CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin grup toplantısında konuştu.
Grup toplantı salonunun girişinde vekillere arkasında simit ve altın hesabı olan kırmızı kart dağıtıldı.
Özel, şunları kaydetti:
*Yeni bir yılın ikinci haftasını tamamladık. Geçtiğimiz hafta Konya'da, Mersin'de, İzmir'de memleketim Manisa'daydık. Tüm baskılara rağmen halka hizmet eden belediyelerimizin halktan gördükleri büyük teveccühü yıl sonunda raporlaşan anketlerde görmüş, toplam 414 belediyemizden halkın memnuniyetinin Türkiye ortalamasında yüzde 58 olduğunu büyük memnuniyetle takip etmiş, Sayın Erdoğan'ın yaptırdığı ölçümlerde birkaç puan daha CHP lehinde görüldüğünü iktidar partisi kulislerinden yazan arkadaşlardan okumuş, öğrenmiş ve bir yandan sahada belediye başkanlarımızın halka, çocuğa, kadına dokunan, yoksullukla savaşan halkçı belediyecilik uygulamalarının nasıl sıcak bir karşılık aldığını sahada görme imkanı bulmuştuk.
'Elbette Beşiktaş'ta konuşacağız'
*Elbette sorunlar çok, sorunları çözmek için mücadele, hizmet üretmek için kaynak, iktidarın derinleştirmeye çalıştığı zorluklara karşı hep birlikte çözüm üretmek üzere yeni bir haftaya başlamak üzereyken, dün suni bir gündemle aslında gündeme ve belediye başkanımıza kurulan bir kumpasla uyandık. Sabahın 04.30'unda Beşiktaş Belediye Başkanımız Rıza Akpolat'ın ikametgahı kanunsuz şekilde görevlendirilmiş polisler tarafından kırılırcasına çalındı. Sevgili anneciği, yaşlı anneciği kalp çarpıntılarıyla kapıya koştu. 'Aç yoksa kırarız' dediler. 'Dur evladım kırma açtım' dedi açtı. 'Rıza nerede?' 'Rıza yok babası hasta Balıkesir'e gitti.' Annesi biliyor oğlunu, annesi bizi biliyor, biz bizi biliyoruz. 'Arayayım oğlum gelsin Rıza' dedi. 'Dur sen söyleme. Biz ararız. Giderler alırlar' Bu sefer Balıkesir'deki adrese baskın ve o bildiğiniz malum görüntüler. Adeta düşman hukuku.
*Şimdi bugün İstanbul'daki belediye başkanlarımız, arkadaşlarımız dün önerdiler grubu gidip Beşiktaş'ta mı yapsak diye. Beşiktaş Belediyesi'ne gitsek grup toplantısını önünde mi gerçekleştirsek diye. Fena fikir değildi, iyi bir cevaptı. Dikkatleri oraya toplardık. Ama acaba bu atama, haksız hukuksuz işlere kalkışanlar bu belediye başkanımıza karşı iftira atanlar soruşturmayı başlatanlar sabah 04.30'da gidenler, görüntüleri kanallara servis edenler zaten bunu istemiyorlar mı? O yüzden dün Ekrem Başkanımız Ankara'ya geldi. Öğlen kurumsal tavrımızı ortaya koyduk. MYK toplantımız bitti akşam 18.00'de atladım Beşiktaş'a gittim.
*Kar altında buz altında sokaklara sığmayan, hepinizin izlediği o görüntülerle Rıza Akpolat'ın şahsında aslında seçme hakkına sahip çıkan, demokrasiye, kentine sahip çıkan Beşiktaşlılarla buluştum. O konuşmayı orada yaptım. Gece yarısı 02.00'da buraya geldim. Şimdi o konuşulmasın istediklerini konuşmaya, üstünü örtmeye çalıştıklarının üstünü açmaya ve biz Beşiktaş operasyonuyla acaba bu zamların bu geçim sıkıntısının bu sürecin üstünü örtebilir miyiz, CHP'yi istediğimiz gündeme çekip onu burada meşgul edip vatandaşa ettiğimiz eziyetin az konuşulmasını sağlar mıyız diye düşünenlere inat elbette Beşiktaş'ta konuşacağız. Elbette yargıyı konuşacağız.
'Vatandaşa bunu yapanın yanına kar bırakırsak namerdiz'
*Elbette yargının siyasallaşmasını Milliyetçi Hareket Partisi'nin bu işin ne tarafında olduğunu, hangi ilişkilerin, hangi bağların kurulduğunu da konuşacağız. Ama Tayyip Erdoğan hiç umutlanmasın ki 1 Temmuz 2024'te köprü geçişlerine yüzde 100 zam yaptıktan sonra altı ay geçmeden tekrar zam yapıp 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'ne yüzde 213, 15 liradan 47 lira. Fatih Sultan Mehmet aynı oran 15 liradan 47 lira. Yavuz Sultan Selim yüzde 128, 35 liradan 80 lira. Osmangazi yüzde 174, 290 liradan 795 lira. 1915 Çanakkale Köprüsü yüzde 168, 295 liradan 790 liraya çıktığını, yüksek hızlı tren Ankara - İstanbul 430 liradan 780 lira, Konya 200 liradan 360 lira, Eskişehir 225 liradan 390 lira, Konya - İstanbul 630 liradan bin 140 liraya çıktığını, Ticaret Bakanının enflasyon üzerinde zam yapan fırsatçılar var dediğini, Tayyip Erdoğan'ın 'fahiş zam yapanları boykot yapın' dediğini, TÜİK'in Tayyip Bey'i üzmeyen istatistik kurumunun 44 enflasyon açıkladığı yerde, asgari ücrete yüzde 30 zam verdikleri yerde, emekliye yüzde 11 zam verdikleri yerde, yüzde 168'leri 213'leri yüzde 80'den aşağıya zam yapmadığında bu boykot bekleyenleri bu milletin nasıl boykot edeceğini, onlara ne söyleyeceğimizi durdurmak için 'hadi bakalım bir operasyon yaptık, gelin orada boğulun, vatandaşın sorununu konuşmayın.' Vatandaşa bunu yapanın yanına kar bırakırsak namerdiz. Susmayacağız. Konuşacağız.
'Kendisi salon adamı hava sıcaklığı içeride 27 derece değilse kızıyorlar'
*Çıldırmışlar. Akıllarını oynatmışlar. Endazeyi şaşırmışlar. Ve dönüyor dolaşıyor, kendisi salon adamı hava sıcaklığı içeride 27 derece değilse kızıyorlar. Beyefendi 27 derece sıcakta, karşısında atadıkları il başkanı, il yönetimi, ilçe başkanları, delegeleri oturuyor kendini alkışlatıyor. Devletin uçan saraylarıyla uçuyor. En güzel araçlarıyla geziyor. Kendini kendi seçtiklerine, atadıklarını alkışlatıyor. Ne sokaktan haberi var ne pazardan haberi var ne kasaptaki ne manavdaki yangından ne cüzdandaki yangından ne mutfaktaki yangından haberi var. Sonra ben yılbaşından beri 14 günde 11 şehre gitmişim. Gittiğim yerde gördüysem kuyumcuya, kasaba girmişim. Dana kıymayı, altını, fırında simitin fiyatını sormuşum, hesap yapmışım. Bana oradan laf atıyor 'O işleri bırak da bu işlere bak' diye. Vallahi de billahi de senin dediğin yere değil milletin bağrının yandığı yere bakıyorum ben."