CHP'li Emir açıkladı: Gökçek'in asbestteki dört büyük yalanı
CHP Ankara Milletvekili Dr. Murat Emir, Ankara'daki asbestli Havagazı Fabrikası'nın yıkıma ilişkin tartışmalarda Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı İ.Melih Gökçek'in yaptığı açıklamalardaki yalanları açıkladı
İ.Melih Gökçek'in 'asbestli binayı yıkmıyorum' demesine karşın yıkılan binanın asbestli olduğunun Ankara Valiliği'nce açıklandığını; 'çevreye asbest salınımı olmadı' sözlerinin Maden Tetkik Arama Genel Müdürlüğü'nün bilimsel analizleriyle yalanlandığını; İş Planı hazırlanmadan ve Ankara 2. İdare Mahkemesi'nin alanda yıkım yapılmasını önleyen kararına karşın yıkıma başlandığını kaydeden CHP'li Murat Emir, "Başta asbestli eski Havagazı Fabrikası’nın yıkımıyla insan ve çevre sağlığına zarar veren, sonra alandaki tarihi nitelikteki taşınmazlara ilişkin yargı kararını tanımayarak Cumhuriyet’in ilk dönem sanayi hamlelerinin örneklerinden birini yıkarak tarihimize saldıran ve bunları ortaya döken bizlere tehditler savuran İ.Melih Gökçek hesabını vereceksin" dedi.
Emir'in konuyla ilgili yaptığı basın açıklaması şöyle:
Asbestli binanın yıkımına, İŞ PLANI olmadan başlanmış!
Ankara’nın merkezinde geçen Şubat ayında yaşadığımız asbest tehlikesi, hatırlanacağı üzere en sonunda Ankara 7. İdare Mahkemesi’nin kararıyla durdurulmuştu. Eski Havagazı Fabrikası’nın Ankara Büyükşehir Belediye ekiplerince 25 Şubat 2017’de yıkılmaya başlaması, 5 gün sonra 1 Mart 2017 tarihinde mahkeme kararıyla yıkımın durdurulması sürecindeki tartışmalar sonraki günlerde de yoğun şekilde devam etti. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı İ.Melih Gökçek, o günlerde, benim de içinde bulunduğum yıkıma karşı çıkanlarla sürekli polemiğe girerek, birbiriyle tutarsız açıklamalar yapmıştı. Açıklamasının birinde asbestli binaya ilişkin yıkım işlemi yürütülmediğini söyleyen Gökçek, yıkımın asbestli binada yapıldığının ortaya çıkmasının ardından çevreye asbest yayılmadığını iddia etmeye başladı. Buna üzerine önlemlerin yer alması gereken iş planını göstermesini istediğimizde, planı da gösterememişti. İ.Melih Gökçek, asbestli Havagazı Fabrikası’nın yıkımı sürecinde kamuoyunu sürekli yanlışlarla yönlendirmeyi politika belirledi.
İ.Melih Gökçek’in, ulusal bir gazetenin 2 Mart 2017 tarihli sayısında, “…Şunu Ankaralı hemşerilerimiz bilmeli… Şu ana kadar tek bir asbestli boruyu oradan almadık. Tek bir asbestli iş yapmadık. Şu ana kadarki çalışma, asbestli olan boruların bulunduğu binanın yanındaki diğer binaların yıkılmasıydı; biz moloz kaldırdık, asbest kaldırmadık. Daha yapılan bir işlem olmadan ‘asbest var, yayılıyor’ diyerek ortalığı velveleye veriyorlar.” şeklinde bir demeci yer almıştı. İ.Melih Gökçek’e o günlerdeki yanıtımız ‘yıkılan binanın asbestli bina olduğu’ydu. Hatta söz konusu binanın, tepkiler üzerine yıkımı durdurularak üstü mavi brandayla çevrili basında fotoğrafları çıkan yer olduğunu gündeme getirmiştik. Bizim doğru, İ.Melih Gökçek’in yalan söylediği bir süre sonra ortaya çıktı; hem de Ankara’nın en yetkili makamının açıklamasıyla. Bilgi edinme üzerinden yaptığımız başvuruya 20 Mart 2017 tarihinde Ankara Valiliği’nce verilen yanıtta, “…kamuoyuna yansıyan fotoğraflarda branda ile çevrili olduğu görülen binada asbestli parçaların bulunduğu anlaşılmış...” denildi. İ.Melih Gökçek’in birinci YALANI buydu.
