CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, "Kaptan olarak gemiyi limana sağlam götüreceğimi herkesin bilmesini isterim. Sıradan bir üyesi olarak her zaman CHP’yi korumaya devam edeceğim. Değişimin önünü tıkamayacağım, değişimin önünü sonuna kadar açacağım" dedi.

Kılıçdaroğlu, yeni yasama döneminde partisinin ilk grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu özetle şunları söyledi:

- MKE'deki patlamanın takipçisi olacağız. Sanatın ve kültürün bir toplum için ne kadar önemli olduğunu hepimiz biliriz. Suna Kan'ı kaybettik. Sanat dünyamızın başı sağ olsun.

- Bu bizim ilk grup toplantımız. Yemin törenini gerçekleştirdik. TBMM organlarını seçti. TBMM Başkanı da seçildi. ama bu seçim döneminde demokrasi konusunda kaygılarımızı haklı kılan bir gelişme oldu. Bir milletvekili arkadaşımız, YSK'ye başvurdu, şu anda tutuklu. "Aday olmak istiyorum" dedi, oradaki hakimlerin tamamı onayladı. Seçime girdi kazandı. Mazbatayı verdiler. Mazbata aldığından bu yana bu arkadaşımız hala tutuklu. Biz CHP olarak, bu ülkeye demokrasi getiren bir partiyiz. Kişinin bizim partiden olup olmamasının önemi yok. Önemli olan millet iradesi ile seçilen bir milletvekilinin hapiste tutulmasıdır. TBMM Başkanı bu konuda suskun davranamaz. Can Atalay'ın bir an önce Meclise gelip yemin etmesi gerekiyor. Daha acı olanı ise Adalet Bakanının tutuklu ile hükümlüyü ayıramayan bir pozisyonda olmasıdır. Bizden olsun olmasın, onun sesi soluğu olmak görevimizdir.

- Bir seçim dönemini artısı ile eksisi ile geçirdik. Her değerlendirmenin artıları ve eksileri olacaktır. Yolu doğru olanın yükü ağır olur. Yolumuz doğrudur, yükümüz ağırdır. 85 milyonun yükünü çeken bir partiyiz. Her zaman ve her yerde haksızlığa uğrayanların yanında olduk, mazlumların yanında olduk, düşüncesini ifade etmek isterken şiddet görenlerin yanında olduk, aklını kullananların yanında olduk, kendini kimsesiz hissedenlerin yanında olduk. Aksi halde bu ülkeye demokrasi getiremeyiz. O nedenle bize oy vermeyen vatandaşın bile hakkını hukukunu savunan bir partiyiz. Kim haksızlığa uğradıysa yanında olduk.

- Bize oy veren vatandaşlarımızla aynı duygularla sandığa gittim. Beklediğimizi alamadık, kazanamadık. Arkasından elbette ki eleştiriler gelecekti. Bu eleştirilerin tamamını saygıyla karşılıyorum. Ama kalemi eline alıp önyargıyla hareket edenlerin gazeteciliğini sorgulamak da benim görevimdir. Kalemini satmayan, onurlu gazetecilik yapan, haklı eleştirilerini her zaman yazan gazetecilere her zaman saygım vardır. Kendini savcı, yargıç yerine koyan gazetecinin gazeteciliğini sorgulamak da benim görevimdir.

- Kimsenin inancından, kimliğinden ötürü ötekileştirilmediği güzel bir Türkiye inşa edecektik. Bu idealimizden asla vaz geçmeyeceğiz. İnançla yolumuza devam edeceğiz. Bu ülkeye demokrasiyi gerçek anlamda getirene kadar yolumuza devam edeceğiz.

- 25 milyonu aşkın vatandaşımızın oyunu aldık. 25 milyon vatandaşımıza şunu söylemek isterim; aynı hüznü ve aynı duyguları yaşıyoruz. Çünkü hedefimiz birdi. Çünkü bu ülkeye bütün güzellikleri getirmek istiyorduk. Bu bizi umutsuzluğa sevk etmesin. İnsanlık tarihi hak mücadelesi tarihidir. İnsanlık tarihi zulümle mücadele tarihidir, demokrasi tarihidir. Demokrasinin mihenk taşı da CHP'dir. Bize oy verenler sadece bana destek vermedi, ortaya koyduğumuz Türkiye idealini, demokratların ve vatanseverlerin ittifakını, barışı, huzuru desteklediler. Onlar yalan siyasetinin karşısında, hakikatin yanında oldular. Kimseye iftira atmadılar. 25 milyon bu ülkenin mihenk taşıdır artık.

- Saraya ve sözcülerine seslenmek isterim; bu iradeyi teslim alamayacaksınız. Biz değişeceğiz, yenileneceğiz, güçleneceğiz, memleketin yalan ve iftira siyasetinin içinde olmasına izin vermeyeceğiz. Türkiye Cumhuriyeti en olmaz denilen anlarda, en umutsuz anlarda küllerinden doğmasını bilmiştir. Yeniden doğacaktır, yine doğacaktır. Bu saraylıları birlikte göndereceğiz. Bitmeyen istibdat dönemi yoktur. Düyun-u Umumi hükümetinden bu ülkeyi kurtaracağız.

- Tercihleri, iradesi ne olursa olsun hepimiz aynı ülkenin vatandaşları, aynı ülkenin evlatlarıyız.

- Mesele bir fani olarak Kemal Kılıçdaroğlu değildir. Kılıçdaroğlu bu mücadelenin sadece bir neferidir. Ben CHP'nin bir üyesi olma şerefini, bu partinin genel başkanı olma şerefini ömür boyu taşıyacağım. Bugün partimize yeni üye olan bir kardeşimle aynı heyecanı, aynı hüznü taşıyorum.

- Kaptan olarak gemiyi limana sağlam götüreceğimi herkesin bilmesini isterim. Önderimiz Mustafa Kemal'in koltuğunda oturuyorum. CHP’nin her zaman değerlerini korudum. Sıradan bir üyesi olarak her zaman CHP’yi korumaya devam edeceğim.

- Şimdi köklü bir çınarın altında yeni kadrolarla, mücadelemize omuz veren milletimizle birlikte yürüyeceğiz. Bu değişimin ve yenilenmenin parçası olmak isteyenlere sesleniyorum. Önce bireysel beklentilerden arınmak zorundayız. Gelin CHP'ye omuz verin, omuz verin ve çalışın.

- Bu partiyi gerçek anlamda çağdaş ve uygar bir parti yapacağız. Değişimin önünü tıkamayacağım, değişimin önünü sonuna kadar açacağım.