Medyascope'de soruları yanıtlayan Özgür Özel, özetle şunları söyledi:
- (Kurultay) İstanbul il kongresine katılmayı önce düşündüm, sonra "İstanbul'u İstanbullulara bırakmak gerek" dedim. İstanbul kongresi erken kurultaya dönüştürülmeye çalışıldı. Özgür Çelik kazandı. İlk ziyareti yapanlardan biriydim. Kavga eden, başka şeyler söyleyen profil yerine 40'lı yaşlarda özgüvenli bir profil kazandı. İstanbul Türkiye için iyi bir örneklemdir.
- ("Kılıçdaroğlu kesin kazanır" tahmini) "Kim daha önde" tartışmaları başladı. 4-5 analiz bizi önde gösteriyor. Çok adil bir süreç de geçmedi. Her şeye rağmen kafa kafayayız, güçleniyoruz ve daha önümüzde 3 hafta var. Bu ivme devam ettiği takdirde bir sonuç alacağız. Nezaket sınırlarını terk etmeden, partiyi kırıp dökmeden ama ilkesel duruşumuzu terk etmeden devam edeceğiz.
- Gidebildiğim tüm kongrelerine gittim, gidemediğim illeri de ziyaret ediyorum. "Asker delege" diye bir laf var. Bizim delege sadece "Mustafa Kemal'in askeriyim" der. Bizim delegenin kulağına ne söylendiğinden çok, berberde ne duyduğunu önemser.
- Bu partide küsenleri çok gördük. Bu sefer farklı gördüğüm artık gittiğinden haberimiz olsun bile istemiyor. Gidip yakalayamazsak, bir daha bulmak mümkün değil. Gördüğüm tehlike seçmenin partiden, siyasetten kopması. CHP'nin solundaki partilerin, ırkçı partilerin güçlenebileceği... Genç seçmen çok fazla. CHP'nin çekim merkezi olmadığı bir yerde bu seçmenlerin marjinal partilere savrulma ve siyasetsiz kalma ihtimali var. Orta ve uzun vadede bu çok önemli bir risk. Uzaklaşmakta olan seçmenin peşinden koşuyorum.
- Bizim kadrolarımızda, PM'de, MYK'da, genç, çokça kadın, çokça genç, yepyeni siyasetçiler göreceksiniz. Kurultaya bir hafta kala tanıtım toplantısıyla bu partiyi hangi kadroların yöneteceğini göstereceğiz.
- Askerlerin sivil mahkemelerde yargılanması, mağdurların tecavüzcülerle evlendirilmesi, bunları Meclis'te Özgür Özel yakaladı.
- Bundan 3 ay önce benim kolumu kaldırmaya halim yoktu, kimsenin de dönüp bakacak durumu yoktu. Değişen bir şey var. Bu rüzgar önümüzdeki günlerde güçlenerek esecek.
- Benim duygusal kopuşum şurada: Kaybettik demeyeceğiz, kazanamadık diyeceğiz. Son dişli tutuyordu artık sıyırdı derler ya, 2019'dan beri 2023 seçimine çalışıyorum. Belde binaları açtım. "Başaracağız" dedik, başaramadık. O yenilgiyi üstleneceğiz. Bu kadar yas evi görmemezlik olmaz. Seçimden sonra bir hafta geçmiş, kimse kızmıyor diyorlar. İlk 3 gün deliler bile yas evinde konuşmaz. 40'ından sonra çocukları bile "baban iyidir ama şurada yanlıştı" derler. Orada ayrıldım. Ben Kemal Bey'in yanındaydım, kazansın diye de çok çaba sarf ettim. "Hepimiz durduk, böyle aday çıkmadan devam edelim" CHP'nin adayı meteorla düşmez, kargodan çıkmaz.
- (Kılıçdaroğlu'na eleştirileri) Üslup yumuşak, içeriği çok sert. Kayıt dışı siyaset, kimden, nereden geldiği belli olmayan önerilerin hayata geçmesi. Sahadan, oradan buradan atanmış sağcı danışmanlar parti politikalarına hükmeder oldu. "Yanlış yaptık" demek yerine bir danışman Kemal Bey'e de Atatürk'e de sövmüş. "Kayıt dışı siyaseti reddediyorum" demek sert bir eleştiri.
- (Gizli protokol) İstanbul'da Mersin'de Adana'da Kürt seçmenin gönül kırıklığı giderilmeli.
- CHP'nin çok erkek ve çok yaşlı bir parti olduğunu düşünüyoruz. Bunu değiştirmek istiyoruz.
- CHP dış politikada ne yapıyor? Silahlandırılan adalar, Yunanistan ve Türkiye arasında sorumlar. İlgili genel başkan yardımcılığı koltuğu boş durdu. Tarımdan sorumlu genel başkan yardımcılığı koltuğu boş.
- CHP ekonomik krizde ekonomi konuşmayan, çok temelden ve itiraz eden değil anlatan, öğreten şekilde. Bu alanların hepsini dolduruyorum. Benim yönettiğim CHP nasıl bir ekonomi takımıyla ortaya çıkıyor, nasıl bir dış politika çizgisi izliyor bunu göreceksiniz. Koskoca bir kampanya, siyasi tarafı hiç yetkin olmayan şekilde yönetildi. Sadece "Sana söz baharlar gelecek" üzerinden gittik.
- Başörtüsü kanun teklifi videosu hakkında grubumuzun olumsuz bir şey söylenmemesi istendi. Sayın Engin Özkoç aradı. Genel Başkanı aradım, "Yarın Erdoğan Anayasaya koyalım der" dedim. "Çektik videoyu, siz duyurun" dedi. Helalleşme yolculuğunu bütün Türkiye ile birlikte öğrendik. Kendi suçunun olduğu olmadığı, örneğin "bidon kafa" diye yazı yazılıyor, CHP'nin sırtına biniyor yük.
- Genel Başkanımıza "Abdüllatif Şener'i kim getirdi?" diye birinin sorması lazım.
ü
