Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, IKBY'nin referandumuna bir kez daha tepki göstererek "Geçmişte yaptıklarımızdan pişman değiliz ama şartlar değişti" mesajı verdi.  Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Erzurum'daki il danışma toplantısında konuştu. Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları: Vatanımızı parçalayamayacaklar, vatanımızı bölemeyecekler. Buna gayret edenler bedelini ağır ödeyecekler. Şu anda ödüyorlar mı? Ödemeye de devam edecekler. Tek terörist kalmayıncaya kadar bu mücadelemizi devam ettireceğiz. Buradan geri adım atmak yok, zira benim milletimin huzurunu kaçırmaya kimsenin hak ve salahiyeti yoktur. Maalesef ülkemizde, 'AK Parti ve Tayyip Erdoğan kaybetsin de gerekiyorsa Türkiye batsın' gibi hastalıklı bir zihniyetin içinde olanlar da var. Bunların belki sayıları azdır ama etrafa yaydıkları cüruf, sebep oldukları kötü koku çok fazladır. Kuzey Irak Bölgesel Yönetimine en büyük desteği biz verdik. Yeri geldi canlarını korumak için kapılarımızı açtık. İmkanlarımızı paylaştık. Onlara en büyük desteği zamanında biz verdik. Geçmişte yaptıklarımızdan asla pişman değiliz ama madem artık şartlar değişmiştir, bizim kendilerine eskiden beri her türlü desteği verdiğimiz Kuzey Irak yerel yönetimi ülkemize rağmen bir adım atmıştır, öyleyse bunun da bedelini ödeyecektir. Kuzey Irak yönetiminin kendi kafasına göre çizdiği haritadaki pek çok yerleşim yerinde ya Araplar ya Türkmenler ya da diğer gruplardan bazıları çoğunluktadır. Buraya uluslararası hukuk ne diyor biliyor musunuz, 'tartışmalı bölgeler.' Kerkük, tartışmalı bölgedir. Ama bunlar ne diyor? Bunlar diyor ki 'Kerkük bizimdir.' Sen ne diyorsun, Kerkük'ün tarihinde siz var mısınız? Yoksunuz. Kuzey Irak'ta bağımsız bir devlet kurulmuyor. Tam tersine birileri tarafından keyifle deşilecek, sürekli kanayan bir yara açılıyor. Bu gerçeği görmezden gelmek ne bize ne Irak'taki Kürt kardeşlerimize ne de diğer kesimlere hiçbir şey kazandırmaz. Şu anda biz komşu ülkeler, İran, merkezi yönetim ve Suriye tarafı olmak üzere hepsiyle irtibat halinde buradaki olumsuz gelişmelere hazır olduğumuzu bildirdik. Kuzey Irak yönetiminin kendi kafasına göre çizdiği haritadaki pek çok yerleşim yerinde bu gelişmelere müsaade edemeyiz. Nüfus ve tapu binalarını yakarak, kendilerine tabi olmayanları baskıyla, şiddetle, adil ve hukuki olmayan yollarla göçe zorlayarak oluşturulan bir iklimde yapılan referandumu bizim kabul edebilmemiz mümkün değildir. Erzurumluların dediği gibi 'kaynayan kazan kapak tutmaz', bunu böyle bilmeleri lazım.