Manşet

MHP Lideri Bahçeli'den Sinan Ateş açıklaması: "Cinayet üzerinden siyasi kurgu yapanlara haykırıyorum, adayımız belli, kararımız nettir."

Abone Ol
MHP Lideri Devlet Bahçeli, Ülkü Ocakları Eski Başkanı Sinan Ateş'in öldürülmesine ilişkin ilk kez konuştu. Bahçeli, "Cinayet üzerinden siyasi kurgu yapanlara haykırıyorum, adayımız belli, kararımız nettir. Milletvekilimiz ahlaksızca suçlandı, başkanlık divanı üyeleri töhmet altında bırakıldı. MHP'ye cinayetin ihale edilmesi amacıyla bir cephe açıldı" dedi. Bahçeli, partisinin TBMM'deki grup toplantısında yaptığı konuşmada özetle şunları söyledi: - Sakarya Meydan Muharrebesi, milli mücadelenin dönüm noktasıydı. Sakarya Savaşı istiklal umudunu yeşertmişti. Hayatın ve siyasetin çetin mücadelelerine maruz kaldık. Aka karışmayıp tavaya bulaşmayanlarla, suya sabuna dokunmayanlarla ne can beraberi olunacak ne de ülkülerimizin peşinden gidilecektir. Bizim siyasetteki gayemiz Türk milletinin hayat ve varlığının muhafazası, yeri gelirse hesapsızca müdafaasıdır. Bu yıl içinde yapılacak seçimler için vakit daraldıkça hain proje elemanları, siyaseti zillete düşmüşlerin iç yükü deşifre olmaktadır. 2023 bir turnusol kağıdı gibi her melaneti, her rezaleti açığa ve ortaya çıkartacaktır. Seçime kadar her türlü provokasyonun sahnelenmesi muhtemeldir. - Yıkım kuryeleri hıyanet, yetiştirmeleri FETÖ'nün ipleri, PKK'nın piyonları Cumhuriyetin 100.yıl dönümünü sekteye uğratmak amacıyla zillet ittifakı yanında hizalanmışlardır. Oyunu görüyoruz. Çorak tarlada bostan bitirmeye çalışan müptezelleri tanıyoruz. Türk milleti ile uğraşmanın, MHP ve Cumhur İttifakına saldırı pozisyonuna geçmenin bedelini ağır ödeteceğiz. Türkiye'ye bağlılıkları, mensubiyetleri komalıktır. - 5 Ocak'ta 10.toplantısını yapan kirli ittifak yine aday belirleyememiştir. 9.5 saat toplantı yapıp aday belirleyemeyen, uzlaşmak için yeni bir istişare süreci başlatmaya hazırlanan zillet partileri iflas bayrağını çekmişlerdir. Bugüne kadar ne görüştünüz, neyle avundunuz, neyin hesabını yaptınız? 12 Şubat 2022'den bu yana boşa dönen değirmen taşı gibi gürültü çıkarmaktan başka bir şey yapmıyorlar. - Altılı masanın adayı cumhurbaşkanı olursa birlikte yöneteceklermiş. Bu nasıl bir hezeyandır? Serok Ahmet'in "Genel başkanlar imza yetkisine sahip olacak" itirafı altılı masanın perişanlığını belgelemiştir. Böylece zillet ittifakının tüm tezleri çürümeye terk edilmiştir. Koltuk krizi, güç rekabeti, ikbal kaosu, makam hırsı bunların maskelerini düşürmüştür. CHP'sinen İP'ine, DEVA'dan Serok'a kadar hiçbir zillet partisinin Türkiye'ye hizmet gibi bir derdi yoktur. - MHP ne zaman itibar suikastına uğrasa bir tertip, bir tezgah derhal devreye alınmaktadır. Bize yönelik saldırılarla aziz milletimizi hedef alan hazırlıklar, yakın benzerlik taşımaktadır. Olan biten ne varsa sıkı şekilde takip ediyoruz. - Kılıçdaroğlu Anayasanın 66.maddesini (vatandaşlık) tartışmaya açma cüretini göstermiştir. Açıkladığı eylem planı sömürgecilerin siparişidir. Selamsız Babacan 66.maddeyi kapsayıcı anlayışla ele almayı söylemiştir. Bu tulumba partisinin kurumsal iletişim başkanı da "Anayasadan Türklüğü çıkarıyor musunuz?" sorusuna "doğru" cevabını vermiştir. Zilletin diğer paydaşları da sus pus vaziyetindedir. Türklüğü anayasadan çıkarmayı cesedimizi çiğnemeden nasıl başaracaklar? Buna nasıl kalkışılacaktır? Zilletin her ortağı aynı düşüncede midir? CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'na danışmanlık yapan bölücü bir şahsın, genel merkezde Türk bayrağını kaldırması, bayrağa hakarettir. Bunlar bayraksızdır, bunlar milliyetsizdir, bunlar cibilliyetsizdir. Ellerine fırsat geçerse Türkiye'yi emperyalizmin kursağına teslim etmeleri kaçınılmazdır. Bu alçak teşebbüse tahammül edemeyiz, etmeyeceğiz. Cumhuriyetin 