Nasrallah şu ifadeleri kullandı:
"Aksa Tufanı harekatı birçok cepheye yayıldı. Her bakımdan (insani, ahlaki, dini) tam meşruiyete sahip bir savaş arıyor olsaydık, bu işgalcilerle gerçekleştirilen savaş gibi bir savaş bulamazdık. Tüm dünyada dayanışma gösteren tüm ülkelere, tüm halklara, Yemen ve Irak direnişine selam olsun. Bu savaş yüce Allah adına yapılacak en büyük savaştır. İsrail'e karşı savaşmanın ilahi bir dava olduğu açıktır. Bu Allah'ın yolunda bir savaştır. Gazze halkının dünyada benzeri yoktur. Hiçbir Amerikan veya İsrail baskısı irademizi kıramaz.
Avrupa Birliği, Arap Ligi ve Birleşmiş Milletler gibi tüm uluslararası örgütleri Filistin'i görmezden gelmekle suçluyoruz.
Bugün kendi duruşumuz üzerinde açıklama yapacağım. Pozisyonumuzu netleştireceğiz. 57 yıldır Filistin halkının yaşamış olduğu bir dram var. Ancak son yıllarda Filistin'deki durum çok zorluydu. Mevcut Filistin hükümeti durumu daha çok zorlaştırdı.
El Kassam Tugayları'nın 7 Ekim'de yaptığı operasyon, Filistin davasının dünyanın gündemine girmesi için gerekliydi. Aksa Tufanı, direniş tarafından düzenlenen bağımsız bir harekattı.
(Hamas'ın 7 Ekim saldırısı) Operasyonun başarısı, gizliliğine bağlıydı. Bu da gayet anlaşılır ve mantıklıydı. Aksa Tufanı, tamamen Filistin Direnişi'nin yöneticilerinin kararıydı. Hiçbir şekilde bölgesel güçlerin etkisi olmadı. Hayatını kaybedenler de Filistinli. Bu dava Filistin'in davasıydı, Filistin'in kararıydı.
Bu büyük operasyon neye neden oldu? İsrail rejiminde büyük bir güvenlik, siyasi depremi yarattı."