MHP Lideri Bahçeli: "Devletin yetişemediği ne vardır da ahbapçılar ve babalacılar akbaba gibi kanat çırpmaktadır?"
MHP Lideri Devlet Bahçeli, depremzedelere yardım ulaştırmaya çalışan AHBAP Derneği ile Babala TV'yi hedef aldı. Bahçeli, "Devletin yetişemediği ne vardır da ahbapçılar ve babalacılar akbaba gibi kanat çırpmaktadır? Birilerinin hesabi davranması, cüzdan doldurma ve şöhret peşine düşmesi erdemsizliktir. Bir enkazımızı kaldıralım, belimizi doğrultalım, sırtımıza yapışan kenelerle hesaplaşacağımız vakit o zaman gelmiş olacaktır" dedi.
Bahçeli, partisinin TBMM'deki grup toplantısında yaptığı konuşmada özetle şunları söyledi:
- Yara bere içindeyiz ama mutlaka iyileşeceğiz. Kırık dökük haldeyiz ama mutlaka düzeleceğiz. Manevi bir imtihandayız ama bu imtihandan da alın akıyla çıkacağız. Derdi veren Allah'ın dermanı da vereceğini biliyoruz. Savaşlara, doğal afetlere, salgın hastalıklara, darbe teşebbüslere, isyan girişimlerine, istiklalimize yönelik menfur suikastlara karşı aynı cephede mücadele ettik.
- Enkazın üstünde tepinen, feryadınızdan siyasi rant aşırmak için çırpınan utanmazlara her dönem şahitlik ettik. Afetzedeler hayata tutunmaya çalışırken, kazanç çetelesi tutan insanlık fukaralarını öfkeyle izledik. Görmemiz gereken her şeye şahit olduk.
- Karşımızda belirginleşen tablo kahredici boyuttadır. Oldukça geniş bir alana yayılan ikiz depremler kanalıyla yer altında biriken stresler boşalmış, yer çekiminin iki katına eşdeğer enerji açığa çıkmıştır.
- Deprem insan hayatının değişmez bir gerçeği olsa da gözümüzde yaş, yüreğimizde ateş vardır ve acımız tarifsizdir. İki el nasıl bir baş içinse hepimiz depremzede kardeşlerimizle biriz, onların normal yaşama dönmesi için kenetlenmiş haldeyiz.
- Depremle mücadeleye nifak tohumları ekmeye çalışan siyasi kokuşmuşlara asla benzemeyiz. MHP Genel Başkanı olarak depremden zarar gören tüm vatandaşlarımızı ziyaret etmek için makul zaman kollamıştım. O zaman gelmiştir, şimdi yola düşme vaktidir.
- Devlet nerede diyenlere bir sözüm var. Devlet baktığınız ve bastığınız her yerde, tüm heybetiyle hakimdir ve adildir. Hassas günlerde ağır konuşmuyorum, "devlet yok" diyen karakter yoksunları, iç işgal cephesinde konuşlanmış sefillerdir. Bunlar baksa da göremez. 30 yıl eğri büyüyen bir ağacın bir anda doğrulmasını elbette beklemiyoruz. Umudunu iktidarın yıpranmasına bağlayanlar iş başındadır. Sosyal medya gösterisi yapan şarlatanlar, acımızı malzeme yapan ucuz reklam meraklıları ortalığa üşüşmüştür. Felaketin düzeyi büyük olunca arama kurtarma çalışmalarında bazı gecikmeler yaşanmaktadır.
- Sürüde koyunu olmayan çobanla uğraşır. Camide gözü olmayan imamla uğraşır. Vatan sevgisi olmayan kalpsizler de devletle uğraşır. O uğraşanlarla da biz uğraşacağız. "Devlet nerede?" diyenler dinlesin. Devlet depremzedeye ekmek dağıtan belediye başkanıdır. Koordinasyonu sağlayan, asayişi temin eden nice kahramandır. Arama kurtarma yapan askerdir. AFAD görevlisidir, gönüllü insanlardır. Devlet yağmacıyı doğduğuna pişman eden polistir. Devleti bir kenara itip ahbap çavuş ilişkileri ile yardım toplanması devletin inandırıcılığını gölgelemektir. İtibar edilmemesi gereken yanlıştır. Devleti bir kenara itip ahbap çavuş ilişkisi içinde yardım toplanması bizim nazarımızda yanlıştır. Devletin yetişemediği ne vardır da ahbapçılar ve babalacılar akbaba gibi kanat çırpmaktadır? Bunlar artık televizyonlarda yer almamalıdır. Birilerinin hesabi davranması, cüzdan doldurma ve şöhret peşine düşmesi erdemsizliktir. Bir enkazımızı kaldıralım, belimizi doğrultalım, sırtımıza yapışan kenelerle hesaplaşacağımız vakit o zaman gelmiş olacaktır.
- Türk devleti ayağa kalkmıştır, adı konulmamış bir seferberlik ilanı yapılmıştır. Muhalefet ne yaptı, nasıl bu kadar ülkesine yabancılaştı? Matem günlerimizde nasıl oy avcılığına tenezzül edebildiler? Soluduğumuz hava, içtiğimiz su, yaşadığımız vatan aynıdır. Ne çare ki Türkiye'deki muhalefeti şeklen vardır ruhen hurdaya çıkmıştır.
- Charlie Hebdo dergisi ile CHP'nin başındaki zat arasında bir fark gören var mı?
- Sözde milletvekili “Böyle bir devletin düşmanı olmak meşrudur” açıklamasıyla halk ve devlet düşmanlığında yeni bir sayfa açmıştır. Geldiğimiz bu aşamada bu gedikli düşmanı TBMM’den yaka paça atmak devletin ve hukukun şeref ve güvenlik konusudur.
- Kutuplaşma ekmeğine yağ süren malum siyasetçilerin, "gelin beni de tutuklayın" diklenmeleri, iktidarla hizalanmayı reddediyorum dedikten sonra HDP ile kameralara görünmeleri unutulmayacaktır.
- Üniversitelerin uzaktan eğitimine sıcak bakıyor, devletin kamp, misafirhane gibi tesislerinde barınma ihtiyacının kısmen karşılanabileceğine inanıyoruz.
Bunlar da ilginizi çekebilir