Politika

CHP'li Özel: MHP, güneşte eriyen buz gibi erimeye devam ediyor

Abone Ol
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, “Bugün MHP’yi yönetenlerin, MHP’yi getirdiği noktada, diktatoryal rejimlerin çok sevdikleri makbul muhalefet noktasıdır. MHP, majestelerinin muhalefeti olmayı geçmiş, artık kendisini iktidarda sanan, iktidarda olmadığı, bir bakanlığı olmadığı, yürütmede herhangi bir gücü olmadığı halde iktidarmış gibi davranan bir partiyle karşı karşıyayız. MHP, tarihsel süreci içinde kendi tabanı tarafından, sevenleri tarafından sorgulanacaktır. Güneşte eriyen buz gibi erimeye devam ettiklerini görüyoruz” dedi. CHP’li Özel, Radyo Viva’da “Özay Şendir ile İnce Ayar” isimli programa katılarak, CHP ile MHP ilişkileri ve Soma davasının haziran ayında yapılacak karar duruşmasına ilişkin soruları yanıtladı. Özel, şunları kaydetti: MHP KENDİ SEÇMENLERİ TARAFINDAN CEZALANDIRILDI: Bütün diktatörler, iki şeyden beslenirler. Yarattıkları korku ve umutsuzluk ortamından dolayı seçmenin korkup, yılıp, sinip artık itiraz etmiyor oluşundan ve seçimlerdeki düşük katılım oranından. Bütün iktidarlar her türlü yönetimde vardır, rejimi demokrasi yapan muhalefetin varlığıdır, bu nedenle makbul bir muhalefet ararlar. Bugün MHP’yi yönetenlerin, MHP’yi getirdiği noktada, diktatoryal rejimlerin çok sevdikleri makbul muhalefet noktasıdır. MHP, majestelerinin muhalefeti olmayı geçmiş, artık kendisini iktidarda sanan, iktidarda olmadığı, bir bakanlığı olmadığı, yürütmede herhangi bir gücü olmadığı halde iktidarmış gibi davranan bir partiyle karşı karşıyayız. Bu atipik bir durum. Sorunlu, sorgulanan bir durum. 7 Haziran’da 80 milletvekili olan MHP, yönetim kadrolarının yaptığı tercih sonucunda milletvekili sayısı önce 40’a düştü, şimdi 30’a yaklaştı. MHP’nin oyu son anketlerde yüzde 6,2 görülüyor, kendi içinden çıkan bir partinin barajı geçtiği görülüyor. Yaşananlar ortada demek ki. MHP, tarihsel süreci içinde kendi tabanı tarafından, sevenleri tarafından sorgulanacaktır. Yukarıda ittifak var, tabanda ittifak yok dedikleri şekilde, tabanları tarafından, kendi seçmenleri tarafından şimdiden cezalandırılmış durumdadır. Güneşte eriyen buz gibi erimeye devam ettiklerini görüyoruz. HAZİRAN AYINDA HERKESİ SOMA DAVASINA BEKLİYORUZ: Gelecek ay Soma katliamının 4. yıldönümünü hep birlikte acıyla anacağız. Soma davasında haziran ayı içinde yapılacak duruşmanın son duruşma olmasını bekliyoruz. Facia yaşandıktan sonra bu ülkede 80 milyon kişi hep birlikte ağladık ve dendi ki, ‘Biz bundan sonra evlatlarımızın madenlerde iş kazalarında ölmesine izin vermeyeceğiz.’ 13 Mayıs günü facia yaşandı, bütün dünyanın gözü oraya döndü. 3 tane ‘S’; sermaye, siyaset ve sarı sendika üçgeni, 301 evladımızı yutmuştu. Tedbirler alınmamış, denetimler yapılmamış, müfettişe önceden haber verilmişti, yandaş şirket siyaseti finanse etmiş, iktidar partisi mitingine işçiler zorla götürülmüştü. İş güvenliği, iş güvenliği gibi olsaydı, siyaset ile sermaye ilişkisi birbirini besliyor olmasaydı, denetimler düzgün yapılıyor olsaydı bu facia yaşanmazdı. Soma davasının ilk günü oradaydım, 4-5 kilometrelik bir kuyruk vardı, on bin kişi dışarıda bekliyor, salona sığmıyordu. Suçlananlar kafasını yerden kaldıramıyorlar, içeride annelerin hıçkırık seslerinden millet birbirini duymuyordu. İlerleyen duruşmalarda, salonda 150-200 kişi kaldı, moral üstünlük şirkete geçti. İlk hedefimiz 13 Mayıs’ın anmasını bölünmeden, parçalanmadan, azalmadan hep birlikte yapmak. Sonrasında haziran ayının sonunda yapılacak duruşma blokunda herkesi davaya bekliyor olacağız.