Erdoğan ve Putin’den ortak yazılı açıklama: Arabulucu olarak Libya’da ateşkes çağrısı yapıyoruz"Birçok Türk de, Erdoğan gibi, eski bir Osmanlı toprağı olan Libya'da ülkelerinin daha büyük bir rol oynamasını ister. Ama çok azı Türk askerlerinin hayatını riske atmak istiyor. İstanbul Ekonomi Araştırma şirketinin yaptığı kamuoyu yoklamasına göre halkın yüzde 34'ü Libya'ya asker gönderilmesini desteklerken, yüzde 58'i buna karşı." "Türkiye'nin askeri hamlesi, Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır'ı da provoke edebilir. Bu ülkeler Hafter güçlerine silah ve hava desteği veriyor. İki taraftan birinin gerilimi tırmandırması uzun, kanlı bir bölgesel savaşa neden olabilir. Türkiye ayrıca, Hafter yanında savaşan paralı askerleri bulunan Rusya ile de başa çıkmak zorunda. Türkiye zaten yanıbaşında, Suriye'de yürüttüğü vekalet savaşını Rusya'ya karşı kaybetti. Başka bir savaş daha vermek zorunda kalmak istemez." "Türkiye için en iyi sonuç, barış görüşmeleriyle neticelenecek bir çıkmaza girilmesi olabilir. Türkiye Hafter'in koalisyonunun çözünmesini umut ediyor."
Economist: Türkiye'nin Libya'daki başarısı Rusya ile anlaşmasına bağlı
İngiltere'de yayımlanan Economist dergisi bu haftaki sayısında Türkiye'nin Libya'ya asker gönderme adımına yer ayırıyor.
"Osmanlı'ya geri dönüş mü?" başlığını taşıyan makale, hafta içinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Türkiye'de bir araya geldiğini, Libya'da ateşkes çağrısında bulunduğunu ve Türkiye'nin hükümeti desteklemek üzere halihazırda Libya'ya asker göndermeye başladığını hatırlatarak başlıyor.
BBC Türkçe'nin haberine göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamasına göre Türk askerlerinin muharip güç olarak değil, koordinasyon ve eğitim için ülkeye gönderildiği belirtiliyor.
Türk yetkililerin operasyonun boyutuna dair açıklama yapmadığı ancak Türkiye'nin birkaç savaş gemisi ve uçağı ile kara kuvvetlerini göndereceğinin tahmin edildiği aktarılıyor.
"Türkiye Birleşmiş Milletler tafaından tanınan Ulusal Mutabakat Hükümeti'ne (UMH) halihazırda, içinde silahlı drone'ların da bulunduğu, silah desteği yapıyor. Erdoğan'ın muharip gücünün çoğunluğunu oluşturması beklenen Suriyeli paralı askerler de Libya'da faaliyet göstermeye başladı."
Türkiye'nin Libya'da birçok bağlantısı bulunduğu hatırlatılan makalede, bu yatırımların devam edebilmesi için UMH'nin varlığını sürdürmesi gerektiğinin altı çiziliyor.
"Ulusal Mutabakat Hükümeti'nin varlığını sürdürmesi ve ülkenin görece istikrara kavuşması Türk inşaat şirketlerine, Kaddafi'nin 2011'de düşürülmesiyle duran, değeri 20 milyar doları bulan işlerine geri dönme şansı verecektir. Türkiye'nin ayrıca Libya'nın kurumlarının ve ordusunun yeniden inşasına öncülük etmesi de bekleniyor. Hükümet yetkilisi Mustafa Sakızlı 'Ulusal Mutabakat Hükümeti kazanırsa, Libya'nın kapıları Türkiye'ye açık olacaktır' diyor. "
"UMH'nin kazanması Türkiye'nin enerji zengini Akdeniz'deki elini de kuvvetlendirecektir. Türkiye Akdeniz'de Yunanistan, Mısır, Kıbrıs ve İsrail tarafından izole edilmiş durumda."
Economist Libya ile imzalanan Doğu Akdeniz Mutabakatı'nı hatırlatıyor ve anlaşmayı "Yeni anlaşma, çaresiz Libya'nın Türkiye'nin yardımını alabilmek için ödemek zorunda kaldığı bedel olabilir" yorumunu yapıyor.
Economist'e göre tüm bu bağlantılar, başarısızlığın Türkiye'ye maliyetinin çok büyük olacağı anlamına geliyor.
"General Hafter kazanırsa çok büyük ihtimal deniz anlaşmasını yırtıp atacak ve Türk şirketlerin Libya'da iş yapmasını yasaklayacak."
"Ama Türkiye'nin ülkeye büyük bir askeri çıkarma yapması akıntıyı tersine çevirebilir. Çoğu şey Türkiye'nin askeri varlığının boyutuna bağlı. Yaklaşık 1500 km uçuş mesafesindeki Türkiye'nin savaş jetleri, büyük bir fark yaratamaz. Türkiye'nin ilk savaş uçağı gemisi de henüz savaşa hazır değil."
Economist'e göre, Türkiye'nin Libya'daki askeri varlığına yönelik siyasi engeller de var.
Bunlar da ilginizi çekebilir