İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, imam hatip lisesi mezunlarından üniversite öğrencilerine, işsiz gençlerden esnaf yaşıtlarına kadar farklı toplum kesimlerinden 28 gençle iftar sonrasında çay sohbeti yaptı.  İmamoğlu; cumhurbaşkanlığı adaylığından İstanbul'daki ulaşım zammına kadar pek çok soruya yanıt verdi. İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, imam hatip lisesi mezunlarından üniversite öğrencilerine, işsiz gençlerden esnaf yaşıtlarına kadar farklı toplum kesimlerinden 28 gençle iftar sonrasında çay sohbeti yaptı. Balat’taki Haliç Sosyal Tesisleri’nde dün gece saatlerinde gerçekleşen sohbet, yaklaşık 2 saat sürdü. “Gençlerin üretiminden, enerjisinden, becerilerinden, zekasından, gençliğinden, her şeyinden bu kente ve bu ülkeye fayda üretmemiz lazım” diyen İmamoğlu, bu kapsamda çocuklar ve gençlerle diyaloğu yaşamının her alanında uygulamaya çalıştığının altını çizdi. İmamoğlu, değerlendirme konuşmasının ardından katılımcı gençlerden gelen soru, öneri ve katkıları dinledi. Gençler, İmamoğlu’na; bisiklet yollarından sokak hayvanlarına, kütüphanelerden festivallere, otobüs seferlerinin artırılmasından Cumhurbaşkanlığı adaylığına kadar birçok konuda görüşlerini sordu. İmamoğlu’nun gençlerin soru ve taleplerine verdiği yanıtlar özetle şöyle oldu: CUMHURBAŞKANLIĞI ADAYLIĞI AÇIKLAMASI Değişim, bir kişinin seçilmesiyle olmaz. Türkiye'de değişim, aslında bir zihinsel değişimle mümkün. Ve her genç arkadaşım, kendi geleceğini düşünmek zorunda. Ben, ‘Gidin siyasetçi olun, partilere üye olun’ demiyorum. Ama sağlıklı, akılcı, ihtiyaçlara çözüm bulan, insanları birbiriyle yarıştıran değil, insanları birbiriyle karıştıran ya da birbiriyle münakaşa ettiren de değil. Benim için herkes aynı. O bakımdan bu şehrin, bu ülkenin sorunlarına çözüm bulan, gençlerini dinleyen, çocukları dinleyen, onların geleceklerine sağlıklı projeleri ekonomide, eğitimde, sanayide, üretimde, teknolojide, tarımda, aklınıza gelecek her hususta bir süreç tanımıyla ortaya koyan, aynı zamanda ‘Ben çalışırsam, hakkımı alırım’ adalet duygusunu ön planda tutan, adamcılık, kayırmacılık, tanıdık vesaire vesaire kavramlar üzerinden değil, herkese eşit bir sistem sunan anlayışa mutlaka destek olmalısınız. Tabii bunları zaman içerisinde, siyaset süreci olgunlaştığında, seçim takvimi geliştiğinde daha çok konuşacağız, daha çok dertleşeceğiz. Biz de anlatacağız, siz de bizleri dinleyeceksiniz. Başkalarını da dinleyeceksiniz. Ama en doğru kararı verme konusunda ve aktif rol alma konusunda, en fazla gençlerin bu mücadelenin içinde olması gerektiğini düşünüyorum. Diğer konu kolay. En doğru kişi tercih edilir ve seçilir. Ama sizlerin aktif olması, bu büyük dönüşüme katkı sunması şart. ULAŞIM ZAMMI AÇIKLAMASI Göreve gelir gelmez, 80 lira olan abonmanı 40 liraya indirdik. Kimsenin aklında bu yoktu. Bugün 109 lira. Ama bizim göreve geldiğimiz günle bugün arasında, akaryakıt aslında üç katı. Biz o indirimi yapmasaydık, aslında 80 lira olsaydı ulaşım, bugün ulaşım abonmanı 250 lira olacaktı. Dolayısıyla ve inanın ki, Türkiye'deki en ucuz abonman kartı İstanbul'da. Peki niçin zam yaptık? Bizim elimizde değil. Belediyeler, zam yapmanın sebebi olamaz. Biz, sonucuz. Yani bu ülkede, enflasyonun artışının sebebi belediye değildir. Bu ülkede, akaryakıtın artışının sebebi belediye değildir. Bu ülkede, elektrik zammının sebebi belediye değildir. Bunların hepsi, ekonomi yönetiminin sonucudur. Ekonomiyi kim yönetiyor? Bu ülkenin hükümeti yönetiyor. Biz, mecbur kalıyoruz. Memleketi zora sokan, hükümetin kendisi. Şimdi, ‘Gençlere yapılan bu zammı İBB karşılasın’ diye İBB Meclisi’ne önerge vereceğiz diye açıklama yapanlar var orada. Onu yapacağına, git kardeşim mazot fiyatına indirim yap. Ya da mazottan, toplu taşımada ÖTV alma veya benzinden ÖTV alma. Ben, sadece gençlere değil, bu ülkenin her insanına bunu yansıtayım. Böyle kandırmaca akıllar üzerinden milletle dalga geçmenin sebebi yok. Ülkemiz ekonomik olarak zor durumda. Bunun da sebebi ne yazık ki ülkeyi yöneten hükümetin aklı. SOKAK HAYVANLARI Sokak hayvanları meselesi, ne yazık ki ülkemizde sağlıklı bir zemine, sağlıklı bir hukuk sistemine oturtulamadı. Tabii vahşi bir şehirleşme, bu konuyu ve bu sorunu daha da büyüttü. Bu vahşi şehirleşme sonrasında, inanılmaz derecede sokak hayvanı oldu. Özellikle kısırlaştırma meselesi konusunda da yavaş hareket edildi. Bu konuyu, kısırlaştırmayla tek başına çözmek mümkün değil. Kimi diyor ki, bütün sokaklardaki hayvanları toplayın barınağa atın. Böyle bir şey mümkün değil. Kimi de diyor ki, bütün hayvanlar sokaklarda gezsin. Bu da mümkün değil. Tek başına İBB’nin çözeceği bir mesele değil, tek başına ilçe belediyelerinin çözeceği mesele değil. Valiliğin gündemine bu konuyu taşıdık. Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı bu işin içerisinde. Birçok gündemi ve paydaşı var aslında. Topluca ciddi bir karara, hukuk zemininde bu işe çözüme ihtiyacımız olduğunun altını çizeyim. Çalışıyoruz.