Manşet

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan sözleşmeli personel açıklaması

Abone Ol
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kamudaki sözleşmeli personelin statüsünün yeniden belirlendiğini ve 3 yılı dolmuş sözleşmelilerin hemen aday memurluğa geçiş yapabileceğini kaydetti. Erdoğan, Kabine toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu. Konuşmasına Düzce'de yaşanan 6.0'lık depremi hatırlatarak başlayan Erdoğan, "Ağır hasar aldığı tespit edilen 457 konutun yerine TOKİ tarafından yenileri süratle inşa edilecektir" dedi. Konuşmasında, sözleşmeli personel statüsününün yeniden belirlendiğini aktaran Erdoğan, "Mali idareler dahil olmak üzere sözleşmelilerin kadroya geçişinde 3 yıl çalışma şartı aranacaktır. Ayrıca 1 yıl da aday memurluk süreci olacaktır. Sözleşmeliden kadroya geçiş 3+1 yıllık bir süre sonunda gerçekleşecektir" dedi. "DÖNEMİN ŞARTLARINA GÖRE HAREKET EDİLMESİ GEREKTİĞİNİ BİLİYORUZ" Türkiye'nin dış politika manevrasını "Uluslararası siyasette ebedi dostlukların ve ebedi düşmanlıkların olmayacağı, temel ilkelerden ödün vermeden dönemin şartlarına göre hareket edilmesi gerektiğini biliyoruz" sölzeriyle değerlendiren Erdoğan, sınır ötesi harekatlara ilişkin de "Hiç kimse Türkiye'nin güvenlik ve huzur çemberini genişletme amaçlı askeri harekatlarından rahatsız olmasın, bu ülkenin tarihinde sömürge, vahşet, bencillik yoktur. Bu ülkenin tarihinde sadece adalet, şefkat, merhamet, birlikte yaşama tecrübesi vardır" değerlendirmesinde bulundu. Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle: "Rusya ve Ukrayna liderleriyle kimi zaman yüz yüze, kimi zaman telefon görüşmeleriyle bölgemizde yaşanan krizin etkilerini en aza indirmeye çalışıyoruz. Önceki hafta bir dizi telefon görüşmesi yaptık. Tıkanma aşamasına gelen tahıl sevkiyatın 120 gün daha uzatılmasını sağladık. Amacımız kapsamlı ateşkes ve barış anlaşmasına kadar bu temasları sürdürmektir. Güney sınırlarımızca yürüttüğümüz harekatlarda büyük kayıplar veren terör örgütü havan saldırılarıyla masumların kanını akıtarak kirli yüzünü göstermiştir. Karkamış'ta 5 yaşındaki evladımızla 22 yaşında öğretmenimizi katleden terör örgütünü yok etme ahdimizi bir kez daha tekrarlıyorum. "DÜZCE DEPREM BÖLGESİNDE 87 MİLYON LİRA KULLANILDI" Türkiye'nin deprem ülkesi olduğu gerçeğini Düzce'de meydana gelen 5.9 şiddetindeki sarsıntıyla bir kez daha hatırladık. Hamdolsun önemli yıkıma ve kayba sebep olmayan depremin ardından bakanlarımız ve tüm kurumlarımız vatandaşlarımızın yanında yer almış, her türlü destek sağlanmıştır. Acil yardım ödeneği olarak 87 milyon lira deprem bölgesinde kullanılmış, 7 bin 500 haneye eşya desteği verilmiş, hafif hasarların tamiri için destek sağlanması kararlaştırılmıştır. Düzce, Cumayeri, Çilimli, Gölyaka ve Gümüşova ilçelerimizdeki daha önceki afetlerde olduğu gibi TOKİ tarafından yenileri süratle inşa edilecektir. "KİMSEDEN İZİN ALMADIĞIMIZ GİBİ KİMSEYE HESAP DA VERMEYİZ" Yarın turizmcilerimizle bir araya geleceğiz. Çarşamba günü ülkemize atanan yeni büyükelçilerimizi kabul edeceğiz. Cuma günü Engelli Hakları Ulusal