Hürriyet yazarı Taha Akyol bugünkü köşesinde Adalet Yürüyüşü'nü yazdı. Türkiye’de öteden beri ve bugün bir adalet ve yargı sorununun olduğunun inkar edilemeyecek bir gerçek olduğunu ve toplumda adaletsizlik duygusu ile yargının siyasallaşması endişesinin yaygınlaştığına işaret eden Akyol, iktidarın bunu gidermedikçe endişelerin kaçınılmaz olduğunu yazdı. İktidarın dilinin sert ve kutuplaştırıcı olduğunu söyleyen Akyol, “Vesayet yargısı, cemaat yargısı, ardından iktidar yargısı. Tartışılamaz gerçeklikte bir dönüm noktası şudur: İktidar, 15 Haziran 2014’te bir torba yasadaki düzenleme ile soruşturma aşamasında “yargı görevi yapanlara emir vermek veya baskı yapmak veya nüfuz icra etme”yi suç olmaktan çıkardı” diye yazdı. Artık soruşturma ve iddianamelerin “yürütmeyle uyumlu”olduğunu dile getiren Akyol, gerçeği aydınlatan ciddi iddianamelerin yanında tuhaf ve siyasi iddianamelerinde olduğunun görüldüğünü ifade etti. Akyol yazısını şöyle sonlandırdı: “Kılıçdaroğlu’nun “Adalet Yürüyüşü” yapması ve toplumdan ilgi görmesi tabii değil mi? Hele barışçıl ve kapsayıcı dil kullanmasını, provokasyonlara karşı uyarılar yapmasını özellikle takdir etmek gerekir. İktidar bu toplumsal tabloyu doğru okumalı, tahlil etmelidir.. Bu tablo toplumda tedirginlik yarattığı gibi, dış politikada, hukuk ve demokrasi imajında iktidarın  kendisini de ciddi sıkıntılara sokuyor. İktidar yürüyenlere, eleştirenlere kızmak yerine, toplumda yükselen adalet ve hürriyet özlemini ciddiye almalıdır. O zaman dış politikada da eli güçlenir.”