Altılı Masa ve CHP, Yeşillerin seçim sonrası yeni Meclis’te olmasını desteklemeli ve sembolik sayıda olsa da listelerinde partinin adaylarına yer vermeli diye düşünüyorum.
Son dönemde yaşanan ilginç bir olayla başlayalım. Japonya’ya gidiyoruz.
Kohei Saito, Japonya/Tokyo Üniversitesi’nde akademisyen. Üniversite’de doçent olarak çalışıyor, dersler veriyor, kendisini, Marksist Akademisyen olarak tanımlıyor. Aynı zamanda, iklim değişikliği ve küresel ısınma sorunları üzerine de çalışıyor.
Saito, Marx’ın meşhur çalışması
Sermaye ile son dönemde iklim krizi alanından başlayıp popülerliği yaygınlaşan
Antroposen (İnsan Çağı) kavramını birleştiren,
Antroposen’de Sermaye başlıklı bir kitap yazıyor ve yayınlıyor.
Kitap, “Marxist, post-kapitalist ve yeşil manifesto temelinde yeni bir yaşamı” öneriyor.
İklim krizinin ve artan işsizliğin ve eşitsizliklerin ekonomik büyüme odaklı kapitalizm ile çözülemeyeceğini söyleyen Saito, Birleşmiş Milletlerin “sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin” de “sistemin kitleleri uyutan yeni afyonu olduğunu” öneriyor ve
sistemsel değişim istiyor.
Japonya’da 2020 yılında Covid-19 koşullarında yayınlanmış bu kitap ile başlamamın nedeni şu: Çok dar bir çevreye hitap edebileceği düşünülen bu kitap, yetmiş yıldır sağ iktidarları seçen Japonya’da “
best seller” (çok satan) oluyor, müthiş bir popülerlik kazanıyor, bugüne kadar yarım milyon kopyadan fazla satıyor.
Kitabının yazarı dahil Japonya’da büyük şaşkınlık yaratan bu gelişme üzerine yapılan araştırmalar, kitabın özellikle
gençler arasında büyük beğeni kazandığını, popülerleştiğini, alınıp okunduğunu ortaya çıkartıyor.
Japonya’nın
genç kuşağı kitabı çok seviyor ve çok satanlar listesinde tepeye taşıyor.
Bu ilgiden çok şaşırdığını söyleyen Saito, hiç çağrılmadığı medya programlarına çağrılıyor. Popüler konuşma teklifleri alıyor, ünleniyor.
Saito ve kitabına ilgi kitap satışlarının azaldığı tüm dünyanın da ilgisini çekiyor: Britanya’nın saygın yayınevi Cambridge Üniversite Yayınları kitabı İngilizceye çevirip yayınlama kararı alıyor.
GENÇLER VE YEŞİL DİP DALGA
Saito örneğinde ortaya çıkan “genç kuşakların ilgisi ve hareket tarzı” sorusu, aslında, son dönemlerde bu kitle üzerine ya da Z ve Y kuşakları üzerine yapılan araştırma sonuçlarında da yanıtını buluyor.
PolitikYol’da daha önce bu konuda yazdığım yazılarda altını çizdiğim gibi gerek küresel gerek ülke düzeyinde (Türkiye dahil) yapılan ciddi araştırmalar şu veriyi ortaya çıkartıyor
: Genç kuşaklar için birinci ve ikinci sıraya yerleştirdikleri iki sorun: eşitsizlik (işsizlik) ve iklim değişikliği.
Küresel dünyanın ve ülkelerin temel iki sorunu gençler ya da Z ve Y kuşakları için, dünyanın ve ülkelerin eşitsiz ve ısınan bir nitelik kazanması.
Eşitsiz Dünya ve
Isınan Dünya, gençlerin listesinde güvenlik, zenginlik, ilerleme, reform’dan önce geliyor.
Türkiye’deyse, iktidar yeşil dip dalgadan çekindiği için Yeşiller Partisi’nin resmileşip siyasette yerini almasına izin vermedi, hâlâ vermiyor. Yeşillerin seçimlere girmesini engelliyor.
Bu sıralama gençler arasında Covid 19 ve İşsizlik krizleriyle birlikte bugün daha da öncelikli hâle geliyor.
