ECE PİROĞLU

[email protected]

CHP, tüzük değişikliği için 20'nci Olağanüstü Kurultayı’nı topluyor. Yarın Ankara'da düzenlenecek olan kurultay öncesi öne çıkan başlık 'değişim'i CHP Gençlik Kolları Başkanı Gençosman Killik'le konuştuk.

Numan Kurtulmuş'a bir 'Anayasa'nın 3. maddesi' tepkisi de Saray'dan Numan Kurtulmuş'a bir 'Anayasa'nın 3. maddesi' tepkisi de Saray'dan

Kasım'da yapılması planlanan CHP Gençlik Kolları Kurultayı'nda koltuğunu devretmeye hazırlanan Killik, değişimin ardından gençlerin partiye olan ilgisinin arttığını söylüyor.

CHP Gençlik Kolları'nda yer almanın artık dezavantaj değil, avantaja dönüştüğünün altını çizen Killik "Kendi gençlik örgütlenmesinden, kendi gençlik örgütlenmesinin yaşı içerisindeyken milletvekili çıkartamayan, kendi TBMM grubuna gençlik kollarından yöneticilerini koyamayan bir CHP’den yine kendi gençlik kolları yöneticisini, gençlik kollarının genel başkan yardımcısını Avcılar’da belediye başkanı yapan bir partiye dönüştü yerel seçimde" diyor.

Tüzük kurultayının önemi nedir, hangi değişiklikler gündemde? 

Cumhuriyetin ikinci yüzyılında yaptığımız ilk tüzük ve parti programı yenileme kurultayı. 2025 yılına doğru gittiğimiz bu dönemde artık çağı yakalayan, çağın belki şu anki siyasal konjektürde ötesinde bir tüzük ve parti programı ortaya çıkartmak istiyoruz. Parti programında bu konuda çok yetkin, çok kapsamlı bir çalışma yapacak örgütümüz hazır. Ama ne yazık ki Türkiye’nin anti demokratik Siyasi Partiler Kanunu, tüzüğü istediğimiz ve hayal ettiğimiz seviyede yapmamıza henüz izin vermiyor. O yüzden Siyasi Partiler Kanunu'nun bizi sınırladığı ölçülerde yapabileceğimiz en demokratik, katılımcı, gençleri ve kadınları siyasete katılma noktasında destekleyen ve önemseyen bir tüzük ortaya çıkartmak istiyoruz. Tabi tüzük her şeyin ayrıntılı yazıldığı bir metin değil. Bir yandan partinin anayasası. Anayasayı yaparken uygulayıcıların niyetleri de çok önemli. Yani parti tüzüğünde bir şeyi oraya yazmaktan ziyade uygulayıcıların da o iyi niyete sahip olması gerekiyor.

'Güzel cümleleri yazmak sonuç getirmiyor'

Her güzel cümleyi, her olumlu şeyi sadece oraya yazmakla yetinmemeliyiz. Onu aynı zamanda uygulamak da gerekiyor. Bizim bu metinleri yazarken bir yandan da insanları bu metinleri uygulayacak bir ortama, uygulayacak bir düşünceye ulaştırmamız lazım. Ben partide böyle bir sorun olduğunu düşündüğümden değil ama sadece güzel cümleleri yazmanın sonuç getirmediğinden bahsetmek istedim.  

Biz hem parti yönetimimizi hem partimizin delegasyonunu, gençlerin siyasete katılımı konusunda rol üstlenmeye, onları böyle bir konuda bize destek olmaya davet ediyoruz. Hem de önümüzdeki tüzük kurultayında da gençlerin siyasete katılımını artıracak işleri yapıyoruz. Bir kaç tane de çok önemli değişiklik olacak. 

Nedir bu değişiklikler?

