Yeni iletişim teknolojileri ile dünyada kültürel, bilimsel, sosyal, siyasal etkileşim her gün yükselen ivme ile artmaktadır. Ülkemizde seçimlere bir ay kalmışken demokrasinin geleceğinde, saniyeler içinde bilgi akışını sağlayan yeni iletişim teknolojileri ile siyasal katılım bağlantısını analiz etmekte fayda var.
Yüzyıllardır demokrasi; bilinç, ekonomik kalkınma ve halk egemenliği sayesinde ilerlemekle tasvir edildi. Bununla beraber demokrasinin tanımını oluşturan kurumsal koşullarda herkese eşit uygulanacak yasa ile bilim ve insan hakları birliğinin altını çizmemiz elzem. Farkındalığın yönelmesi gereken yer; farklılıklarla birlikte yaşayan bir dünya oluşturma ereğidir. Günlerin amacı, siyasal alanın yeniden kurulması, gerçek adaletin, refahın ve demokratik fikirlerin filizlenerek sapasağlam büyümesi düşüncesidir.
Evet, Roma’dan bugüne demokrasi yolculuğunda dünya doğrudan ve temsili demokrasiyi deneyimlerken bugün dijital demokrasinin önü açılmaktadır. Cumhuriyet yönetimlerinin cemaati cemiyete ve ulusa dönüştürdüğü yeniden biçimlendirme zaviyesinden bakıldığında hiyerarşik olmayan fikir alışverişinin ve bu anlamda teknolojinin siyasal demokrasiyi nasıl etkileyeceği heyecan uyandırmaktadır. E-devletle başlayan ve blokchain teknolojisinin merkeziyetsizliği ile yol alan dijital süreçte yönetişimin nasıl olacağını; mümkünün alanı, başarılı teknik ve belli doğrulara göre verilen kararlarda demokrasi saiki belirleyecek.
BİLGİ İLETİŞİM TEKNOLOJİLERİ VE DEMOKRASİİletişim teknolojilerinde yaşanan hızlı değişim, gelişim, binbir kültürün birbiriyle daha fazla yakınlaşmasını sağladı. Bilginin yayılma hızı ve yayılım kapasitesi toplumlar arası siyasal uzamların ortaya çıkmasına sebep olan yeni bir evre meydana getirmiştir. Küreselleşme artık ekonomik alanın çok ötesinde siyasal yaşamda egemenlik ve bağımsızlık kavramlarının da sorgulanmasını getiren bir düzen içinde belirleniyor. Şimdi, iletişim teknolojileri; toplumsal refahla birlikte bireyin mutluluğunu ve demokrasiye katkıyı sorgulatmaktadır.
Nasıl bir gelecek sorusunun yanıtında, bugünün gerçekleri ipucu taşımaktadır. Her gün 10 milyondan fazla kullanıcının internet hızını test için girdiği Speedtest tarafından yayımlanan “Şubat 2023 İnternet Hızı Verileri”ne göre; Türkiye genişbant internette 32.65 megabit hızıyla 180 ülke arasında 107. sıraya indi. Küreselde ortalama indirme hızı ise 78.62 megabit. 107. sıradaki Türkiye’nin internette hizmet kalitesinin bir an önce artırılması demokrasi ile yakından ilgilidir. Çağdaş demokrasilerde politik yaşamın önemli unsuru olan seçimlerde konvansiyonel medyanın dışında etkili kitle iletişim araçlarının başında internet yer alıyor. Politika yapım ve karar alma süreçlerinde katılımcılığın artması, demokrasinin işlemesi amacı ve bu amaca göre edim mühim. Siyasal iletişimin en dikkat çekici avantajının uzlaşma olduğunu vurgulayalım. İnternetin bağlanırlık, interaktiflik ve hipermetinlilik özellikleri siyasal sürecin yeniden inşasında somut parametrelerdir. Gerçek şu ki; internetin ve diğer yeni iletişim teknolojilerinin kullanımının kamusal alandaki bilgi ve düşüncelerin gelişip zenginleşmesini sağlaması, internete hızlı, sansürsüz ve sınırsız erişim olanağına bağlıdır.Düşük maliyetli ve sansürsüz internet erişimi, insan haklarının, temel hak ve özgürlüklerin, demokrasinin, kalkınmanın ve sosyal adaletin tam anlamıyla hayata geçirilebilmesinin koşullarından biri haline gelmiştir.İNTERNETE ERİŞİM HAKKI ÜZERİNE
İngiltere’de Lordlar Kamarası aldığı bir kararla interneti elektrik, su gibi bir kamu hizmeti olarak tanımladı. Fransa Anayasa Konseyi, ifade özgürlüğünün internete erişim hakkını da kapsadığını beyan etti. Estonya internet erişimini bir insan hakkı olarak tanımlayan ilk ülke olarak tarihe geçti. Avrupa Parlamentosu 26 Mart 2009’da aldığı bir tavsiye kararıyla (2008/2160 INI), devletlerin tam ve güvenli internete erişimi sağlayarak e-demokrasinin önünü açması gerektiğini belirtti.
