CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, "İçinden geçtiğimiz bugünler geride kalmak üzeredir. Mücadelemiz, tek bir çocuğun dahi yatağa aç girmeyeceği ve karanlıkta kalmayacağı adaletli bir düzeni kurma mücadelesidir" dedi. Kılıçdaroğlu TBMM Genel Kurulu'nun 23 Nisan özel oturumunda konuştu. Kılıçdaroğlu özetle şunları söyledi: "Türkiye Büyük Millet Meclisi bu görevi yaparken Bakanlar Kurulundan ya da milletvekili grubundan gelen kanun tasarılarını, tekliflerini kayıtsız şartsız kabul etmemiştir. Türkiye Büyük Millet Meclisi, hâkimiyetin kayıtsız ve şartsız millete ait olduğu ilkesinden aldığı güçle cephede de savaşmış, Bakanlar Kurulunun isteklerine de karşı çıkabilmiştir. bugün üzülerek ifade edeyim ki yetkileri kısıtlanan, milletvekillerin denetim ve yasama görevlerini tam olarak yerine getiremediği, sınırlandığı hatta engellendiği bir tabloyla karşı karşıyayız. Yürütme organı tarafından getirilen kanun tasarılarını veya milletvekillerine verdirtilen kanun tekliflerinin tek bir merkezden hazırlanması, hazırlanan tasarı ve tekliflerin büyük bir bölümünün sorgusuz sualsiz, yapılan tüm uyarılara ve önerilere rağmen, neredeyse virgülüne dahi dokunulmaksızın kabul edilmesi, muhalefet tarafından verilen kanun tekliflerinin ahlaki, vicdani ve hukuki dayanaktan yoksun bir biçimde reddedilmesi bir sorun olarak önümüzde durmaktadır. yüzyıl önce bu Meclis, az önce Mustafa Kemal Atatürk'ün konuşmasından yaptığım alıntılarda da görüleceği üzere, tüm fikirlerin özgürce tartışıldığı, ortak görüşün oluşması için azami düzeyde çalışıldığı bir Meclisti. Üstelik, o Meclis bir yandan özgürce tartışıp yasa yaparken, öte yandan işgal güçlerine karşı bizzat savaşan bir Meclisti." GELECEK YILKİ KUTLAMALAR, CUMHURİYETİMİZİN DEMOKRASİYLE TAÇLANDIĞI BİR ATMOSFERDE GEÇECEK İnanıyorum ki gelecek yılki kutlamalarımız cumhuriyetin, cumhuriyetimizin demokrasiyle taçlandırılacağı bir sürecin yarattığı atmosfer içinde gerçekleşecektir. Tek adam rejimini dünyaya örnek olacak şekilde, demokrasinin sınırları içinde ve sandık yoluyla ortadan kaldıracağız. Yüzyıl öncesinden aldığımız ilhamla güçlendirilen ve tüm vesayetleri reddeden bir parlamenter sistemin çalışmalarına başlamış olacağız, bundan kimsenin şüphesi olmasın. Değerli milletvekilleri, güçlendirilmiş parlamenter sistemde ve bu sistemin inşa sürecinde hep birlikte hareket edeceğiz. Bu ülkeyi hep birlikte yöneteceğiz. Bunu başardığımızda Türkiye'nin temel problemlerinin büyük bir bölümünü de kısa süre içinde çözmüş olacağız. İÇİNDEN GEÇTİĞİMİZ BU GÜNLER GERİDE KALMAK ÜZEREDİR Hakkın, hukukun, adaletin bir kişinin iki dudağı arasında olduğu bu baskıcı dönemin sonu yaklaşmaktadır. Merkez Bankasındaki 128 milyar doların nerelere ve kimlere peşkeş çekildiğinin ortaya çıkartılacağı dönem yakındır. Barış akademisyenlerinin kürsülerine döneceği günler yakındır. İstanbul Sözleşmesi'nin yeniden yürürlüğe gireceği günler yakındır. Yönetim erkinin hesap vermekten çekinmeyeceği, hesap vermenin de hesap sormanın da hukuki ve ahlaki bir zorunluluk olacağı günler yakındır. İçinden geçtiğimiz bugünler geride kalmak üzeredir. Güçlendirilmiş parlamenter sistem yoluyla ulusal egemenlik kayıtsız şartsız gerçek anlamda, gerçek manada milletin olacaktır. Bir kişiye millî egemenlik teslim edilmeyecektir.