Bizim mevcut Siyasi Partiler Kanunu'ndan farklı olarak diğer siyasi partilerin yapmadığı bir uygulamamız var. Ön seçim uygulaması. Bu ön seçimlerde gençlerin siyasete katılımı yönünde Siyasi Partiler Kanunu'nda eksiklikler var. Burda bir kota uygulamasını seçim kurulu kabul etmiyor. Biz ön seçim yaptığımızda bir gençlik veya cinsiyet kotası uygulayamıyoruz. Çünkü seçim kurulu diyor ki 'Ben sandığa giren oy kadar kim oy aldıysa bunlar arasında bir kaydırma yapmam sıralamayı ona göre yaparım' ama biz gençleri ve kadınları özellikle engellileri siyaseten kuvvetlendirebilmek için parti içerisinde kotalar uyguluyoruz. Yani genç bir kadın diğer rakiplerden daha az oy alsa bile eğer kotalar tamamlanmamışsa az oy almasına rağmen onların önüne geçiyor. 

Milletvekilliğinde gençlik kotası zorunluluğu

Milletvekilliğinde örgüt denetiminde yapılacak ön seçimlerde 'pencere sistemi'ni tüzükte yazmamasına rağmen yerel seçimlerde uyguladık çünkü dediğim gibi bir şeylerin yazmasından ziyade uygulayıcıların niyeti de önemli. Yerel seçimlerde uyguladık ve Türkiye’de pek çok yerde kendi kurul arkadaşım dahil genç belediye başkanlarımız, genç belediye meclis üyelerimiz çıktı. Bugün onların bir kısmı belediye başkan yardımcısı. Cumhuriyet Halk Partisi genç belediye başkan adaylarını ve genç belediye yöneticilerini sahaya sürerek bugün elde ettiği başarıyı, elde ettiği sonuçları  yakaladı. Bunun tabi genel seçimlerde de ortaya çıkmasını ve meclis tablosunda Cumhuriyet Halk Partisi’nin gençlik kollarından insanların meclislerde, belki ilerleyen günlerde bakanlıkta yer almasını istiyoruz.  Bu anlamda milletvekilliğinde gençlik kotası zorunluluğu gelecek. 

Chp Gencosman

CHP gençlere daha fazla alan açmayı hedefliyor...

Parti içerisinde genç kotası şu an 18-30 yaş arasında kullanılıyor yüzde 20. Bu kademeli bir kota sistemi olarak 18-25 ve 25-40 olarak ikiye bölünecek ve toplamında yüzde 30’a yükselecek. Burada 18-25 düzenlemesinin önemli olduğunu, Türkiye’deki tüm siyasi partilere örnek olması gerektiğini düşünüyoruz çünkü 18-25 yaş aralığında Türkiye’de siyasetle uğraşan insan sayısı çok az ama çok ciddi bir nüfus var burada. Bu nüfusun konuştuğu dil, bu nüfusun yaşayış şekli, bu nüfustaki insanların sorunları diğer yaş gruplarından çok daha farklı. Ve onların da siyaseten bir noktada kendilerini temsil edebilmesi lazım. Onların yaşadığı sorunlara üst yaş gruplardan birilerinin çözüm üretmek yerine sorunu bizzat yaşayan, gören insanların bu konularda söz söyleyebiliyor olması lazım. Parti meclisinde, il yönetiminde 18-25 yaş aralığından insanların olması ve kendi akranlarının, kendi sorunlarının ne olduğunu o kurullarda anlatmaları lazım.

Bu kapsamlı değişiklikler tüzükte bir öneri olarak delegelerimizin huzuruna çıkacak. Ben parti delegelerinin de bunları onaylayarak gençlere partiye katılmaları konusunda çok ciddi bir alan açacaklarını düşünüyorum. Tüzük değişikliğinde gençlerin siyasete katılımı konusunda önemli değişiklikler olacak. 

Partiye gençlerin ilgisi nasıl?  

Özellikle son bir yılda belki değişim sürecinin etkisiyle partiye çok ciddi üye katılımı oldu. Belki bir yılda bir önceki üye sayımız kadar yeni katılımlı üye geldi. Cumhuriyet Halk Partisi’nin bugün 150 bin genç üyesi var 30 yaş altı ama bir o kadar da aslında siyasi konjektürden dolayı partiye üye olamayan, çekinen insanlar var. İktidarın yarattığı korku ortamından ve onun etkilerinden çekinen insanlar gönüllü olarak burada siyasetle uğraşıyor. Üye olamayan ama her çalışmamıza gelen, partinin her çalışmasında sokakta yaptığı her etkinlikte bizimle beraber olan gönüllülerimiz de var. O yüzden CHP’de çok ciddi bir genç olduğunu ve bunun günden güne de güçlendiğini söyleyebilirim. 

