CHP Emek Büroları Taşeron İşçilik Çalıştayı düzenliyor. Çalıştayın açılış konuşmasını CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Emek Büroları Koordinatörü Veli Ağbaba yaptı. Ağbaba "Taşeron işçisine kadro, bu ülke tarihinin en uzun süren çalışmalarındandır. Bu çalıştayda sorunu taraflarıyla konuşacağız. Taşeron işçiler, yıllardan bu yana ülkenin dışlanan ve ötelenen kesimi oldu. Her olayda 'kandırıldık' diyenler, taşeron işçisini hep kandıran oldular. Bugün Türkiye’de emekçilerin sorunlarının gündeme gelmesi, Cumhuriyet Halk Partisi’nin çabaları sonucudur. Eğer asgari ücret şu anki noktaya geldiyse, bu, 7 Haziran öncesi, asgari ücret en az 1.500 lira olmalı diyen Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu sayesindedir." dedi.

CHP Emek Büroları Taşeron İşçilik Çalıştayı düzenliyor

Ağbaba'nın ardından HAK-İŞ Genel Sekreteri Osman Yıldız bir konuşma yaptı. TAŞERONA KADRO EMEKÇİLERİN HAKKIDIR Yıldız'ın ardından DİSK Genel Başkanı bir konuşma yaptı. Beko “Taşerona kadro emekçilerin hakkıdır” dedi. Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay da konuşmasında “1.5 yıl önce herkese kadro dediler ama 2017’nin sonuna geldik hala taşeron işçisine kadroyu konuşuyoruz” dedi. KILIÇDAROĞLU: TAŞERON İŞÇİSİ KADRO ALINCAYA KADAR BUNUN MÜCADELESİNİ VERECEĞİZ Çalıştayda konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu "Asgari ücret net bin 500 lira olacak dedik, 'Parayı nereden bulacaksın' dediler. Bugün asgari ücret bin 400 lira civarında. Önümüzdeki günlerde yeniden gündeme gelecek. Buradan söylüyorum, asgari ücretin net, en az 2 bin lira olması gerekiyor" dedi. Taşeron işçilerin kıdem tazminatı haklarının yasal olarak bulunduğunu ancak fiilen bu hakkın olmadığını dile getiren Kılıçdaroğlu, "Aynı iş yerinde sürekli çalışıyorlar, bir bakıyorsunuz sürekli firma değişiyor. Bunlar kıdem tazminatı haklarını alamıyorlar. İnsan haklarına aykırıdır. Hukuku arkadan dolanıyorlar ve işçilere kıdem tazminatını vermemek için her türlü yolu deniyorlar" dedi. Taşeron işçinin hakkını arayamadığını belirten Kılıçdaroğlu, taşeron işçilerin sendikalaşma hakkı olması gerektiğini ifade etti. Sorunun kültürel, sosyal ve siyasal boyutları da olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, bütün bunların üzerinde durulması gerektiğini kaydetti. Taşeron işçilere kadro verilmesinden mutlu olacaklarını, "Kadro vereceğiz" denildiğini, ancak çok sayıda kamu kuruluşuna "Taşeron sözleşmelerini 3 yıl yapacaksınız" şeklinde yazılar gittiğini öne süren Kılıçdaroğlu, "Yılbaşına kadar kadro verecekseniz, bu yazıları niye yazıyorsunuz? 'Üç yıllık taşeron sözleşmesi yapın' diye bu yazıları niye yazıyorsunuz? Sanıyorlar ki bizi kandıracaklar. Bizi asla kandıramayacaklar. Taşeron işçisi kadro alıncaya kadar bunun mücadelesini vereceğiz" diye konuştu. Birlikte mücadele edildiğinde herkesin hakkını alacağını söyleyen Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin, iş kazalarında Avrupa'da birinci, dünyada ise üçüncü olduğunu savunarak, son 15 yılda 18 bin 418 kişinin iş kazalarında hayatını kaybettiğini belirtti. Kılıçdaroğlu, hayatını