Eylem Planı'nı açıklayacağız. Yeni nesillere tüm hayallerini gerçekleştirebilecekleri Türkiye bırakmak için gece gündüz çalışmaya devam edeceğiz. Bugünkü Kabine toplantımızda güvenlik tehditleriyle devam eden harekatları ayrıntılı bir şekilde değerlendirdik. Pençe-Kilit Harekat bölgesinde verdiğimiz 7 şehidimize Allah'tan rahmet diliyorum. Ülkemizin sınırlarını 30 kilometre derinliğinde güvenlik şeridi ile koruma altına alma kararımız yaşadığımız her hadiseyle biraz daha güçlenmektedir. Binlerce kilometre öteden gelip terörist masum ayrımı yapmadan her yeri yakıp yıkanlar Türkiye'nin bu hassasiyetine saygı duymak gerekir. Biz kimseden izin almadığımız gibi kimseye de hesap vermeyiz. İsim değişikliği oyunlarıyla tescilli terör örgütünü destekleyenlerin riyakarlıklarına tahammül etme durumunda değiliz. "TEMEL İLKELERDEN ÖDÜN VERMEYEREK DÖNEMİN ŞARTLARINA GÖRE" Küresel güvenlik mimarisini kökünden değiştirecek hadiseler yaşadığımız dönemde Türkiye maruz kaldığı sayısız haksızlığa ve ambargoya rağmen kendi ihtiyaçlarını karşılayacak seviyeye gelmiştir. Artık içi ve altı boş tehditlere kimsenin gücü yetmeyecektir. Türkiye düşmanı lobilerin zorlamasıyla, siyasi söylem düzeyinde eski alışkanlıklarını sürdürmeye çalışanların da bu gerçekle yaşamaya alıştıklarını görüyoruz. Uluslararası siyasette ebedi dostlukların ve ebedi düşmanlıkların olmayacağı, temel ilkelerden ödün vermeden dönemin şartlarına göre hareket edilmesi gerektiğini biliyoruz. Bölgesel, siyasi, insani krizlerdeki farklı yaklaşımlarımız sebebiyle ilişki seviyesini düşürdüğümüz kimi ülkelerle selamı sabahı ilanihaye kesmedik. Türkiye'nin siyasi, diplomatik ve askeri gücü aynı zamanda umudunu bize bağlamış kardeşlerimizin teminatıdır. "HİÇ KİMSE TÜRKİYE'NİN ASKERİ HAREKATLARINDAN RAHATSIZ OLMASIN" Sınır ötesi harekatlar yürüttüğümüz yerlerde hiçbir kardeşimizin endişesi olmasın. Kimsenin kökenine, inancına, mezhebine, meşrebine göre ayrımcılık yapmayız. Attığımız her adım hepimiz için daha güzel geleceğin inşa etme amacını taşımaktadır. Hiçbir yere öldürmek, yıkmak, yok etmek için gitmedik, gitmeyiz. Yaşatmak, ihya ve inşa etmek için varız. Hiç kimse Türkiye'nin adalet ve dayanışma odaklı politikalarından rahatsız olmasın. Hiç kimse Türkiye'nin dostluk ve işbirliği merkezli diplomatik açılımlarından rahatsız olmasın. Hiç kimse Türkiye'nin güvenlik ve huzur çemberini genişletme amaçlı askeri harekatlarından rahatsız olmasın, bu ülkenin tarihinde sömürge, vahşet, bencillik yoktur. Bu ülkenin tarihinde sadece adalet, şefkat, merhamet, birlikte yaşama tecrübesi vardır. Sivil veya asker verdiğimiz her şehidin şanlı hatırası bu kutlu mücadelede yolumuzu aydınlatan ışık olarak ebediyen kalbimizde yanacaktır. Bugün içine sığındıkları beton tünelleri mezarları yapacağımız teröristlerin kullanım süresi artık dolmuştur. Çok güvendikleri ülkelerde hayatlarını pazara çıkaran terör baronları da kurtaramayacaktır. En yüksek asgari ücret artışları, asgari ücretlerin, asgari ücret seviyesindeki kısmının gelir vergisi dışında bırakılması uygulamaları son dönemde yapılmıştır. İstihdamdaki