu’nda her maddede yoklama istenmesine ilişkin İç Tüzük değişikliğini de esprili bir dille eleştirdi. Özellikle AKP milletvekillerini kast eden CHP’li Emir, “Sizin yoklamalardan hazzetmediğinizi biliyoruz. Yoklama istediğimiz zaman aslında bence hoşlanmalısınız. Bilirsiniz, hepiniz tanıksınız, o yoklama istendiğinde hızlıca gelip Genel Kurul salonunda bir boy gösterip çıkıyorsunuz. Bu kadar egzersizi bile kendinizden esirgemeyin, bence –bir hekim olarak söyleyeyim buna ihtiyacınız var. Bunu kaldırmayın, yoklamalara uyun, biraz daha spor yapmış olursunuz” dedi. "AKP Grubu 317 milletvekiliyle 34, biz 133 milletvekiliyle 1.394 kanun teklifi vermişiz! Emir, esas komisyonunda en az kırkbeş gün içinde incelenmeyen tasarı, teklif ve kanun hükmünde kararnamelerin Meclis Genel Kurulu’na indirilmesini kısıtlayan düzenlemeye ilişkin ise, milletvekillerinin bu dönem verdiği kanun tekliflerinin partilere göre sayılarını açıklayarak yorumladı. CHP’li Emir, şöyle dedi: “26’ncı Dönemde AKP Grubu 317 milletvekiline rağmen 34, MHP Grubu 252, HDP Grubu 99, CHP Grubu –sıkı durun- 1.394 kanun teklifi vermiş. Şimdi AKP’li milletvekillerinin tembelliğini, görevini ihmal etmesini, çalışmamasını, yasa teklifi hazırlamamasını, yasa teklifi hazırlamak yerine, tasarılarla hükûmetin yani bürokrasinin çalışmasına Meclisi feda etmesini ödüllendirmek zorunda niye oluyoruz? Her parti grubu haftada bir gün kanun teklifi getirecekmiş. Ne münasebet? Biz getirmişiz 1.394, AKP Grubu getirmiş 34; buna hanginiz ‘hakkaniyetli’ diyebilir Bakınız, dünyada en büyük eşitsizlik, eşit olmayanlara eşit davranmaktır. Biz hükûmet değiliz, tasarı getirme olanağımız yok; teklifle geliyoruz, çalışıyoruz ve 1.394 teklif getirmişiz. Ama biz dört haftada bir, 1 Salı günü konuşacağız, AKP Grubu da onca gücüne karşın, bütün tasarıları kendi getiriyor olmasına karşın ve şimdiye kadar da koskoca 26’ncı Dönemde 34 teklif getirmiş olmasına karşın ayda 1 defa konuşacak, bizim kadar. Buna da ‘eşitlik’ diyeceksiniz, döneceksiniz gerekçeye de “istismarın önlenmesi” diyeceksiniz. Buna kargalar bile güler arkadaşlar.”​