Önümüzde aynı zamanda bir Gençlik Kolları Kurultayı da var, koltuğu devretmeye hazırlanıyorsunuz... Peki siz CHP Gençlik Kolları'nı nereden alıp nereye getirdiniz? Başlarken ki amaca ulaşılabildi mi, önümüzdeki süreçte bu artacak mı?

2020’de bir pandemi süreci yaşandı. Bu sürecin de tüm siyasi partiler üzerinde yıkıcı etkisi oldu. Özellikle de CHP’nin gençlik kolları da etkilendi. Kurultaylarını durdurmak, örgütlenmelerini yavaşlatmak zorunda kaldı. Üniversitelerde çalışamadı, sokakta bir faaliyet gösteremedi. Bu da CHP’nin gençlik kollarını çok zayıflattı, üye sayısını çok aşağı noktalara çekti. 70, 80 binlere düştü üyelik sayısı.

'CHP Gençlik Kolları kurumsal kimliğine kavuştu'

Biz, il örgütlenmelerinde zayıflamış, pandeminin getirdiği bütün yıkıcı etkilerin gölgesinde kalmış bir gençlik kolları yapısını devraldık. Bunu bizden önceki yapıları kötülemek için söylemiyorum bu yaşananların CHP’deki etkisinden bahsediyoruz. Burayı tabii bir kurumsallaşma anlamında tekrar ayağa kaldırmak, çakılmaya doğru giden üye sayısını tekrar şaha kaldırmak, gençlik kollarını 81 ilde Türkiye’nin tüm üniversitelerinde tekrar örgütlü hale getirmek için gayret ettik ve bunu bugün geldiğimiz noktada başardığımızı düşünüyorum. CHP Gençlik Kolları tekrar kurumsal kimliğine kavuştu. 81 ilde, ilçelerde, üniversitelerde tekrar örgütlü bir halde 80 binlere düşmüş üye sayısı bugün 150 bine çıkmış durumda. Bir yandan yaşı dolduğu için bu 80 binin içerisinden ayrılanlar da oluyor tabii. 50 bine düştüğünü varsayarsak o gün devraldığımız kitleden bugüne kalan yaşı tutan 100 bine yakın yeni üye yapılmış durumda. 100 bine yakın yeni üyenin yapıldığı üç yıllık örgütlenmenin başarısız olduğunu söylemek doğru değil ama başladığımızda bütün hedefimiz bu muydu değildi.

Milletvekilliği seçimlerinde gençlere güvenilmedi

CHP’nin iktidar olmasıydı hedefimiz. Onu sağlayamadık, başaramadık. Hem kendimiz, hem ailelerimiz, hem partililerimiz, hem çevremizdeki insanlar, hem gençlerimiz bu durumdan çok mutsuz oldular, üzüldüler. Sonrasında bir yerel seçimle CHP’nin gençlere güvendiğinde neler başarabileceğini hep beraber tecrübe ettik çünkü milletvekilliği seçimlerinde arzu ettiğimiz seviyede gençlere güvenilmedi. Gençlere güvenilmediği tabloda da CHP bunun eleştirisini aldı yani kendi gençlik örgütlenmesinden, kendi gençlik örgütlenmesinin yaşı içerisindeyken milletvekili çıkartamayan, kendi TBMM grubuna gençlik kollarından yöneticilerini koyamayan bir CHP’den yine kendi gençlik kolları yöneticisini, gençlik kollarının genel başkan yardımcısını Avcılar’da belediye başkanı yapan bir partiye dönüştü yerel seçimde.

