CHP referandum kampanyası için, oy karasızlığı yaşayan; çoğunluğu MHP’li, daha azı AKP’li seçmen kitlesini hedef olarak belirledi. Cumhuriyet’ten Erdem Gül’ün aktardığına göre CHP parti kimlikleri görünür olmayan, siyasi karşıtlıklara ve kutuplaşmaya yer vermeyen bir kampanya planlıyor. Referandum hazırlığı, sağ-sol, iktidar-muhalefet gibi karşıtlıklara dayandırılmadan yapılacak. Öte yandan parti, kendi tabanı dışında, asıl olarak henüz kararını vermemiş MHP ve AKP seçmenine odaklanacak. Parti değerlendirmelerine göre, özellikle MHP seçmenlerinde ‘Hayır’ eğilimi çok güçlü, kararsızlar da daha çok ‘Hayır’a yakın. Bu yüzden CHP, ayrı ayrı akan suların aynı nehre dökülerek artması gibi ‘Hayır’ kampanyasını farklı kesimleri buluşturmaya çalışarak beslecek. CHP’nin madde madde stratejisi ve gerekçeleri şöyle: Fırtına öncesi sessizlik Paketin referanduma gideceği netleşmesine rağmen seçmenlerde büyük bir sessizlik dikkat çekiyor. Partiye göre bunun sebebi seçmenlerin yüzde 80’inin kararını şu zamana kadar vermesi. Ancak kararını vermeyen ve aralarında paketin ne getirdiği konusunda bilgisiz olanların da bulunduğu yüzde 20’lik kesimin suskunluğu dikkat çekiyor. Referandum sonucunu bu kesim belirleyebilir. Destek artmıştı ama düşüyor Darbe girişimine kadar ‘başkanlık sistemi’ne destek en fazla yüzde 35’ti, ancak darbe girişimi Erdoğan’a desteği artırdı. Son üç aydır ise düşüş olsa da ‘başkanlığa’ destek yüzde 40’ların üzerine çıkabildi. Anketlerin yüzde 43-45 düzeyinde ‘Hayır’dan yanayken, kararsızların durumu da düşünüldüğünde, referandumda ‘Hayır’ sonucunun yüzde 2 ila yüzde 6 arasında bir farkla alınabileceği sanılıyor. 7 Haziran dersi Ekime kadar ‘başkanlık sistemi’ne karşıyken bir anda tutum değiştiren MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin tabanı ‘Hayır’ eğiliminde. Bahçeli’nin ve Başbakan Binali Yıldırım’ın iyi bir kampanya süreci götüremeyeceği düşünülüyor. Bu da ‘Evet’ kampanyasının Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan üzerinden yürütüleceğini gösteriyor. Ancak 7 Haziran’da yürütülen ‘başkanlık’ kampanyası ters tepmiş, oylar yüzde 40’lara düşmüştü. Bu nedenle 1 Kasım’da başkanlık vaadi yoktu ve Erdoğan görünür değildi. 7 Haziran’dan çıkarılan derslere bakılırsa, Erdoğan’ın sahalara inmesi yine ters tepebilir. Bu durum, ‘Evet’ kampanyasının en önemli dezavantajı. Bu duruma, kötü giden ekonomiye karşı seçmenin sandıkta vereceği tepki de etki edecek. Küfürsüz kampanya AKP’ye yakın isimlerin hayli iyi bilinen ‘seviyeli’ söylemleri de etkili olabilir. ‘Hayır’ kampanyası kimseyi dışlamadan, küfürsüz yürütülecek.