Genelkurmay Savcılığı, Nagehan Alçı ve Rasim Ozan Kütahyalı'yı ifadeye çağırdı

Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı, Sabah yazarı Rasim Ozan Kütahyalı ile Milliyet yazarı Nagehan Alçı'yı ileri sürdükleri 'askeri hareketlenme var' iddiası nedeniyle 'tanık' sıfatıyla ifade vermeye çağırdı. Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı, söz konusu iddiaları nedeniyle Rasim Ozan Kütahyalı ile Nagehan Alçı'yı tanık olarak ifade yaklaşık 1 ay sonra vermeye çağırdı. Çağrıda şöyle dendi: "Askeri Savcılığımızca yürütülmekte olan 2017/100 esas sayılı soruşturmaya esas olmak üzere; Rasim Ozan Kütahyalı ve Nagehan Alçı'nın tanık sıfatıyla ifadelerinin tespiti için 06 Nisan 2017 tarihinde Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığında hazır bulundurulmalarının teminini rica ederim." KÜTAHYALI VE ALÇI TSK'DAKİ BAŞÖRTÜSÜ YASAĞININ KALDIRILMASI İLE İLGİLİ YAZMIŞTI Kütahyalı, Türk Silahlı Kuvvetleri'nde (TSK) başlayan başörtüsü serbestisiyle ilgili olarak 27 Şubat'ta "Ordudaki başörtüsü yasağının kaldırılması bu eski darbeci kesimin aklını tamamen başından aldı ve bir askeri hareketlenme içine girdiler" iddiasını ileri sürmüş; Alçı da söz konusu iddiayla ilgili olarak 28 Şubat'ta şunları yazmıştı: "22 Şubat'ta TSK'da subay ve astsubaylara başörtüsü yasağı kaldırıldı. Bunun hemen ertesinde, 23 Şubat'ta yukarıda tarif ettiğim TSK içindeki sözde sol Kemalist duyarlılığa sahip darbeci zihniyette ‘kıpırdanma' başladı. Ankara ve İstanbul'da bir şey yoktu ama İzmir'den batıya doğru bir homurdanma, bir askeri hareketlilik vardı. Devletin bazı birimleri de teyakkuza geçmişti. Hürriyet'in haberi bu hareketlilik sürerken, 25 Şubat'ta geldi. TSK içinde bazı subaylar başörtüsü yasağının kalkmasını bir mesaj kabul edip, kendi içlerinde toplanmaya başladılar. Topyekûn bir kalkışma için güçleri yoktu ama batıdan başlayıp adım adım ilerleyebilecek bir isyanın hayali vardı. Bu hayal için İzmir çok sembolikti. Meclis'te CHP'lilerin birkaç hafta önce okuduğu ‘İzmir Marşı' da onları cesaretlendirmişti. Yaklaşan referandumun rahatsızlığına, TSK'da bundan böyle başörtülü subayların olacağı gerçeği eklenince içlerindeki darbeci ruh iyice yükseldi…"