İBB Meclisi, Saraçhane’deki Başkanlık yerleşkesinde toplandı. Oturumu Meclis 1'inci Başkanvekili Nuri Aslan yönetti. CHP Grubu, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer ile Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat’ın tutuklanmasını protesto etti. Meclis 1'inci Başkan Vekili Nuri Aslan’ın konuşmasının ardından söz alan CHP Grup Başkanvekili Ülkü Sakalar şunları söyledi:
* Bu ülkede, önceki dönemlerde de 102 yıllık Cumhuriyet tarihinde zaman zaman yargının siyasallaştığı iddiaları gündeme geldi. Yargının siyasal iktidarlarının etkisiyle farklı kararlar verdiği dönemler oldu ama hiçbir dönemde yargının bu kadar siyasi etkinin altında olduğu dönem yaşamadık. Bu da AK Parti'ye nasip oldu. Millet öyle bir hale geldi ki yargının siyasallaşması kanıksandı. Halk televizyonlarda, kahvelerde 'Acaba AKP yöneticileri ne diyecek', onların sözlerinden sonra 'Hangi CHP’li belediyeye operasyon yapılacak' diye operasyon toto oynamaya başladı. Televizyonlarda yorumcular 'Acaba sırada kim var' konuşmaları yapmaya başladı. 102 yıllık Cumhuriyet tarihimizde yaşadığımız bu ortam içler acısı.
'Cambaza bak diyerek iktidarınızı sürdüremezsiniz'
* Sayın Cumhurbaşkanı Anayasamıza göre tarafsız Cumhurbaşkanı ve aynı zamanda AKP Genel Başkanı. İl Kongresi'nde bir konuşma yapmış, 'Turpun büyüğü heybede.' Sayın Cumhurbaşkanı, AKP teşkilatlarını bir arada tutmak üzere yeniden bizi tehdit ediyor ve yargıya yeniden bir talimat veriyor. Yargıya parmak sallamakla bizi suçlayan Cumhurbaşkanı, yargıyı işaret ediyor, 'Turpun büyüğü heybede.' Yani yeni operasyonlar geliyor.
* Cumhurbaşkanı'na tarafsızlık yeminini bir kez daha hatırlatıyoruz ve şunu söylüyoruz, 'Korkmuyoruz yılmıyoruz. Heybedeki turp çıksın.' Oylarını tehditlerle, CHP’nin bugün Türkiye’de birinci parti haline gelip 414 belediyeyi almasından sonra arttıracağını sanan AKP teşkilatına bugün soruyorum, ülke ne halde farkında mısınız? Siz her gün yeni operasyonlarla ilgiyi dağıtarak, halkı gündeminden uzaklaştırarak ülkenin asıl gündeminden kaçırdığının farkında mısınız?
* OECD raporuna göre yaşam memnuniyeti arasında 41 ülkenin arasında sonuncuyuz, cinsiyet eşitsizliği sıralamasında 41 ülke arasında sonuncuyuz. Eğitimde, matematik ve fen bilimlerinde sondan 7'nciyiz. Ülke bu haldeyken yoksulluk, ekonomik kriz, içinde çıkılamaz adaletsiz bir düzen söz konusu olurken siz farkında mısınız muhalefet partilerine, belediyelerde iktidar olan ama genel iktidarda muhalefet olan partiye gözdağı vererek kendi grubunuzu, kendi teşkilatınızı bir arada tutmaya çalışarak, meydan okuyarak 'cambaza bak' diyerek iktidarınızı sürdüremezsiniz.
'Biz bitmeyiz, birer birer alsanız da bin geliriz'
* CHP ‘li belediyeler neden bu kadar oy aldı hala mı fark etmediniz? CHP ‘li belediyeler bu yoksulluğun farkında. İlk defa tarihte hiç olmadığı kadar CHP‘li belediyeler sosyal yardım yapıyor. Bugün İstanbul’daki 26 belediyemiz, 26 belediye başkanımız bugün bu yaptıkları hizmetler için gözaltına alınarak cezalandırılıyor iktidar tarafından. Bugün emeklilere pazar desteği, 65 yaş üstüne destek, öğrencilere destek, her birinin yaptığı okullara yemek yardımı, bütün bunları yapan CHP’li belediyeleri cezalandırarak bitiremezsiniz. Biz bitmeyiz, birer birer alsanız da bin geliriz.
* Sayın Erdoğan, AKP’yi kurduğu dönemler Anadolu'yu geziyordu. O zamanlar daha Başbakan olmamıştı. 'Eskiden şiirleri yazanlar hapse atılırdı, şimdi şiirleri okuyanlar hapse atılıyor, korkarım' diyordu. 'Yarın da şiirleri dinleyenler hapse atılır diyordu. Bunu söyleyen Erdoğan’a bunu yapmak nasip oldu. Bugün tweet atanlar değil tweet'i beğenenlerin hapse atıldığı düzene geldik sayesinde. Şikayet ettiği ne varsa 10 mislini yapan bir AKP iktidarı dönemine geldik. Adında Adalet ve Kalkınma olan bir parti ne adalet bıraktı ne kalkınma bıraktı ne özgürlük bıraktı.
'Sayın savcılar biliyor çünkü onlara o talimatlar gelmiş'
* Yargıyı tamamen siyasetin aleti haline getirdiniz. Niye yaptınız çünkü oylarınız eriyor çünkü küçülüyorsunuz. Sizin ayarınız ne zaman bozuldu biliyor musunuz? 31 Mart 2019’da. İşte o 13 bin farkı yedikten sonra bir ayarınız bozuldu sizin. Anadolu Ajansı'nın yayınlarını kesmesinden anladık biz o gece başımıza gelecekleri. Büyük medya kampanyaları yaptınız, seçim kurullarını seferber ettiniz, günlerce saydırdınız. Büyükçekmece’de özel harekat timleri kurdunuz, burada seçmen var mı diye. 17 gün sandıkları saydık, bir zarfın içindeki bir pusulanın çalındığını iddia ettiniz. YSK da biliyordu, çalınmıyordu.