100.yıl dönümünde Türklükle hesaplaşma sayfası açanların, HDP'nin sırtını sıvazlayanların akıl hocaları, ahlaksız rehberleri, her vatan sevdalısının hafıza kayıtlarındadır. Türklüğü etkin kimlik mertebesine çekecek bir şerefsiz henüz anasından doğmamıştır. - MHP'yi sosyal medyaya yuvalanmış teröristler eliyle fitne anaforuna çekmeye çalışıp iftira susan vatansız, namussuzlara müsaade etmeyeceğiz. - Menfur bir cinayetin içine tertemiz davamızı çekmek için faaliyete geçenlere eyvallah etmeyeceğiz. Sabrın boyun eğmek değil, mücadele etmek olduğunu göstereceğiz. Tek bir ülküdaşımı ezdirmeyeceğiz, surda delik açtırmayacağız. Bir cinayet üzerinden siyasi kurgu yapanlara haykırıyorum, adayımız belli, kararımız nettir. MHP'yi suç örgütleri ile ilişkilendirip, hain projelerini uygulamaya heveslenenlerin son neferimize, son damla kanımıza karşı karşısında duracağız. Bizi terörize ederek köşeye sıkıştırma amacı güden hangi mendebur varsa bugüne kadar konuştu. Şimdi sıra bizdedir. Maden herkes sırasını savdı, herkes eteğindeki taşları döktü, söz sırası bize gelmiş demektir. - 30 Aralık'ta Ankara'nın Çukurambar semtindeki kanlı olay gerçekleşir gerçekleşmez, sislerin dağılması, önünün ve arkasının aydınlanması için sabırla beklemeye koyulduk. Ortada güpegündüz işlenmiş bir cinayet vardı. Bilmediğimiz göle girmeyeceğimiz herkesin malumudur. Saldırıdan hemen sonra MHP'ye organize ve örgütlü bir saldırı hız kazandı, körüklendi. Tüm FETÖ'cüler partimize karşı kalkışma başlattılar. Cinayetin gölgesi birdenbire MHP'ye düşürülmek istendi. İç hesaplaşmanın olduğu gündemde tutuldu. Dikkat, temkin, sabır, uyanıklık şarttır. MHP ve Ülkü Ocakları ile en küçük bağı olmayan, devamlı kundaklayıp kurutmaya çalışan ajanlar, içimizden devşirmiş siyaset artıkları, komünistten bölücüsüne tüm nefret odakları bizi cinayetle aynı karede göstermek gibi bir günaha ortak oldular. Kurt kışı geçirir ama yediği ayazı unutmaz. - Adına Zafer denilen casusların şebekesine dönmüş marjinal partinin "katilin kim olduğunu biliyoruz" açıklaması savcıların görev alanına girmektedir. Parti binalarına "yerli ve milli katil kim" yazacak kadar küçüldüler. Azılı MHP düşmanları bu konuyu siyasi hesaplaşmaya çevirdiler. Terör seviciler soru önergesi verdiler. Bir yumrukla ağaç devirmenin çabasına giren insanlık fukaraları ortalığa döküldü. Düzmece iddialar başta CHP olmak üzere diğer zillet partilerin, bölücülerin, kozmopolit mankurtların eline tutuşturulup meseleyi sahiplenmeleri için istismar ortamı açıldı. Milletvekilimiz ahlaksızca suçlandı, başkanlık divanı üyeleri töhmet altında bırakıldı. MHP'ye cinayetin ihale edilmesi amacıyla bir cephe açıldı. Ülkücüyü öteki gören mehmetçik katilleri ile el birliği yapan Kılıçdaroğlu da suskunluğumuzun nedenini sorma gereği duydu. Suskunluğumuz asaletimizdendir. Bir lafa bakarız laf mı diye, bir de söyleyene bakarız adam mı diye. Sayın Kılıçdaorğlu suskun değilim, seviyesiz ithamlarınızı seyredip notlarımı alıyorum. Sayın Kılıçdaroğlu, senin sağında solunda konuşlanan teröristlerle ülkücü Türk gençliğini karıştırma, aymazlığa düşme. Her şeyinle zaten teslim olmuşsun. Azılı katillerin dümen suyuna çoktan girmişsin. Kılıçdaroğlu, gözün kesiyorsa buraya gel, tek bir evladımı al da yüreğinin kaç okka ettiğini göreyim. - Geçtiğimiz yıl "siyasi cinayet" iddiasında bulunan Kılıçdaroğlu ne bildiğini açıklamak durumundadır. MHP'yi uyuşturucu çeteleriyle, torbacılarla, cinayet örgütleriyle eşitlemeye niyetlenmiş, buna heves etmiş kim varsa şerefsiz kere şerefsizdir. Üzerimize kan sıçratmak, sokağa çıkmaya tahrik etmek için el ovuşturan kim varsa şerefsiz kere şerefsizdir. Ülkücünün mafyası olmaz, ülkücüden vatan ve millet için delikanlı olur. Ülkücüden iftira ve gıybet duyulamaz. -