Kara Harp Okulu resmi mezuniyet töreninden sonra kılıç çatarak, "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" sloganı attıkları için TSK'dan ihraç talebiyle Yüksek Disiplin Kurulu'na (YDK) sevk edilen teğmenlerin savunması, dün Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nda alındı. Teğmenlerin ihracının görüşüldüğü toplantı 6 saat sürdü.
Teğmenler avukatları, söz konusu Kurul'da yaşananlara ilişkin şu yazılı açıklamayı yaptı:
* Türk Ulusu’nun yakından takip ettiği kamuoyunda 'Teğmenler Dosyası' olarak bilinen disiplin soruşturma dosyası, 16 Ocak 2025 tarihinde müvekkillerimiz ve müvekkillerimizi temsilen avukatları olarak bizlerin katılımıyla görüşülmüştür. Altı saate yakın süren disiplin yargılamasının basına açık olmaması ve savunmaları da içerecek gerekçeli kararın henüz yayınlanmamış olmasının doğal sonucu olarak, basın yayın organlarında müvekkillerimizin savunmasına atfen yer alan bazı sözcükler, savunmanın tamamı içindeki yeri ve anlamı bilinmeden yazılmış olması nedeniyle istemeden de olsa yanlış anlamalara sebebiyet verecek şekilde haberleştirilmiştir.
* Sanki kendileri hakkında yürütülen disiplin süreci nedeniyle reaksiyon göstermiş oldukları anlamı çıkabilecek haberlerin aksine, müvekkillerimiz savunmaları esnasında bir subaya yakışır askeri nezaket ve terbiye kuralları içinde ve vakur hareket etmiştir. Yüksek Disiplin Kurulu üyeleri de herhangi bir soru yöneltmeden müvekkillerimizin savunmasını dikkatle dinlemiştir.
'Emre itaatsizlik kastlarının bulunmadığını ifade etmişlerdir'
* Müvekkillerimiz savunmalarında özetle, 25 senedir mezuniyet töreninde okunan subay andını okumak için amirlerine mevzuata uygun olarak başvurduklarını ve amirlerinin 2023 yılında Tören Yönergesi’nde yapılan değişiklik nedeniyle subay andının mezuniyet töreni programında okunamayacağına dair emir verdiğini, emre uygun olarak tören esnasında bu andın okunmadığını, tören sonrasında ise sahada aileleriyle buluştuklarında kendiliğinden oluşan kalabalığın geleneksel kılıç çatma seremonisi için toplanması üzerine, yine gelenekselleşmiş ant içme, marş ve topluca özlü sözler söyleme etkinliği kapsamında verilen emrin kapsadığı zaman diliminden sonra subay andının okunduğunu, andın okunmasında herhangi bir siyasi amaç gütmelerinin söz konusu olmadığını, emre itaatsizlik kastlarının bulunmadığını ifade etmişlerdir.
Teğmenlerin savunmaları
* Ayrıca Teğmen Ebru Eroğlu savunmasında; "Törenden sonra toplanan silah arkadaşlarının tamamı gibi Mustafa Kemal’in askeri olmakla gurur duyduğunu, zira Mustafa Kemal’in önce sıra arkadaşı sonra da silah arkadaşı olduklarını, içindeki Harbiyeli ruhunun ölmez olduğunu, omuzundan rütbeleri alınacak olsa bile bu ruhun yüreğinde yaşayacağını, Harbiyeli brövesinin büyük bir onur olarak kendisinde kalacağını";
Teğmen Talip İzzet Akarsu savunmasında; "Her daim Ulu Önder Atatürk’ün izinde ve onun ‘bir ordunun kıymeti zabit ve kumandan heyetinin kıymeti ile ölçülür’ sözünden feyz alarak vatana ve millete layık bir subay olmak için çalıştığını, Türk istikbalinin evladı olarak şerefle doğduklarını, şerefle yaşadıklarını ve şerefle öleceklerini";
Teğmen Batuhan Gazi Kılıç savunmasında; "Türk Silahlı Kuvvetlerine sadakatle bağlı Atatürkçü şerefli Türk subayları olduklarını, suç işlemediklerini ancak vatana hizmet etmek için üniformanın şart olmadığını, haklarında verilecek karar ne olursa olsun vatana hizmet etmekten asla vazgeçmeyeceklerinden hiç kimsenin şüphe etmemesini";
Teğmen Deniz Demirtaş savunmasında; "Türk Milletine, Türk Silahlı Kuvvetlerine ve Cumhuriyete layık bir subay olmaktan başka bir gaye gütmediğini, yaşadıklarının tarihte vatan uğrunda bedel ödeyen komutanların yaşadıkları yanında önemsiz ve kişilerin gelip geçici, baki kalacak olanın Atatürkçülük olduğunu";
Teğmen Serhat Gündar savunmasında; "Harp Okulu’na girerken gelecek kaygısı ile bu yola girmediklerini, ‘bir ordunun kıymeti zabit ve kumanda heyetinin kıymeti ile ölçülür’ sözünü şiar edinmiş subaylar olarak mezun olduklarını, bugün savunma yaparken duydukları endişenin de yine gelecek kaygısı olmadığını, kaygılarının kendilerini yetiştiren ve bu üniformayı ve rütbeyi layık gören Türk Milletine olan hizmet borcumuzu ödeyememek ihtimali olduğunu" ifade etmişlerdir.
'Kurul üyeleri, verecekleri kararla kendi tarihlerini de yazacaklar'
* Avukatlar olarak bizler de maddi vakıa ve delillerin değerlendirilmesi ile usule ve esasa dair savunmalarımızı yaparak iddia edilen hizmete engel bir davranış suçunun unsurlarının oluşmadığını, Türk Silahlı Kuvvetleri tarihi bakımından büyük önem taşıyan bu yargılamada Yüksek Disiplin Kurulu üyelerinin verecekleri kararla kendi tarihlerini de yazacaklarını belirterek müvekkillerimiz hakkında ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilmesini talep etmiş bulunmaktayız.
* Bu vesileyle, disiplin soruşturmasının başladığı günden bu yana bize manevi destek veren her kesimden vatandaşlarımıza, açıklamalarıyla müvekkillerimize destek olan Türkiye Barolar Birliği ve barolara, savunmada bizzat görev yapan TBB Başkanı Sayın Av. Erinç Sağkan’a, bilgi ve tecrübelerini uzman görüşü raporlarıyla dosyaya sunan Hukuk Fakültelerinin saygın hocalarına, müvekkillerimizin haklılığını duyurmak konusunda bize vasıta olan kıymetli basın yayın organları mensuplarına bir kez daha şükranlarımızı sunarız.