artış, sosyal güvenlik sisteminin dengesine olumlu yansımıştır. Kamu çalışanları için yapılan 6. toplu sözleşmede, kadrolara ilişkin de önemli kararlar alınmıştır. Bunlardan biri uzun yıllardır beklenen memurların ek gösterge meselesini daha önce çözüme kavuşturmuştur. "SÖZLEŞMELİ PERSONEL STATÜSÜNÜ YENİDEN BELİRLEDİK Hazırlıkları Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımızca yürütülen kamudaki sözleşmeli personelin kadroya geçirme hususunu ve sözleşmeli personel statüsünü yeniden belirledik, değerlendirdik. Mevzuat karmaşasını gidermek suretiyle sözleşmeli personel statüsünü yeniden belirledik. Sözleşmelerinin kadroya geçişlerinde 3 yıl çalışma şartı aranacak, 1 yıl da aday memurluk süreci olacaktır. Sözleşmeliden kadroya geçiş 3 artı 1 yıllık sürede gerçekleşecektir. Henüz bu süreyi doldurmamış olanlar 3 yılın sonunda aynı hakkı elde edeceklerdir. Daha önce kadro düzenlemesinin dışında tutulan kişiler doğrudan kadroya geçme hakkını kullanabilecektir. "424 BİN SÖZLEŞMELİ İSTERSE KADROYA GEÇEBİLECEK" Kamudaki 520 bin personelden 424 bini isteğe bağlı olarak kadroya geçebiliyor. Sözleşmeli askeri, akademik, sanatçı, meclis danışmanı, sağlık yöneticisi ve tamamı sözleşmeli kurum çalışanlarıdır. Sözleşmeliden kadroya geçmek istemeyen personelin hakları şahsa bağlı şekilde devam edecek sonra kadroları kendiliğinden ilga olacaktır. Kurumlar arası nakil hakkına 4 yılın sonunda kavuşacaktır. Kamu çalışanlarının önemli sorunu daha çözerek sözleşmeli kadrolu statüsünü daha adil ve sürdürülebilir hale getirmeyi hedefliyoruz. "EYT ÇALIŞMAMIZI EN KISA SÜREDE PAYLAŞACAĞIZ" Hukuki düzenlemenin en kısa sürede Meclis'te çalışarak hayata geçirmesini sağlayacağız. Emeklilik için yılını doldurup, yaş şartını bekleyenler, geçici işçilerle ilgili çalışmalarımızı da en kısa sürede tamamlayıp kamuoyuna açıklayacağız. Sanayimizin en büyük sıkıntısı olan çırak, kalfa ve usta ihtiyacının karşılanması yolunda önemli mesafe kat ettik. 7 uluslararası meslek lisesi kurduk. Perşembe günü İstanbul'da yapılacak OECD Mesleki Eğitim Zirvesi'nde bu alandaki çalışmalarımızı katılımcılarla değerlendireceğiz. "ENFLASYON YILBAŞINDAN İTİBAREN CİDDİ DÜŞÜŞ EĞİLİMİNE GİRECEK" Yılın ilk yarısında Merkez Bankası kaynaklarından yüzde 9 faiz oranı, 2 yılı ödemesiz 10 yıl vadeyle 150 milyar lira yatırım kredisi kararı almıştık. 100 milyar lirasını sanayi, 50 milyarı turizm sektörlerine tahsis etmiştik. Bugüne kadar ülkemizin 60 farklı şehrinden 500'e yakın firma 75 milyar lira kredi kullandı. Yatırımcılarımızı ihracata yönelik alanlar başta olmak üzere bu krediden istifade etmeye davet ediyorum. Enflasyonun yılbaşından itibaren ciddi bir düşüş eğilimine gireceği bir süreçteyiz. Bu dönemde yeni bir kampanyanın alevlendirdiğini görüyoruz. Ortaya koyulan ithamlar Ticaret Bakanlığımız ile Hazine ve Maliye Bakanlığımız tarafından yakından takip edilmektedir. Kamuoyunda huzursuzluğa yol açan her rahatsızlığın üzerine gitmek bizim görevimizdir. Ticaret Bakanlığımız önümüzdeki günlerde yeni uygulamayı devreye alacaktır. Vatandaşlarımızdan biraz daha sabır ve metanet bekliyoruz."