İ.Melih Gökçek, asbest tartışmalarının yoğunlaştığı geçen ayın başlarında ulusal düzeyde yayın yapan bir televizyon kanalının 3 Mart 2017 tarihli canlı yayınında “…Bugün iki ayrı ölçüm geldi, biri ‘Çınar’ diye bir firmanın ölçümü - burada teknik olarak anlatmıyorum anlamak da zor - herhangi bir sıkıntının olmadığını ortaya kokuyor. En önemlisi Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden Tetkik Arama Müdürlüğü’nün raporları bugün ortaya çıktı; işte raporlar, raporlarda diyor ki ‘Sadece ve sadece asbest, borunun içinde vardır, hiçbir yere dağılmamıştır, hiçbir yerde sıfırdır’ diyor. Şimdi bu belgelerin karşısında sahte bilgileri veren, bu yalan bilgileri verenlerden hesap sorulmaz mı?” demişti. İ.Melih Gökçek kesinlikle haklı, yalancılardan hesap sorulması gerekiyor ama kim o yalancı? İşte o yalancının kim olduğu yine bir devlet kurumunun belgesiyle ortaya çıktı. İ.Melih Gökçek’in, asbestin dağılmadığı yönündeki açıklamasına dayanak yaptığı Maden Tetkik Arama Genel Müdürlüğü’nün, 28 Şubat 2017 tarihli numuneler üzerinde yaptığı ve 7 Mart 2017 tarihinde açıkladığı analizlerde, çevreye asbestin yayıldığı kaydedildi. İ.Melih Gökçek’in ikinci YALANI da buydu.
Asbestli binanın yıkımına ilişkili süreçte ortaya çıkan bir başka yalan ise iş planıyla ilgiliydi. Asbestle Çalışmalarda Sağlık ve Güvenlik Önlemleri Hakkında Yönetmelik uyarınca, özellikle insan ve çevre sağlığına ilişkin tedbirlerin yer aldığı bir iş planının Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na iletilmesi ve bu çerçevede çalışmaların yürütülmesi şart. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na iş planıyla ilgili sorular yönettik. Bakanlık gibi İ.Melih Gökçek de bir türlü iş planını kamuoyuyla paylaşamadı. İ.Melih Gökçek, asbestle ilgili ilk kez yalan söylemedi ve olmayan iş planı varmış gibi hareket etmedi. Planın olmadığını nereden mi biliyoruz? 20 Mart 2017 tarihinde, yani yıkımın mahkeme kararıyla durdurulmasından 20 gün sonra Ankara Valiliği’nin bilgi edinme aracılığıyla tarafıma yolladığı yanıttan; “…yargı süreci sonucuna bağlı olarak söküm planı, asbest envanteri vb. belgeler de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından onaylandıktan sonra Valiliğimizce söküme müsaade edilecek ve günlük raporlamalar ile yıkım kontrollü yapılacaktır” şeklindeki yanıt da göstermektedir ki ortada herhangi bir iş planı yok. İş planı olmadan yıkıma başlayan İ.Melih Gökçek, böylelikle İNSAN ve ÇEVERE SAĞLIĞINI BİLEREK TEHLİKEYE ATMAKTAN ÇEKİNMEMİŞTİR.
Asbestli eski Havagazı Fabrikası’nın yıkımıyla ilgili yaşanan tüm yalanlar ve hukuksuzlukların temelinde İ.Melih Gökçek’in Ankara’yı yıllardır rant anlayışıyla yönetmesi yatıyor. İ.Melih Gökçek’in gözünü öyle bir rant bürümüş ki eski Havagazı Fabrikası’nın içinde bulunduğu alandaki tarihi nitelikli bazı taşınmazların korumasını kaldıran karara itirazın görüşüldüğü davanın sonuçlandığı günlerde yıkıma başlanmış. Ankara 2. İdare Mahkemesi 15 Şubat 2017 tarihinde, alandaki bazı taşınmazlara ilişkin korumayı kaldıran kararı iptal etmesi üzerine Ankara Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun burayla ilgili yeni bir karar alması beklenirken, İ.Melih Gökçek dozerlerle yıkıma başlamıştır. Ankara 2. İdare Mahkemesi’nin kararını tanımayan İ.Melih Gökçek, asbestle zehirleme suçuna bir de YARGI KARARLARINI ÇİĞNEME suçunu eklemiştir
İ.Melih Gökçek, tüm yalan ve hukuksuz işlemlerine karşın bir de çıkıp pişkin pişkin beni ve konuyla ilgili meslek odası temsilcilerini tehdit etmektedir. Başta asbestli eski Havagazı Fabrikası’nın yıkımıyla insan ve çevre sağlığına zarar veren, sonra alandaki tarihi nitelikteki taşınmazlara ilişkin yargı kararını tanımayarak Cumhuriyet’in ilk dönem sanayi hamlelerinin örneklerinden birini yıkarak tarihimize saldıran ve bunları ortaya döken bizlere tehditler savuran İ.Melih Gökçek HESABINI VERECEKSİN!
Bunlar da ilginizi çekebilir