"Cumhuriyet Halk Partisi AKP'ye hayat öpücüğü verecek herhangi bir adımı atmayacak" dedi.
Gazete Duvar'dan Nergis Demirkaya'ya konuşan Günaydın'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
- ('Normalleşme' ve 'yumuşama' süreci) “Ne bekliyorsunuz” sorusuna ben yaşadığımız 21 yılı unutarak yanıt verebilecek bir siyasetçi değilim. AKP'yi de kodlarını da biliyorum. Recep Tayyip Erdoğan'ın kendisine Mehmet Akif Ersoy’u değil Necip Fasıl Kısakürek'i örnek aldığını biliyoruz. Necip Fazıl Kısakürek "Dinimiz kinimizdir" diyen bir insan. Erdoğan'ın Cumhuriyet Halk Partisi'nin genel başkanlarını ve tüm ekibini teröristlikle suçladığını, fake videolar yayınladığını, Montesquieu'ya rahmet okutacak bir pragmatizm içerisinde olduğunu bilmeyen siyasetçiler değiliz.
- Buna rağmen şunu söyleyeyim, bu görüşmeler 28 Şubat için bir sonuç verdi. 85-90 yaşına gelmiş insanları içeride ne kadar tutacaksınız. Gezi Davası’nda kanun yararına bozma pratiğini gündeme getirebildi. Ama Kobani Davası'nda hiçbir iyileşme sağlatamadı, Hakkari’ye kayyım atamasına engel olamadı. Dolayısıyla bu süreçten çok fazla şey beklemenin 21 yıllık pratikle birlikte düşünüldüğünde fazla umutkarlık, ümitvarlık olduğunu düşünüyorum.
'AKP, toplumsal ve siyasi olarak zorlandığı dönemlerde mutabakat arayan parti'
- Buradan ilerisine doğru bakalım. CHP 31 Mart'tan Türkiye'nin birinci partisi olarak çıktı. Erdoğan’ın katı tutumundan vazgeçip birazcık kendisini diğer aktörlerle eşitlemeye çalıştığı dönemlere bir bakalım. 15 Temmuz 2016, 1 Haziran 2015 sürecinden sonraki istikşafi görüşmeler ve 31 Mart sonrası. Bu üçünün ortak özelliği AKP'nin önemli ölçüde zorlandığı dönemler olması. Dolayısıyla AKP, toplumsal ve siyasi olarak zorlandığı dönemlerde mutabakat arayan parti görünümüne dönebiliyor. Buna AKP de demeyelim, Erdoğan ve danıştığı kesimlerin icraatının böyle geliştiğini söyleyelim.
'Yeni anayasanın amacı rejimin sürdürülmesi'
- (Yeni anayasanın amacı) İslamcı sosu oldukça yüksek bir tek adam sistemiyle nepotizmin ve kleptoraksinin dibine batan, dünyaya örnek gösterilebilecek hibrit bir rejim doğdu Türkiye'de. Alt tarafa din, iman, üst tarafa ham, hamam. Bu rejimin sürdürülmesi için gereken her şeyi yapmaya hazırlar. Bu anayasa meselesi de bunun bir uzantısı.
'Biz Türkiye ittifakını yurttaşla kuracağız'
- (Parlamenter sisteme dönüş için 'kapıları çalınsa'...) If-Clause (Koşul cümlesi) konuşuyoruz, eğer Erdoğan böyle bir teklif getirirse amacı Türkiye'nin demokratikleşmesi ve parlamenter sisteme geçmesi değil, yalnızca barajı seçilebileceği noktaya getirmek olur. İstismar edebileceği yeni bir rejim doğurur. Cumhuriyet Halk Partisi AKP'ye hayat öpücüğü verecek herhangi bir adımı atmayacak. Cumhuriyet Halk Partisi Türkiye'nin ilke ve devrimleriyle yeniden inşa edileceği bir demokratik siyasetin önünü açmaya çalışıyor ve bunu da kendisi Türkiye ittifakı üzerinden kurguluyor. Biz Türkiye ittifakını yurttaşla kuracağız.