* Vicdanlarında bir karar vardı ama muktedir bunu istemiyordu. Muktedirin talimatından sonra 4 Mayıs 2019’da bir STK Genel Kurulunda sayın muktedir bir konuşma yaptı. YSK’ya çağrı yaptı, sonra seçim iptal oldu. Yargıyı amaçlarınıza alet ettiniz, 15 Temmuz’da dediniz ki 'Bu yargı FETÖ’nün yargısı biz hepsini temizledik.' Sonra sayfalara dolusu kanun hükmünde kararnameler çıkardınız, 'şu şu hakim, şu şu savcı, bunların hepsi FETÖ’cü' dediniz, anında attınız. Bu kadar hızlı tespit ettiğiniz içinde sizi kutluyoruz ayrıca. Ama FETÖ tipi yargılama sisteminiz hiç değişmedi.
* Bugün ne yapıyorsunuz? İsimsiz ihbar mektupları, gizli tanıklar, şafak operasyonları hop bir algı yaratılıyor, kimse bir şey bilmezken, gözaltılar başlarken gizlilik kararları dosyalara konuluyor, hemen savcılar bir açıklama yapıyor, 'Biz terör nedeniyle şu belediye başkanını gözaltına aldık. Hakkındaki iddialar da bu.' Şu belediye başkanını yolsuzluk nedeniyle gözaltına aldık ama niye gözaltına alındığını ne belediye başkanı ne de avukatı biliyor. Ama sayın savcılar biliyor çünkü onlara o talimatlar gelmiş.
'Gece saat 12'ye doğru Başsavcı ne hikmetse hakimleri ziyarete gelmiş'
* Kaybettiğinizi anladığınız günden itibaren siz bugün 'mış' gibi yargılamalar yapmaya başladınız. 30 Ekim sabahı Ahmet Özer Başkanımız, 13 Ocak sabahı Beşiktaş Belediye Başkanımız Rıza Akpolat’a yaptığınız gibi 'mış' gibi yargılamalarla götürüyorsunuz. Sabahın 5’inde gözaltına alıyorsunuz, Vatan Emniyet'teki bir bodrum katta, nezarethanede, yağmur altında tepelerden su akarken tam 72 saat sorguya alınmadan işkence eder gibi belediye başkanına 'Gör bak biz sana neler yapıyoruz' dercesine orada tutuyorsunuz ve savcı, emniyet hiç kimse ifade dahi almıyor.
* Ne zaman yasal süre dolmuş, savcı 'Ben ifadeyi alacağım' diyor. Perşembe günü adliyeye getirilen başkanımız, akşamın bir saatinde ancak ifadesi alınıyor. Bunların hepsi 'mış' gibi yargılama. Sayın savcı başkanımızın ifadesini aldıktan sonra başlıyoruz hangi sulh ceza mahkemesine gidecek? Savcı ifadeyi aldı ya tahliye edecek ya da tutuklama isteyecek. Bakıyoruz 1 ve 2 Sulh Ceza Mahkemeleri nöbetçi ama ne oluyor, 3, 4, 5 ve 6’ncı Sulh Ceza Mahkemeleri açılıyor, birdenbire oralara sevkler başlıyor. Mahkeme dosyayı açsın diye bekliyoruz, hepimizin sinirleri gergin, gece 12’ye doğru Sayın Başsavcı ne hikmetse hakimleri ziyarete gelmiş. Allah Allah...
'Sensin yalancı'
AK Parti Grup Sözcüsü Faruk Gökkuş’un “Yapmayın ya” demesi üzerine, 1. Başkan Vekili Nuri Aslan “Konuşmacının sözünü kesmeyin. Yalan söylüyorsa gelin kürsüye yalan deyin. Ülkü Hanım yalan konuşmaz, bir Grup Başkanvekili yalan söylemez, kürsüdekine müdahale etme” diye tepki gösterdi. Bunun üzerine Gökkuş “Yalancısın” diye karşılık verdi. Gökkuş’a “Sensin yalancı” diyen Aslan, salondakilere “Tahriklere kapılmayın arkadaşlar, salonu tahrik ediyor” şeklinde seslendi.
'Bütün dosyaları açalım hodri meydan hazırsanız, bakalım kimin yüzü kızaracak'
Daha sonra konuşmasına devam eden Ülkü Sakalar konuşmasını şöyle tamamladı:
* Gerçek neyse ortaya çıksın. Belediye başkanlarımıza, belediyelerimize çağırdığınız zaman gelecek olanlara, gözaltına alıp sabahın 5’inde eziyet edip sonra seni 'tutukluluğa sevk ettim' demek işkencedir. Bu yıldırma politikasıdır ama yılmıyoruz. Rıza Başkanımız da dimdik biz de dimdiğiz. Ahmet Özer için savcı servis ediyor.
* ‘Terörle iltisaklı...' Tam 78 gündür iddianame yok, sayın savcı o kadar emindiniz nerede bu iddianameler, neden ortaya çıkmıyor daha. Amacınız ne? 'CHP’li belediyelerde terör var ,CHP’li belediyelerde yolsuzluk var.' Sayın Cumhurbaşkanı Konya İl Kongresinde 'Açalım şu kara kaplıları ne varsa ortaya dökülsün' diyor. İmzamı atarım altına, 25 yıllık iktidarınızda bütün dosyaları açalım hodri meydan, hazırsanız. Bakalım kimin yüzü kızaracak.
