Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, Barış Pınarı Harekatı ile ilgili yaptığı ilk açıklamada "Suriye'nin herhangi bir noktasında gerçekleşen Türkiye'nin saldırısına yanıt vereceğiz" ifadelerini kullandı.
Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, Barış Pınarı Harekatı'nın başlaması ve DSG ile Şam arasında anlaşmaya varılması sonrası ilk açıklamayı yaptı.
Irak Başbakanı Adil Abdulmehdi’den mektup getiren Irak Ulusal Güvenlik Müsteşarı Faleh el Fayyad’ı kabul eden Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, bu vesileyle ikinci haftasındaki Barış Pınarı Harekatı ile ilgili açıklama yaptı.
Suriye Arap Haber Ajansı SANA'ya göre, Esad, Barış Pınarı'nı 'işgal' diye niteleyerek "Türk saldırganlığına Suriye'nin her yerinde tüm meşru araçlarla karşılık vereceğiz" vurgusu yaptı.
"Bölge ülkelerine yönelik dış emeller tarih boyunca hiç durmadı. Erdoğan rejiminin ülkemize karşı yürüttüğü Türk saldırganlığı, taşıdığı tüm yalancı şiarlara rağmen, açık bir ihlal ve işgaldir" diyen Esad, şöyle devam etti:
"Bu işgale (Erdoğan rejiminin) vekilleri ve teröristlerini vurmak kanalıyla cevap veren Suriye, bunun tüm şekillerine Suriye topraklarındaki her bölgede meşru tüm araçlarla karşılık verecek ve karşı koyacak."
SANA, Irak Başbakanı'nın gönderdiği mektubun içeriğini şöyle aktardı: İki ülke arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi, aralarında var olan koordinasyonun terörle mücadele veya son gelişmeler ışığında sınır güvenliği olsun daha üst düzeylere ve daha kapsamlı alanlara yükseltilmesi, ekonomik işbirliği ve Suriye-Irak arasındaki sınırların açılması...
Bunun yanısıra SANA, Suriye Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanlığı resmi kaynağının "Türkiye’nin Suriye topraklarına yönelik saldırganlığı, Erdoğan rejiminin yayılmacı hırsları ve geçmiş zaman evhamlarının bir sonucu olup Ankara'ya Astana süreci çerçevesindeki garantör konumunu kaybettirdi, tüm Suriyeliler bu saldırıya karşı koymak için birleşti" açıklamasına da yer verdi.
BAKANLIKTAN RESMİ AÇIKLAMA
Suriye Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanlığı resmi kaynağının açıklaması şöyle:
"Uluslararası kınamalara rağmen Erdoğan rejiminin Suriye’ye karşı saldırganlığında müteşebbis olduğunu, faşist Erdoğan rejiminin gerçek yüzünü açığa çıkaran uluslararası tüm örf ve kanunlarını açık şekilde ihlal ile ölüm ve yıkım ekmeye devam ettiğini söyledi.
Kaynak, bu hain ve gaddar Türk saldırganlığının Erdoğan rejiminin genişlemeci hırsları ve geçmiş zaman evhamlarının bir sonucu olduğunu, desteğin tüm şekillerini sunduğu terörist grupların safında durduğunu gösterdiğini ve Suriye krizine çıkış yolu bulmak için akan bütün çabalara sert bir darbe indirdiğini dolayısıyla, Türk rejiminin başta saldırganlığının Astana prensipleri ve kararları ile çeliştiğinden dolayı Astana çerçevesinde garantörlüğünü düşürdüğüne dikkat çekti.
Kaynak, Suriye Arap Cumhuriyeti’nin, Türk saldırganlığını mutlak bir şekilde reddettiğini ve Suriye’nin iç işlerine müdahalesini mutlak bir şekilde reddetiğini bir kez daha yinelediğini ve Suriyelilerin istisnasız tüm Suriyelilerin gaddar Türk saldırganlığına karşı koymada ulusal bayrak altında, toprak ve halk olarak Suriye’nin birliği egemenliği ve ulusal bağımsız kararını korumak ve Suriye’nin ulusal konularda müdahale etmesine hiç kimseye izin vermeyeceği yolunda tek vücut olduklarını belirtti.
Kaynak, bütün uluslararası toplumu, Erdoğan rejimine, Suriye’ye karşı saldırganlığına son vermesi, sonuçlarından tamamen sorumlu tutulması, bölgedeki ve dünyadaki güvenlik, barış ve istikrara tehdit teşkil eden yıkıcı politikalarını bırakmaya zorlama yükümlülüğünü yerine getirmekle mükellef olduğunu vurguladı."