kaybedenlerin çoğunun sendikasız veya taşeron işçi olduğuna işaret etti. Örgütlenme konusunda da toplantı yapılmasını istediğini dile getiren Kılıçdaroğlu, 12 Eylül darbe hukukunun sendikalar üzerine getirdiği örgütlenme yasaklarının kaldırılması ve bunun mücadelesinin yapılması gerektiğini, sosyal devletin, çalışılabilecek ortamı yaratmak ve iş bulmak zorunda olduğuna dikkati çekti. "Bize bağlı belediyelerde taşeron işçilerin sendika kurmalarına hiçbir engel çıkarmadık" ifadesini kullanan Kılıçdaroğlu, asgari ücret konusunda da en az net 2 bin lira olması gerektiğini söylediğini hatırlatarak, şunları kaydetti: "'Bu parayı nereden bulacağız' diye yine bir gürültü kopacak biliyorum. 'Memleketimi batıracaksınız, işçiye 2 bin lira verilir mi?' diyecekler. Ben bunu da biliyorum. Son 15 yılda yurt dışındaki bir avuç faiz lobisine, sayısı 10'u geçmez. Türkiye Cumhuriyeti'nin ödediği faiz 145 milyar dolar. Bir avuç faiz lobisi, çoğu da Londra'da. Bunlara para buluyorsun, bu faizi veriyorsun. Oturuyorlar, ellerinde viski kadehi, ayak ayak üstüne atıyorlar, paraları getiriyorlar, yüksek faizi alıyorlar, keyiflerine bakıyorlar." CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, söz konusu paranın kesilerek, taşeron işçiye hak ettiği, kadronun ve paranın verilmesi gerektiğini söyledi. "Biz faizlerden şikayetçiyiz" denildiğini bildiren Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti: "Bu kadar büyük faizi ödüyorsunuz, ödediğiniz faizden şikayet ediyorsunuz. O zaman bırakın hükümeti. Bırakın hükümeti, göreceksiniz işçi nasıl geçinir, taşeron işçisine kadro nasıl verilir, Türkiye'ye huzur nasıl gelir, insanlar barış içinde, kendi ülkelerinde bayraklarının altında nasıl onurla yaşarlar bunu göstermek istiyoruz. Faizden şikayet etmek, Merkez Bankasından şikayet etmek... Merkez Bankası başka bir ülkenin Merkez Bankası mı? Merkez Bankasına atamayı siz yapmadınız mı? Faizden şikayet ediyorsun, hocaları bir Kanun Hükmünde Kararname ile kapının önüne koyuyorsun, bir Kanun Hükmünde Kararname ile fabrikaları kapatıyorsun, bir Kanun Hükmünde Kararname ile gerekirse sendikaları kapatabilir yarın sabah. Peki Kanun Hükmünde Kararname ile faizi sıfırla kardeşim. Elinden tutan mı var?" Türkiye'de herkesin huzur içinde yaşamak istediğini belirten Kılıçdaroğlu, gelecek nesillere güzel bir Türkiye'nin bırakılması gerektiğini, çalışan, üreten ve emek harcayan bir işçi olan taşeron işçinin haklarını teslim etmenin 80 milyonun ortak görevi olduğunu vurguladı. Çalıştay'ın Türkiye’de "Dünden Bugüne Taşeron İşçilik" oturumunda Çiğdem Toker, Prof.Dr Metin Özuğurlu, Onur Bakır, Av. Hüseyin Öz ve Halit Önük sunum yaptı. Çalıştayın “Taşeron İşçiler Nasıl Güvenceli Olacak” başlıklı 2. oturumda Semra Topçu, Doç.Dr. Gaye Burcu Yıldız, Doç.Dr. Mehmet Merve Özaydın, Av. Ferhan Tuncel ve Sedat Tugan sunumlarını yapıyor. Prof. Dr. Gamze Yücesan Özçelik'in okuduğu sonuç bildirgesi ise şöyle: KÖLELİK DÜZENİDİR: Taşeron işçilik sistemi, 21. yüzyılın modern kölelik düzeni anlamına gelmektedir. Taşeron işçisi alt işverende süreli sözleşmeli olarak çalışmaktadır. Bu sistem