Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, partisinin Eskişehir 8'inci Olağan Kongresi'ne katıldı.

Bolu'da 78 kişinin öldüğü yangın faciasının ardından sorumluların ortaya çıkması için yargının 'yoğun bir gayret' içinde olduğunu belirten Erdoğan, siyasiler arasındaki 'sorumluluk' tartışmasının kayıkçı kavgasına alet edilmesini doğru bulmadığını söyledi.

Bolu'daki yangın faciası üzerinden muhalefete yüklenen Erdoğan, muhalefetin faciayı siyasi bir mesele haline getirdiğini savundu. Erdoğan, "Oturdukları koltuğun mesuliyetin hakkını veremeyenler bizim muhatabımız değildir. Daha cenazeler defnedilmeden, aileler matem içindeyken yangın faciasını polemik konusu yapanları mahşeri vicdana havale ediyoruz" ifadelerini kullandı.

Konuşmasının son bölümünde 31 Mart seçimlerini anımsatan Erdoğan, "31 Mart seçimlerinde ortaya çıkan fotoğrafı biz çok iyi okuyoruz. Yol haritamızı buna göre belirliyoruz. Kendimizi eleştirmekten çekinmedik. Hiçbirimizin gönül koymaya hakkı da vakti de yoktur" şeklinde konuştu.

Bursa’da 'yoksulluk' mitingi: 'İktidar ülkeyi yönetme becerisini kaybetti' Bursa’da 'yoksulluk' mitingi: 'İktidar ülkeyi yönetme becerisini kaybetti'

Erdoğan, "Böyle bir meseleyi kayıkçı kavgasına çeviremezsiniz" dedi. Erdoğan, tüm sorumluların hesap vereceğini söyledi.

31 Mart'taki seçim sonuçlarıyla beraber milletin kendilerine bir mesaj verdiğini ifade eden Erdoğan, şunları söyledi:

* 13,5 yıl boyunca devam eden ve 1 milyon insanın hayatına mal olan gaddarlığın ardından aralık ayı başında özgürlüklerine kavuşan Suriyeli kardeşlerimize selam ve dualarımızı yolluyoruz. Türk milleti olarak kardeşliğimizin ve insanlığımızın sınandığı her iki meselede de sağdan, soldan gelen tüm baskılara rağmen vicdanlı, onurlu ve ilkeli duruş sergilemenin haklı bahtiyarlığını yaşıyoruz. Bugün Suriye halkı da Gazzeli kardeşlerimiz de Türkiye ve Türk halkı için dua ediyorsa bunun sebebi insan ve vicdan merkezli dış politikamızdır. Haydutluğa rıza göstermedik, haksızlık karşısında sessiz kalmadık, mazluma sırtına dönenlerden olmadık. Vicdanlı, tutarlı, özgüven sahibi olmak neyi gerektiriyorsa biz sadece onu yaptık, yapmaya da devam ediyoruz.”

'Oturdukları koltuğun hakkını veremeyenler muhatabımız değil'

Erdoğan, Bolu Grand Kartal Oteli yangını faciasına da değinerek “Kadim dostlarımızın da ailelerinin de bulunduğu 78 canımız maalesef, hem de çok üzüntü verici bir şekilde kaybettik. Milletçe yüreğimizi dağlayan bu elim hadise karşısında müteessir olduk” dedi.

Yargının, hiçbir şüphe bulutu kalmayacak şekilde olayın tüm yönleriyle aydınlatılması için çok yoğun bir gayret içinde olduğunu öne süren Erdoğan, gözaltına alınanlardan tutuklananlar olduğunu, tutuklular arasında otelin sahibi ve şirketin genel müdürünün de bulunduğunu aktardı.