Geldiğimiz noktanın çok iyi olduğunu, aldığımızdan bugüne gençlik kollarında bir kurumsallaşma, bir büyüme olduğunu söyleyebiliriz ama nihai hedefimiz tabii ki bu değildi, bundan çok daha fazlasıydı. Bizden sonra bayrağı devralacak arkadaşların da bizim hayal ettiğimiz CHP iktidarını kavuşturacaklarını düşünüyoruz. Gençlik kollarının partinin iktidar yürüyüşünde çok önemli bir görev üstlenip ilk genel seçimde CHP’yi iktidar yapacaklarını düşünüyoruz. Biz o emekleme dönemindeydik belki onlar koşma bölümünde olacaklar. Ama AK Parti’nin kaçınılmaz sonunu hep beraber hazırlamış olacağız. 

CHP’de gençlik kollarından bir yere gelmek çok sık rastlanır bir durum değil ama geçtiğimiz yerel seçimlerde bir çok yerde çok önemli noktalarda yaş olarak gençlik kotasına uymasa bile 30’lu yaşlarda bir çok insan belediye başkanı oldu. Bu gençlik kolları içerisindeki üyelere ve gençlere bir umut verdi mi? Parti içinde nasıl etki yarattı?

CHP kendi gençlik kollarından bir şey çıkartma işinde Türkiye’nin öncüsü bir siyasi parti. Bakanlar çıkmış, milletvekilleri çıkmış... 80 öncesi bu artık neredeyse bir kurala dönmüş ancak sonra CHP bir dönem bu alışkanlığını terk etmiş. Evet belki eleştirmemiz gereken, diğer siyasi partilerden geri kaldığımız nokta bir dönem bu alışkanlığı terk etmiş olmak. Bu alışkanlığı terk etmiş olmanın eksikliklerini çok gördük, anlattık ama dediğim gibi emeklemeden koşulmuyordu belki benden önceki genel başkanlar aday bile gösterilmedi ben aday olma şansını yakaladım seçilebilir bir sırada ama seçilemedim.

'Genel başkan değişikliğinden sonra atılım oldu'

Ama yine bizim içerimizdeki arkadaş gruplarından parti içerisindeki genel başkan değişikliğinden sonra bir atılım oldu. Mesela Manisa’da gençlik kolları başkanlığımızı yapmış ve bunu çok eski tarihte değil yakın tarihte bir önceki kongreye kadar gençlik kolları başkanlığımızı yapmış bir arkadaş bugün Manisa’nın en büyük belediyelerinden bir tanesinde belediye başkanı oldu. Bir başka arkadaşımız Çeşme’de, bir başka arkadaşımız turizmin kalbi Bodrum’da, bir başka arkadaşımız Narlıdere’de, bir başka arkadaşımız mevcutta ilçe gençlik kolları başkanıyken Burdur Bucak’ta... CHP’nin gençlerine güvenildiğinde sahada  insanların buna ne kadar olumlu tepki verdiğini hepsinin aldığı rekor oylarla görüyoruz.

CHP de bu özeleştirileri kendi içerisinde yapıyor. Demek ki biz eskisi gibi gençlere güvendiğimizde yüzümüz yere eğilmiyor, verdiğimiz görevi başarıyla yapıyorlar dedirtebiliyoruz. Bunu dedirtmekte çok önemli oldu çünkü bizden sonra bu göreve talip genç arkadaşlar için bunlar birer referans. Tabii bu durum gençlik kolları içerisinde de bir umut oldu. Bugün partinin gençlik kollarının üye sayısında bu kadar artış varsa insanlar burada bir şeyler başarabileceklerine inandıkları için, burada kendilerini ifade edip önemli roller üstlenebileceklerine, yarın milletvekili, belediye başkanı, grup başkan vekili, bakan, belki cumhurbaşkanı olabileceklerine inandıkları için CHP’ye koşa koşa üye olmaya başladılar. Mevcut gençlik kollarında zaten üye insanlar da görevlere talip olmaya başladı. Artık gençlik kollarında görev yaptığında bu dezavantaj değil avantaj oluyor. Burada vakit harcamak sana eksi yazmıyor artı yazıyor. 

Editör: Ece Piroğlu