Demokratik kurumlar, halkın yönetime olan ilgi düzeyinde önemli artışların yaşanmasını sağlamaktadır. Demokratik olanakların ve kurumların çok sayıda olduğu ülkelerde halk katılım noktasında daha bilinçli ve istekli hareket etmektedir. Demokrasinin belirleyici anahtarının katılım olduğu düşünüldüğünde iletişim teknolojilerinde yaşanan gelişmelerin ve internetin yaygınlaşmasının yeni bir kamusal mekan sağladığı açık. Düşük maliyetli ve sansürsüz internet erişimi, insan haklarının, temel hak ve özgürlüklerin, demokrasinin, kalkınmanın ve sosyal adaletin tam anlamıyla hayata geçirilebilmesinin koşullarından biri haline gelmiştir. Bilgi İletişim Teknolojileri ile toplumun genelini ilgilendiren herhangi bir politikanın belirlenmesi veya uygulamaya konulması noktasında vatandaşların karar sürecine katılımı kolaylaştığı gibi katılım oranları da artmaktadır.İnternete erişimin bir hak olduğunu ileri süren yazarların bir kısmı bu hakkın mevcut temel haklardan evrildiğini, diğer kısmı ise başlı başına, tek bir hak olarak düzenlenmesini savunmaktadır. Uluslararası hukukta henüz bir istisna dışında temel hak olarak düzenlenmeyen internete erişim hakkı, yerel hukuklarda anayasal denetim organlarının kararlarıyla veya evrensel hizmet kanunlarıyla korunmaktadır. Günümüzde sadece Yunanistan’ın Anayasasında internete erişimin bir hak olarak düzenlediği kaydediliyor.
Demokrasi teorisinin bileşenlerinden bireyler arasındaki etkileşimin internet yoluyla yaygınlaşmasının yeni adımı ise kilit bir başlıktır: Dijital oy ve temsili demokrasiden doğrudan demokrasiye giden somut durum. Kamu, özel ve sivil kesimi ortak bir noktada buluşturan dijital temsil; yönetişim, hesap verebilirlik, şeffaflık, etkinlik gibi niteliklerini elektronik ortamda e-devlet aracılığıyla hayata geçirmektedir. Demokratik katılımcılığı yönetsel süreçte etkin kılma gayesi, e-demokrasi ile kesişmektedir. Zira iletişim kültürünün ve siyasetin tabiatının tamamen değişmesiyle yeni bir siyasal yapılanmanın oluşacağı öngörülmektedir.
Dijital demokrasi, bireyin mahremiyet haklarından kaynaklanan kişisel verilerin korunması ve ifade özgürlüğü esasında yükselecektir. Sansürün ve gözetim mantalitesinin aşılmasının yanı sıra ileri seviyede Bilgi İletişim Teknolojisi altyapısının ve birimler arasında koordinasyonun sağlandığı bir evreye varılması gerekiyor.DİJİTAL DEMOKRASİYE DOĞRU Dijital demokrasi, bilgi teknolojilerinin demokrasi ile bütünleşik şekilde kullanılması olarak ifade ediliyor ve demokrasinin daha açık, şeffaf, hesap verebilir bir anlayışa kavuşmasında rasyonel bir etken olarak görülüyor. Dünya bugün, dijital demokrasinin fırsatlarının ve dezavantajlarının değerlendirilmesi, bilgi teknolojilerinin devlet üzerindeki dönüşümü olarak karşımıza çıkan e-devlet uygulamaları ve yönetişim anlayışı üzerinde duruyor. E-demokrasi bu vaziyetiyle e-devlet oluşumuna katkı sağlarken, e-devlet uygulamaları ise katılımcı demokrasiyi elektronik ortama aktararak e-demokrasiyi gerçekleştirmektedir.
Dijital demokrasi uygulamaları bakımından ilklerden biri olan ABD’de e-demokrasi, eyalet, federal ve belediyeler düzeyinde yürütülmektedir. İsveç parlamentosu tarafından 1993 yılında temel hak olarak kabul edilen Bilgi İletişim Teknolojileri okuryazarlığı ve kullanımı, bu tarihten sonra birincil stratejik hedef olarak kabul edilmiştir. E-demokrasiyi teminen toplumda yaygın internet kullanımı İsveç için büyük oranda sağlanmış durumdadır. Elektronik seçimin uygulandığı bir diğer ülke Estonya’dır. E-seçim yönteminin kullanıldığı ülkede, yerel ve genel seçimlerin internet üzerinden yapılması için yasal olarak bağlayıcı kurallar getirilmiştir.
Dijital demokrasi, bireyin mahremiyet haklarından kaynaklanan kişisel verilerin korunması ve ifade özgürlüğü esasında yükselecektir. Sansürün ve gözetim mantalitesinin aşılmasının yanı sıra ileri seviyede Bilgi İletişim Teknolojisi altyapısının ve birimler arasında koordinasyonun sağlandığı bir evreye varılması gerekiyor. Öte yandan, internet için alınan güvenlik önlemleri diğer bütün hukuki düzenlemelerde olduğu gibi uluslararası insan hakları ve hukuk devleti standartlarıyla uyumlu olmalı, kişiler eylemlerinin hukuki sonuçlarını öngörebilmelidirler. Tüm bu dijital çağ ve iletişim teknolojileri odağında ilerlemeyi sağlayacak olan ilkesel tutum; fırsat eşitliğini, fikir ve ifade özgürlüğünü, sosyal hakları, kişinin kendini gerçekleştirmesine dair olanakların yaratılmasını içeren, değerbilir bütünsel demokrasi anlayışıdır.