ile işçilerin emeği, ucuz ve güvencesiz şekilde sömürüye açık hale getirilmektedir. YAŞAM HAKKI: Taşeron işçilik sistemi, iş cinayetlerini arttırmaktadır. Kâr hırsı, işçilerin hayatının önüne geçmekte ve işçilerin en temel hakkı olan yaşam hakkı göz ardı edilmektedir. HAKLARI VERİLMİYOR: Taşeron işçiler, kadrolu işçilerin yararlandığı sosyal haklardan yeterince yararlanamamaktadır. Kadrolu çalışanlara verilen yakıt, ulaşım, aile ve çocuk, yemek gibi sosyal hakların tamamı taşeron işçisine verilmemektedir. KADRO ÇÖZÜLMEDİ: Kamuda çalışan taşeron işçiler yıllardır kadro vaadi ile oyalanmakta, ve adım atılmamaktadır. Taşeron işçiler için 6552 sayılı kanunla örgütlenmenin ve toplu iş sözleşmesi yapmanın önü açılmış olsa da kadro sorunu çözülememiştir. SÜREKLİ HİZMETTİR: Sözü edilen formüller taraflarca da kabul edilmemektedir. Taşeron işçiler, kamuda işçi olarak kadrolu istihdam edilmelidir. Kamu hizmeti sürekli bir hizmettir, çalışanlar da sürekli çalışmalıdır. Kamu hizmetinin sürekli olduğu göz önüne alınarak, kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan geçici işçiler de hak kaybına uğramaksızın, çalıştıkları işyerlerinde kadroya alınmalıdır. GASP EDİLİYOR: Taşeron işçilik sistemi, çalışma yaşamını kuralsızlaştırmaktır. Taşeron işçilerin örgütsüz olması, haklarının gasp edilmesine, ücretlerinin düşük olmasına, çok uzun çalışma sürelerine ve çalışma şartlarının ağırlaşmasına neden olmaktadır. EŞİT DEĞİLLER: Taşeron işçiler işin en ağırını yapmakta, ücretin ise en hafifini almaktadırlar. Aynı işyerindeki diğer çalışanlarla eşit işi yapmalarına rağmen eşit ücreti alamamakta ve ayrımcılığa uğramaktadırlar. Taşeron işçilerin önemli bir sorunu da düzenli ücret alamamalarıdır. DEVLET ÖNLEYEN OLMALI: Devlet, ucuz işgücü ve güvencesiz çalışma rejimini sürdüren değil, bunu önleyen olmalıdır. Kamu hizmeti, piyasa işleyişine terk edilemez. Kar hırsı kamu hizmetinin önünde engeldir. KADROSUZ ÇÖZÜLMEZ: Son dönemde çözüm söylemleri yeniden dile getirilmeye başlanmış, yılsonuna kadar sorunun çözüleceği ifade edilmiştir. Ancak yapılan çalışmalar paylaşılmasa da, çözüm olarak kadro değil, yeni bir çalışma statüsü ve üç yıl süreli “özel sözleşmeli personel” gibi formüller hazırlandığı haberleri basın yayın kuruluşlarında yer almaktadır. Kadro sözünü içermeyen, kamuda istihdamı garanti altına almayan hiçbir formül, taşeron işçisinin sorununu çözmeyecektir. KADRO HAKTIR: Taşeron işçilerin kadrolu çalışması bir haktır. Kadro hukuken kazanılmış hakları ile birlikte değerlendirilmeli, kadroya geçişte tüm kazanılmış haklar korunmalıdır. Kamuda çalışan taşeron işçiler ayrımsız, şartsız derhal kadroya geçirilmelidir. Taşeron işçisine verilecek kadro, emekçilerin hakkıdır. Kamuda taşeron işçi sorununun çözümü, özel sektördeki taşeron işçiler bakımından da örnek teşkil etmelidir. TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ: CHP olarak, TÜRK-İŞ, HAK-İŞ ve DİSK’in taşeron işçilerinin sorunlarının çözümü noktasında ortaklaştıkları tespit, itiraz ve taleplerinin hem hükümet hem de kamuoyu nezdinde takipçisi olacağız. https://youtu.be/0wmm6sDrA7w