Manşet

CHP Lideri Kılıçdaroğlu'ndan 50+1 açıklaması: "Bu sistemle ilgili Meclis'e gelen her şeye hayır deriz"

Abone Ol
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, yüzde 50+1 tartışmasına ilişkin olarak, "Sorun yüzde 50+1 değil, sistem sorunu. Sistem devlette çürümeye, yolsuzluklara yol açıyor. Bu sistemle ilgili Meclis'e gelen her şeye hayır deriz. Bu sistem dışında da başka bir şey önermezler. 50+1 rahatsızlığı, Erdoğan kazanamayacağı için ortaya çıktı. Sadece kendisi için özel yasal düzenleme istiyorsa ülkeyi yönetemez" dedi. Kılıçdaroğlu, katıldığı TV programında gündeme ilişkin soruları yanıtladı: HELALLEŞME AÇIKLAMASI: CHP'ye mesafeli kesimlerle de görüştüm. Yaptığım görüşmelerle de "helalleşmemiz lazım" diyenler oldu. Helalleşme sevdiğim bir kavram. Bir sürü mağduriyet var. Başörtüsü yasağının doğru olmadığını İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayıyken de söyledim. Sayın Yusuf Ziya Özcan YÖK Başkanıyken ona da söylemiştim. O mağduriyetleri telafi edemeyiz belki ama onların acılarını anlamayız. Aynı tabloların yaşanmaması için kendimize yeni bir yol belirlemeliyiz. 28 Şubat mağdurları diyoruz. FETÖ organizasyonu var. Bir kişiye haksızlık yapıldığında bizden olup olmadığına bakmaksızın net tavır takınmamız lazım. Haksızlık karşısında ortak payda oluşturmamız lazım. Hatalarımızdan ders çıkarırsak tarihi tekerrür ettirmeyiz. Bu ülkede gencecik çocuklar idam edildi, başbakanlar idam edildi. İstiyoruz ki çocuklarımız böyle şeyler yaşamasın. "Bu bir strateji mi?" diyorlar. Bu strateji değil. Bu ülkede insanların bir arada özgürce tartışmalarını istiyorum. Siyasetçiler yaraları kaşıyarak oy devşirmeye çalışıyor. Acısı, tatlısı biliyoruz. Bununla birlikte nasıl kurtaracağız, ekonomi nasıl düzelecek, eğitim sistemi nasıl olacak, tartışmamız gereken alan bu. Parti tabanında sorun yok. Tabandan gelen duygu güzel. KADINA YÖNELİK ŞİDDET: Siyasetçilerin çok duyarlı olması lazım. Fail o gün kravat taktı, hakime saygı gösterdi, iyi hal indirimi aldı, bu doğru değil. Katalog suçlardaki gibi indirim olmayacak. Elinize kılıç alıp tanımadığınız bir kişiyi öldürüyorsunuz. Bunun telafisi mümkün değil. Bu tür olaylara yol açan ortamı sonlandırmamız gerekiyor. Toplumsal barışı sağlamak, kullanacağımız dile özen göstermek, önlem almak mümkün. 27 MAYIS İLE HELALLEŞME: Siyasi idamlar doğru değil. Darbe olmasa CHP ilk seçimde iktidardı. İlk ziyaret ettiğim yerlerden biri Adnan Menderes'in mezarıdır. Kin ve öfkeyle devleti yönetemezsiniz. Engin bir insan sevgisi olması lazım. Hesabı siyasetçi değil, suç varsa bağımsız yargıda yargılanır. O dönem idamlar olmasın diye rahmetli İnönü basın toplantıları yaptı. Cemal Gürsel'e mektup yazdı. Geçmişi tartışmak tarihçilerin işi. Bu yaraları deşerek siyaset yapmayalım. BAŞÖRTÜLÜ BAKANIMIZ OLABİLİR: Kılıçdaroğlu "Biz iktidara gelirsek liyakate sahip olmak koşuluyla elbette başörtülü bir çevre bakanı olur, elbette bir adalet bakanı olur diyebiliyor musunuz?" sorusuna "Bu konuda en ufak bir endişeniz olmasın" yanıtını verdi. 600 MİLLETVEKİLİ FAZLA: Meclis'te 600 milletvekili var. Bu sayı fazla. 