'Bu acıyı yaşatanların hukuka hesap vermesi için ne varsa tavizsiz yerine getirilmekte'

Erdoğan, şöyle devam etti:

* Yani milletimize bu büyük acıyı yaşatanların hukuka hesap vermesi için yapılması gereken ne varsa tavizsiz bir şekilde yerine getirilmektedir. İlk günden beri yakınlarını kaybeden vatandaşlarımızın yürek yangınına hürmet ettiğimiz için siyasi polemikten ısrarla ve sabırla uzak duruyoruz. İlk kongrelerimizde ve katıldığımız diğer programlarda bu hassasiyetimizi mutlaka korumaya çalışıyoruz. Böyle bir trajedinin siyasetçiler arasında bir kör dövüşüne, duygudan, empatiden, diğerkamlıktan uzak bir kayıkçı kavgasına alet edilmesini kesinlikle doğru bulmuyoruz. Sözleriyle, üsluplarıyla, tavırlarıyla oturdukları koltuğun kendilerine yüklediği mesuliyetin hakkını veremeyenler bizim muhatabımız değildir.

* Dört gündür son derce çirkin bir dille sağa, sola sataşanlara belki anlarlar ümidiyle Hacı Bektaş’ın şu sözlerini hatırlatıyorum, ‘Bizim erkanımız ahlak-ı muhammedi ve edeb-i alidir. Adem suretinde olan herkes adem değildir. Ademin ademliği akıl, haya ve ilimledir.’ Daha cenazeler bile defnedilmeden kederli ailelerimiz hala matem içindeyken saldırgan bir dille yangın faciasını polemik konusu yapanları maşeri vicdana havale ediyoruz. Yakınları vefat eden ailelerimizle birlikte milletimizi de rencide eden bu edep dışı, adap dışı, insaf yoksunu üslubu, ademe mahkum ediyoruz. Yargı organlarımız 78 canımızın yitip gitmesine sebep olanlardan bunun hesabını tek tek soracaktır. Yargının işini zorlaştıracak, yargıyı baskı ve töhmet altında bırakacak her türlü beyandan herkesin imtina etmesi gerekiyor.

'Hedeflerimize kilitlendik'

Erdoğan, kongreleri yeni bir dönemin başlangıcı, adeta bir işaret fişeği olarak gördüklerini ifade ederek, şöyle konuştu:

* Parti olarak kendimizi yeniliyor, heyecanımızı tazeliyor, yol ve dava arkadaşlığımızı bu vesileyle perçinliyoruz. AK Parti bir dava hareketidir. Şahsım dahil, hepimiz bu davada sadece birer neferiz. Hangi görevde olursak olalım aziz milletimizin efendisi değil, hizmetkarıyız. Makamların hepsi millete ve memlekete hizmet için birer araçtır, birer fırsattır. Hiçbirimizin bu unvanları, makamları araç olmaktan çıkartıp amaç haline getirme hakkı yoktur. Bizler oturduğu koltuklardan, bulunduğu görevlerden güç alan insanlardan olamayız. Gönüller yapmaya geldik.

* Bizde millete küsmek, darılmak, bahaneyi millette aramak olmaz. Bizde muhalefetin 14-28 Mayıs’ta yaptığı gibi sandıktan istediği sonuç çıkmayınca seçmene kızmak, hatta hakaret etmek olmaz. Vatandaş bizim velinimetimizdir. Halkın takdirinin başımızın üstünde yeri vardır. Arzu ettiğimiz konumda değilsek sorumlusu biziz. Hak ettiğimiz yerde değilsek hesaba çekilecek olan kendi nefsimizdir. 31 Mart seçimlerinde ortaya çıkan fotoğrafı biz çok iyi okuyoruz. 31 Mart’ta milletimizin verdiği mesajları hiçbir komplekse kapılmadan analiz ediyor, yol haritamızı buna göre belirliyoruz. Kendimizi eleştirmekten çekinmedik, çekinmeyeceğiz. Eksiğimizi tamamlayacak, hatamızı düzeltecek, yanlışımız varsa buna mazeret üretme kolaycılığına meyletmeyeceğiz. Hiçbirimizin kırgınlığa, gönül koymaya vakti de hakkı da yoktur çünkü biz hedeflerimize kilitlendik.

Kaynak: ANKA