Manşet

Faciadan 19 gün önce verilmiş | AYM: İliç’teki ÇED raporu hukuka aykırı

Abone Ol

PolitikYol Özel

Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) Erzincan İliçte'ki altın madeniyle ilgili çevresel etki değerlendirmesi (ÇED) olumlu kararının iptali nedeniyle açılan davanın reddedilmesini ihlal saydığı ortaya çıktı. Faciadan 19 gün önce verilen kararda, Erzincan İdare Mahkemesi’nce verilen "ÇED raporunda hukuka aykırılık yoktur" kararının ihlale yol açtığı belirtilerek, yeniden yargılamaya karar verildi. İliç ilçesindeki Anagold şirketine ait Çöpler altın madeninde 13 Şubat’ta meydana gelen toprak kaymasında göçük altında kalan dokuz işçiye henüz ulaşılamazken, Anayasa Mahkemesi’nden söz konusu maden ocağıyla ilgili başvuruda ihlal kararı verildi.

İliç'te yıllardır siyanürlü altın madeninin yarattığı tehlikeye dikkat çeken ve madendeki facia sonrasında gözaltına dahi alınan hak savunucusu Sedat Cezayirlioğlu'nun bireysel başvurusunda faciadan 19 gün önce 25 Ocak’ta ihlal kararı verildiği ortaya çıktı.

Cezayiroğlu, Temmuz 2020’de Anayasa Mahkemesi’ne bireysel olarak başvurdu. Başvuruda, Çakmaktepe Madeni Açık Ocak İşletmesi Kapasite Artış Projesi (proje) için verilen çevresel etki değerlendirmesi (ÇED) olumlu kararının iptali talebiyle açılan davanın reddi nedeniyle özel hayata saygı hakkının ihlal edildiği öne sürüldü.

Yüksek mahkeme, Erzincan İdare Mahkemesi tarafından yürütmenin durdurulması talebiyle açılan davanın reddedilmesine ilişkin ihlal kararı aldı.

Bilirkişi heyetinde ziraat mühendisi bulundurulmamış

İhlal kararında, aynı projeyle ilgili Eşref Demir'in başvurusunda verilen karara atıfla başvurucunun itirazlarına rağmen proje faaliyet alanında kalan mera nedeniyle bölgedeki hayvancılığın etkilenip etkilenmeyeceğine ilişkin esaslı bir değerlendirme yapılmadığı, yargılama sürecinde alınan bilirkişi raporunu hazırlayan heyette ziraat mühendisi bilirkişi bulunmadığı anımsatıldı.

Bilirkişi kısmen tahrip tespitinde bulunmakla yetindi

Kararda, bilirkişilerce ÇED raporunda bölge sakinlerinin temel geçim kaynağının hayvancılık olduğu ve proje alanında kalan meranın aktif olarak kullanıldığı ifade edilmesine rağmen anılan raporda meranın kısmen tahrip olduğu tespitine yer verilmekle yetinildiği kaydedildi.

Ayrıca, bilirkişi raporunda meranın proje bitiminde rehabilite edileceği belirtilmişse de uzun bir süre devam edecek olan madencilik faaliyetinin hayvancılık üzerine etkisinin de incelenmesi ve bu hususta ÇED raporunda gerekli tedbirlerin öngörülüp öngörülmediğinin ortaya konulması gerektiğine ifade edildi.

Pozitif yükümlülükler yerine getirilmedi

AYM kararında, Demir’in başvurusuyla ilgili hazırlanan bilirkişi raporundan hareketle ortaya koyduğu gerekçenin sınırlı olması ve başvurucunun belirli iddialarına doğrudan bir cevap verilmemesi nedeniyle kamusal makamların özel hayata saygı hakkı bağlamında pozitif yükümlülüklerini yerine getirmediği tespiti de anımsatılarak, Cezayiroğlu’nun başvurusunda da ihlale hükmedildi.

İhlalin ortadan kaldırılmasına karar verildi!

Kararda, ayrıca Erzincan İdare Mahkemesi tarafından verilen davanın reddi kararıyla ortaya çıkan ihlalin giderilmesi için yeniden yargılama yapılmak üzere kararın bir örneğinin mahkemeye gönderilmesine karar verildi.

Karar oy birliğiyle alındı

Cezayiroğlu, AYM’ye başvurusunda, maden ocağıyla ilgili 9 Ağustos 2018 tarihli ÇED olumlu kararının iptali amacıyla 7 Eylül 2018 tarihinde Erzincan İdare Mahkemesi’nde yürütmeyi durdurma talepli dava açıldığı aktarıldı.

Yerel mahkeme, ÇED raporunda hukuka aykırılık olmadığına hükmetmişti

Erzincan İdare Mahkemesi, 26 Eylül 2019 tarihli kararında davanın reddine karar verdi. AYM kararında, mahkemenin nihai ÇED dosyasında gerek tesisin yapım aşaması gerekse işletme aşamasında karşılaşılabilecek sorunların tespit edilerek incelendiği, projenin çevredeki insan yaşamına ve doğaya karşı oluşturacağı etkilerin önemli ölçüde değerlendirilerek muhtemel zararların asgari düzeye indirilmesi için gerekenlerin tespit edildiğinin aktarıldığı yer aldı.

Ayrıca projenin tarımsal üretim, canlı yaşamı ve insan yaşamını tehlikeye düşürmeyeceği, bu hususlarda ÇED kararındaki tespitlerin yeterli olduğu, taahhütlerin proje sahasına uygulanabilir olduğu belirtilerek ÇED olumlu kararında hukuka aykırılık bulunmadığı belirtildi.