Erdoğan'ın konuşmasından önemli başlıklar şöyle:
"Dünyada New York, Londra, Frankfurt gibi asırlık merkezlerin yanında, Dubai, Hong Kong gibi sonradan bu listeye dahil olan finans merkezleri de bulunuyor. Belirgin şekilde batıdan doğuya doğru kayan bir finans merkezi var. Asya ve Avrupa arasında artan ticari rekabet ile ülkemizin jeopolitik konumu İstanbul'un önünde yeni fırsat pencereleri açıyoruz. Büyütme üzerine kurulu Türkiye Ekonomi Modeli'yle hedeflerimizi bir adım daha yukarı taşıdık. Doğu ve Batı arasında coğrafi ve ticari köprü görevi üstlenen İstanbul'un aynı bağı kurma potansiyeline sahip olduğunu düşünüyoruz. İktidara geldikten sonra bu müjdeyi vermiştik. İstanbul'u dünyanın sayılı finans merkezlerinden biri haline getireceğiz ve getirdik. Şimdi de bu işin fiziki şartlarını oluşturduk. Kimlerle mücadele etmedik ki. Merkez Bankası'nı İstanbul'a taşıyacağız dedik, önümüze çıktılar. Ne yapmadılar ki, Vakıfbank için aynı şeyi söylediler. Bunların kadim medeniyetimizin haberleri yok. Türkiye'de finansın tarihinde neler olduğunu bunlar bilmiyor. Tarihte İstanbul nasıl bu ülkenin finans merkeziyle işte yeniden Finans Merkezi olma görevini üstleniyor.
SANDIĞIN RENGİNDEN EN UFAK ŞÜPHE DUYMUYORUM: Ülkemiz 14 Mayıs tarihinde yapılacak seçim sürecinin içinde bulunuyor. 27 gün sonra sandıklara gidilecek, Türkiye'nin geleceğine dair kritik karar vereceğiz. Sadece adaylar, partiler, ittifaklar arsında değil, aynı zamanda iki farklı anlayış arasında da mühim tercih yapacağız. Milletimizin 21 yıldır olduğu gibi eser, hizmet ve yatırım siyasetinden yana olacağına inanıyoruz. Ekonomik kalkınma yolculuğu kesintiye uğramayacaktır. 2002 öncesi Türkiye'yi bilen insanlarımız gerektiğinde bedeller ödeyerek elde ettikleri demokratik ve ekonomik kazançlarından geriye gitmeye müsaade etmeyecektir. Aziz milletimiz bismillah diyerek Türkiye Yüzyılı'nı başlatacaktır. Ömrünün 40 yılında meydanların nabzını tutan siyasetçi olarak Allah'ın izniyle sandığın renginden en ufak şüphe duymuyorum. BÖYLE BİR SAFSATA, HİLE DÜNYANIN HİÇBİR LİDERİNDE GÖRMEDİM: Sonuçtan bağımsız olarak seçim dönemleri siyasetçilerin kantara çıktıkları günlerdir. Bugünler herkesin heybesinde ne varsa ülkenin geleceğine dair hedefi varsa ortaya döktüğü zamanlardır. Millet bu dönemde siyaset kurumuna kulak kesilir. Böylece gelecek 5 sene boyunca kim ve hangi zihniyet tarafından yönetileceğine karar verir. Muhalefetin Türkiye'yi yönetebilecek, ülkemizi hedef ve hayallerine ulaştıracak hiçbir vizyonunun olmadığı ortaya çıkmıştır. 2002 öncesinde ülkemizin neden geride kaldığını hizmet ve eser kıtlığı yaşandığını, milletin neden yıllarca yokluğa mahkum edildiğini de göstermiştir. Batılı tefecilerden 300 milyar dolar dilenme, her şeyi bedava verme, IMF reçetelerine teslim olma gibi sayısı abuk sabuk vaadi burada konuşmaya değer bulmuyorum. 300 milyar dolar İngiltere'den getirecekmiş. Tefecilerle görüştü, anlaştı, onlar sözler verdiler. O da o sözleri aynen buraya aktarıyor. Acaba sizler böyle bir şeye inanıyor musunuz? Mümkün mü? 20 yıl başbakanlık, cumhurbaşkanlığı yaptım. Böyle bir safsata, hile dünyanın hiçbir liderinde görmedim. Bu zavallı ne yazık ki hayatında bir SSK var ki, SSK'yı batıran bu değil mi? Savaş Ay hayatta olsaydı da millete gösterseydi. Hastanelerin hali neydi, şimdi ise şehir hastanelerimizle dünyaya meydan okuyoruz."