Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Esenyurt İlçe Başkanlığı, "Demokrasi ve Özgürlük Yürüyüşü" düzenledi. Yürüyüşe katılan DEVA Partisi Sözcüsü İdris Şahin, "Esenyurt'un özgürlüğe ve demokrasiye her kesimden daha fazla ihtiyacı olduğunu gördük. Biz, İstanbul teşkilatları olarak, özellikle mavi yeleklerimizle birlikte, bu ülkeye özgürlük, demokrasi ve adalet getirmek için, ekonomideki sıkıntıları sonlandırmak için gece gündüz çalışmaya ant içmiş kadrolarla yürüyoruz" dedi. Deva Partisi Esenyurt İlçe Başkanlığı, "Demokrasi ve Özgürlük Yürüyüşü" yaptı. Yürüyüşe çok sayıda partilinin yanı sıra DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü İdris Şahin, Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Emin Ekmen ve İlçe Başkanı Halis Kahriman katıldı. Yürüyüş esnasında, "Gençliğin devası Ali Babacan", "Dik dur eğilme, Esenyurt seninle", "Demokrasi için Ali Babacan", "Ekonomiye can, Ali Babacan" sloganları atıldı. İlçe Başkanlığı binası önünden başlayan yürüyüş, yaklaşık 8 kilometre mesafedeki Esenyurt Tabela Belediye Meydanı'nda son buldu. İdris Şahin, Mehmet Emin Ekmen ve Halis Kahriman, burada birer konuşma yaptı. "ESENYURT'TA YAKILAN BU MEŞALE TÜRKİYE'NİN TAMAMINI AYDINLATACAKTIR" İdris Şahin, ANKA Haber Ajansı'na yaptığı açıklamada şöyle konuştu: "Bugün Esenyurt ilçe teşkilatımızın gerçekleştirmiş olduğu Demokrasi ve Özgürlük Yürüyüşü'ne iştirak ettik. Esenyurt'ta binlerce, on binlerce hemşerimiz bu yürüyüşe destek verdi ve muhteşem bir görüntü oluştu. Esenyurt'un özgürlüğe ve demokrasiye her kesimden daha fazla ihtiyacı olduğunu gördük. Biz, İstanbul teşkilatları olarak, özellikle mavi yeleklerimizle birlikte, bu ülkeye özgürlük, demokrasi ve adalet getirmek için, ekonomideki sıkıntıları sonlandırmak için gece gündüz çalışmaya ant içmiş kadrolarla yürüyoruz ve bu kadrolarla gerçek anlamda iftihar ediyoruz. İnşallah Esenyurt'ta yakılan bu meşale Türkiye'nin tamamını aydınlatacaktır." "BİR YIL İÇERİSİNDE 370 BİN GENCİMİZ BU ÜLKEYİ TERK ETTİ" Esenyurt İlçe Başkanı Halis Kahriman ise kürsüde yaptığı konuşmada şunları söyledi: "Değerli gençler, biliyorsunuz bu ülkede maalesef son süreçte, yani bir yıl içerisinde 370 bin gencimiz bu ülkeyi terk etti. Sadece gençler değil, aynı zamanda bir yıl içerisinde 8 bin doktor arkadaşımız da bu ülkeyi terk edip Almanya'ya gitti. Sayın Cumhurbaşkanımız ne diyor? ‘Varsın gitsinler.’ Bunlar, bu ülkenin değerleridir. Cumhurbaşkanımız, doktorlarla ilgili bunu söyleyemez. Peki gençlerimiz niye bu ülkeyi terk ediyorlar? Ekonomik özgürlükleri olmadığı için, gelecekleri olmadığı için ister istemez bu ülkeyi terk etmek zorunda kalıyorlar. Ama gençler, merak etmeyin. Evet, gençler bu ülkeyi terk ediyor. Ama burada olan gençlere sesleniyorum. Biz, beraber mücadele edeceğiz. Niçin mücadele edeceğiz? İlk önce bu ülkeye özgürlüğü, demokrasiyi, hukukun üstünlüğünü getireceğiz. Akabinde de gençlerin ekonomik özgürlükleri olacak. Beraber mücadele edeceğiz. "CUMHURBAŞKANIMIZ, 'GENÇLER, YILDA EN AZ 2 SEFER AVRUPA ÜLKESİNİ GEZİN' DİYOR. BIRAKINIZ AVRUPA'YI DA ANADOLU'YA GİDECEK PARALARI YOK" "Sayın Cumhurbaşkanımız ne diyor? Diyor ki 'Gençler, yılda en az iki sefer Avrupa ülkesini gezin’. Doğru diyor. Kimlere diyor biliyor musunuz? Hani son dönemlerde pudra içen bir genç vardı ya, o AK Partili genç var ya -ismi pudra mıydı, neydi bilen var mı- bu gençlere sesleniyor. Şu anda Esenyurt'ta bulunan genç kardeşlerimin Avrupa Yakası'na geçmek için acaba ceplerinde harçlıkları var mı? Bırakınız Avrupa'yı da Anadolu'ya gidecek paraları yok. Bu genç kardeşlerimiz merak etmesinler, bu ülkenin ekonomisine can, Ali Babacan gelecektir. Türkiye siyasi tarihinde örneği görülmemiş bir çalışma yapılıyor. Biz, sadece konuşan bir parti değiliz. Aynı zamanda çalışan ve üreten bir parti olacağız. Şu an itibariyle 13 tane eylem planımız hazır ama seçime kadar 22 tane olacak. Çünkü zaman kaybetme zamanımız yok. Millet aç, mutfakta yangın var, pazarda ateş var, cepte para yok." "BUGÜN AK PARTİYE OY VEREN SEÇMEN DE 'KEŞKE BU HİKAYE BÖYLE BİTMESEYDİ' DİYOR" Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Emin Ekmen ise şöyle konuştu: "Bugün Esenyurt Meydanı'nda 'Patates, soğan, güle güle Erdoğan' sloganı atılıyor. Keşke Sayın Cumhurbaşkanı, hizmetlerinin yoğun olduğu dönemde, Türkiye'nin çoğundan dua aldığı dönemde, Türkiye'de hizmet ettiği dönemde bırakmayı bilseydi de bugün bu slogana maruz kalmasaydı. Bu ülkeye önemli hizmetleri oldu. Ama AK Parti'ye oy veren seçmen de bugün 'Keşke bu hikaye böyle bitmeseydi' diyor. AK Parti'ye oy veren seçmen de 'Keşke bu parti bu hale gelmeseydi' diyor. AK Parti'ye oy veren seçmen de 'Keşke bu partiyi kuran 84 kurucunun 75'i bu partiden uzaklaştırılmasaydı' diyor. AK Parti'ye oy veren seçmen de 'Keşke 2002 yılında AK Parti grubunu oluşturan 53 milletvekilinin 53'ü de bu sistemden uzaklaştırılmasaydı' diyor." "MİLLETİN CEBİ BOŞ, ANNELERİMİZ AKŞAM NE KAYNATACAĞINI DÜŞÜNÜYOR" Peki kıymetli arkadaşlar, Sayın Erdoğan bu yol arkadaşlarını teker teker yolda yanından uzaklaştırdıktan sonra bu partiyi ne yaptı? Bu partiyi Doğu Perinçek ile Devlet Bahçeli'ye esir hale getirdi. Bugün Türkiye'de kadınlar ‘yarın çocuğumu okula göndereyim’ diye düşündüğünde, ‘acaba çantasına bir bisküvi, bir elma, bir mandalina koyabilirim’ diye kaygılanacak bir ülke midir Türkiye? Milletin cebi boş. Bugün annelerimiz, akşam ne kaynatacağını düşünüyor. Bugün annelerimiz, çocuğuna, eğitim çantasını, okula gidecek çantasının içine bir bisküvi ya da bir mandalina koyup koyamayacağını düşünüyor. Bugün çocuklarımız, kış geldi, okula gidecek, giyebileceği bir montu bulamıyor."