450 milletvekili idealdir. Cumhurbaşkanı tam yetkisiz olmaz. Mutlaka belli yetkileri olacak. O yetkiler anayasada tanımlanır. Milletvekilleri şu anda parlamentoda siyaset yapamıyor. Cumhurbaşkanlığı onore bir görev. Orası Türkiye'yi temsil edecek, toplumun barışını sağlayacak. Günün 24 saati değil önemli günlerde konuşacak. Bu pozisyonu yarattığı zaman Cumhurbaşkanı saygınlık da kazanacaktır. Cumhurbaşkanlığı yeniden tanımlanmalıdır. Eskiyi de kabul etmiyoruz, onun da sakıncaları vardı. Siyasi Partiler Yasası dahil olmak üzere değiştirilmesi lazım. YÜZDE 50+1: Sorun yüzde 50+1 değil sorun sistem sorunu. Yüzde 30 olsa ne olur yüzde 100 olsa ne olur. Sistem devlette çürümeye, yolsuzluklara yol açıyor. Yargıyı siyaset tayin ediyor, savcılar, devlet memurları korkudan görev yapamıyor. Bu sistemle ilgili Meclis'e gelen her şeye hayır deriz. Bu sistem dışında da başka bir şey önermezler. 50+1 rahatsızlığı, Erdoğan kazanamayacağı için ortaya çıktı. Sadece kendisi için özel yasal düzenleme istiyorsa ülkeyi yönetemez. Demokrasiyi içine sindirmeyen insanlarla masaya oturmak doğru değil. AK Parti diye bir parti yok aslında, bir kişi var. AK Partili milletvekilleri "bu sistemde siyaset yapamıyoruz" diyorlar. Siyaset yapabilmeleri için parlamentonun güçlü olması lazım. DEVA VE GELECEK PARTİSİ'NİN İTTİFAKA DAHİL OLMASI: Toplumun her kesiminden erken seçim talebi var. Bu işler davetle olmuyor. Ortak söylemler önemlidir. Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemi 6 parti de dillendiriyor. Aralık ortalarında büyük ölçüde uzlaşacaklar, neyi nasıl yapacağımızı genel başkanlara aktaracaklar. Genel Başkanlar olarak bir araya geleceğiz. Var olan sistemde Millet İttifakı olarak bir araya gelebiliriz. İttifak büyüyebilir. Büyürse memnun oluruz. Şu an ittifak olarak bir araya gelme niyetimiz yok. CUMHURBAŞKANI ADAYI: Ankara'da da İstanbul'da da belediyelerde meclis çoğunluğumuz yok. Belediye başkanı seçilip belli sözler vermişseniz bırakma şansınız yok. Cumhurbaşkanlığı makamı kişiye endekslenemez, kurala, bilgiye, birikime endekslenir. Kişiler bazında olayı götürürseniz bu yanlış olur. Toplum nasıl bir cumhurbaşkanı istiyor? Buna bakmamız lazım. İttifak nasıl bir cumhurbaşkanı adayı istiyor? Bu da önemli. Deva Partisi ile Gelecek Partisi ile de konuşmamız lazım. Türkiye'yi selamete çıkaracak, yeniden inşa edecek bir anlayışa ihtiyacımız var. Bozulan devlet çarkının yeniden inşa edilmesi lazım. ANTALYA  HAVALİMANI: 2026'da yapılacak işin ihalesi şimdiden yapılıyor. Giderken biz de götürelim. 5 yıl var daha. LÜTFÜ TÜRKKAN: Fezlekenin genel kurula geleceğini sanmıyorum. Yetkili organlarımızla görüşürüz. CHP'nin kurumsal bir yapısı var. Bireysel yorumum, dokunulmazlığı kalksa dahi hapsini öngören bir ceza değil. BELEDİYELERDEN SMA TARAMASI: Nikah öncesi kan tahlilleri ile doğacak çocuğun SMA'lı olma ihtimali tespit edilebiliyor. Belediyelerimizden bu tahlilleri istemesini ve giderlerini kendileri ödemelerini istedim. Zaten Ankara Büyükşehir Belediyesi bunu yapıyordu. KURULTAY SEÇİMLERDEN SONRA: Kendi aramızda bunu tartışmış değiliz ama büyük ihtimalle seçimlerden sonra yapacağız.