Gündem

Hrant Dink davası: Ali Öz ve Metin Yıldız'a tahliye kararı

Abone Ol
Hrant Dink davasında dönemin Trabzon İl Jandarma Komutanı Albay Ali Öz ve İstihbarat Şube Müdürü Metin Yıldız için adli kontrolle tahliye kararı verildi.  Evrensel'den Cansu Pişkin'in haberine göre, AGOS Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin kamu görevlilerinin yargılandığı davanın 77. duruşmasında ara kararını açıklayan mahkeme, dönemin Trabzon İl Jandarma İstihbarat Şube Müdürü Metin Yıldız’ın adli kontrolle tahliyesine karar verirken Trabzon İl Jandarma Komutanı Ali Öz’e de ev hapsi verdi. Hrant Dink’in öldürülmesinde sorumluluğu bulunan Emniyet, İstihbarat ve jandarma görevlilerinin yargılandığı davanın 77. duruşması Çağlayan’daki İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmada tutuklu yargılanan dönemin Trabzon İl Jandarma Komutanı Ali Öz ve Trabzon İl Jandarma İstihbarat Şube Müdürü Metin Yıldız ile tutuksuz 5 sanık hazır bulundu. ‘HAYAL’İN ÇALIŞTIĞI FIRINDA TAHKİKAT YAPTIK’  Duruşmada ilk olarak dönemin İstanbul Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şubesinde polis memuru olarak görev yapan Bahadır Tekin tanık olarak dinlendi. Cinayetten önce Trabzon İstihbarat Şubesinde Dink'in öldürüleceğine dair gelen yazıyla ilgili tahkikat yapan polis memurlarından olan Tekin ifadesinde, “Benim görevim tahkikat yapmaktır. Tahkikat yapar, rapor hazırlarız. O gün masa amirim, bana bir ekmek fırınının tahkikatı görevini verdi. Ekip arkadaşımla beraber adreste geçen yere gittik. Adresteki yerde fırın yoktu. Çevrede araştırma yaptık. İki tane fırın tespit ettik. Bizden Osman Hayal'in araştırılması istenmişti. Ben gelen yazıyı görmedim. Yazıyı masa amiri Volkan Altunbulak görür. Biz evrak görmeyiz. Bize sadece Osman Hayal dediler. Konuyu anlatmadılar. Bizim numara sorgulama yetkimiz yok. Sorgulamaları masa amirleri yapar.” dedi. Tekin, Dink’in adını o dönem basından duyduğunu ifade etti. TELEFON SİNYAL BİLGİLERİ İLE İFADELERİ UYUŞMUYOR Mahkeme Başkanı Ali İhsan Horasan, Tekin'in Sarıgazi'de Osman Hayal'i araştırdıklarını söylediği gün içinde, telefon sinyal bilglerinin söyledikleriyle uyuşmadığına dikkat çekerek, “Bu evrak doğru mu?” diye sordu. Tekin, “Gideceğimiz yer fırındı. Sabah erken çalıştıkları için erken gitmemiz gerektiğine karar verdik. Sabah erken saatlerde gidip takip faaliyetinde bulunduk. Telefon görüşmesi yapmadığımız için sinyal bilgisi çıkmamıştır” diye cevap verdi. Dink Ailesi avukatlarından Hakan Bakırcıoğlu da Tekin'e, sabah saatlerinde sinyal bilgilerinin olduğunu ve sinyal bilgisinin Bağcılar'dan geldiğini, beraber gittiği Özcan Özkan'ın da sinyal bilgilerinin Avrupa yakasında olmadığını söyledi. Bakırcıoğlu da yemin altında olduğunu ve gerçeği söylemesi gerektiğini hatırlattı. Ancak Tekin, evrakın gerçek olduğunu savundu. BİR SONRAKİ DURUŞMA EYLÜL’DE Tekin’in ifadesinin ardından avukatların beyanlarına geçildi. Avukat Hakan Bakırcıoğlu mahkemeden, dönemin İstanbul Emniyet Müdürlüğü görevlilerinden Selim Kutkan ve Şahmaz Demirbaş, Volkan Altınbulak, Trabzon il Jandarma Komutanlığında görevli Binbaşı Ali Oğuz Çağlar ile MİT İstanbul Bölge Başkanı Ahmet Köksoy’un dinlenmesini talep etti. Duruşma savcısı, kaçma şüphesiyle tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamını talep etti. Sanık avukatları da tahliye taleplerinde bulundu. Ramazan Akyürek’in avukatının konuşması uzayınca mahkeme başkanı Horasan, “Esasa ilişkin savunmaya giriyor söyledikleriniz” diye müdahale etti. Akyürek’in avukatının “Yok yok” cevabına da tepki gösteren Horasan, “Burada ne kadar konuşulacağına biz karar veririz, ‘yok yok’ nedir? Zaten okuyorsunuz anlatmıyorsunuz. Yazılıysa bize verin biz de okuruz. Sadece tahliye taleplerini alıyoruz.” dedi. Akyürek’in avukatı “Savunma hakkımıza müdahale ediyorsunuz. Kayıtlara geçsin” diyerek tahliye talebinde bulundu. Ara kararını açıklayan mahkeme, Metin Yıldız’ın adli kontrolle tahliyesine, Ali Öz’ün de ev hapsine karar verdi. Bir sonraki duruşma, 24-25-27-28 Eylül’e ertelendi