Dahası,
gençler çözümü tepeden inme ve sistemi değiştirmeyen zayıf reform önerilerinde değil, güçlü ve radikal düzeyde yapılacak sistemsel değişimlerde görüyorlar.
Saito’nun kitabı, bu iki sorunu birleştiriyor ve bu duygulara yanıt veren nitelikte yanıtları ortaya koyuyor ve siyasi yönetim açısından uzun zaman sağ ve muhafazakâr iktidarın olduğu Japonya’da
best seller oluyor.
Bu noktada
iki önemli saptama yapabiliriz:
Birincisi, küresel ve ülkesel düzeylerde, özellikle gençler arasında, “
Yeşil Dip Dalga” diyebileceğimiz bir dip dalga var;
İkincisi, yeşil dip dalganın
siyasete nasıl yansıyacağı, siyasette kimi destekleyeceği konusunda belirsizlik var; kendisini hiç beklenmeyen kitapları
best seller yapmaktan araştırmalara, popüler kültürden aktivizme kadar uzanan bir alanda gösteriyor.
Yeşil dip dalganın siyasete nasıl yansıyacağı muğlak ve net bir yanıtı yok.
TÜRKİYE, YEŞİLLER VE MUHALEFET
Siyasetçiler ve siyasi partiler, yeşil dip dalganın farkında. O nedenle de demokrasi, ekonomi, güvenlik gibi iklim de artık dünyanın çoğu yerinde ana gündem maddelerinden biri oluyor.
Retorik düzeyde, çoğu ülkede, her siyasetçi ve siyasi parti iklim değişikliği ve küresel ısınma sorunundan konuşuyor.
Almanya gibi örneklerde, bu sorunu uzun süredir sahiplenen Yeşillerin iktidar ortaklarından biri olduğunu görüyoruz.
Türkiye’deyse, iktidar yeşil dip dalgadan çekindiği için Yeşiller Partisi’nin resmileşip siyasette yerini almasına izin vermedi, hâlâ vermiyor. Yeşillerin seçimlere girmesini engelliyor. Belki de bu şekilde “yeşil dalgayı kontrol edebilirim” diye düşünüyor. Yanılma ihtimali yüksek.
Muhalefetinse, retorik haricinde yeşil dalga üzerine yaptığı ciddi bir şey yok.
Ne Altılı Masa ne de muhalefet partileri, iklim krizini ciddiye alıyoruz demenin ve gençler için geçici etkinlikler yapmanın ötesinde bir şey yapmıyorlar.
Daha önce önerdiğim gibi, Altılı Masa ve özellikle CHP, yeşil dip dalgayı ciddiye almalı ve bu dalganın desteğini retorik değil gerçek ve inandırıcı hamlelerle kazanmalı.
Türkiye’de, yeşil dip dalga olduğunu biliyoruz; ama bu dalganın siyasete nasıl yansıyacağı sorusunun yanıtı muğlak ve belirsiz.
Bu nedenle, daha önce önerdiğim gibi, Altılı Masa ve özellikle CHP, yeşil dip dalgayı ciddiye almalı ve bu dalganın desteğini retorik değil gerçek ve inandırıcı hamlelerle kazanmalı.
Seçim kazanmak için Kürt vatandaşlarımızın oyları ne kadar kilit nitelikteyse, yeşil dip dalganın kazanılması da o kadar önemli.
Bu iki kitleyi ve desteğini kazananın seçimleri kazanacağını söyleyebiliriz.
İktidar, Yeşilleri yasaklayarak hamlesini yaptı.
Altılı Masa ve CHP, Yeşillerin seçim sonrası yeni Meclis’te olmasını desteklemeli ve sembolik sayıda olsa da listelerinde partinin adaylarına yer vermeli diye düşünüyorum.
Kohei Saito ve kitabı ilginç olmanın ötesinde seçimlerin hızla yaklaştığı Türkiye’de muhalefetin ciddiye alması gereken bir örnek.
---
(Bu kitap ile bilgiler için Justin McCurry’in
The Guardian’da 9 Eylül’de çıkan yazısından yararlandım:
https://www.theguardian.com/world/2022/sep/09/a-new-way-of-life-the-marxist-post-capitalist-green-manifesto-captivating-japan )