Vekilliği düşürülen Gezi hükümlüsü Can Atalay, Silivri Cezaevi'nden 6 Şubat depremlerinde kaybolan Mustafa Batuhan Güleç için seslendi.
Atalay'ın paylaşımına göre 25 yaşındaki Mustafa Batuhan Güleç, 6 Şubat depremleri sırasında Hatay İskenderun’daki Güleryüz Apartmanı’nda yaşıyordu.
Depremde Güleryüz Apartmanı’nda 25 kişi hayatını kaybetti, 11 kişi enkazdan sağ çıkarıldı.
Atalay'ın aktardığı tanık anlatımına göre Mustafa Batuhan Güleç enkazdan sağ kurtarılanlar arasındaydı. Bir battaniyeye sarılarak ambulansa götürüldü. Ambulans dolu olduğu için beyaz bir otomobile bindirilerek hastaneye götürüldü. Ancak ailesi bir daha ondan haber alamadı.
Seçilmiş TİP'li vekil, şunları yazdı: "Mimar olan Mustafa Batuhan Güleç’in annesi Sema Güleç, Mustafa Batuhan Güleç’in bulunması için mücadele ediyor. 'TBMM’de Araştırma Komisyonu kurulması önerisi iki kez reddedildi. Biz bir kez daha yıkıldık' diyor. Sema Güleç’in sesini duyun."https://twitter.com/CanAtalay1/status/1787422794885541947
Ne olmuştu?
Gezi Parkı direnişini ‘finanse ve organize etmek’le suçlananların yargılandığı davada 25 Nisan 2022’de Osman Kavala’ya ağırlaştırılmış müebbet, Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater, Hakan Altınay, Mine Özerden, Can Atalay, Tayfun Kahraman ve Yiğit Ali Ekmekçi’ye 18’er yıl hapis cezası verilmişti.Atalay, 14 Mayıs seçimlerinde TİP’ten Hatay milletvekili olarak seçilmişti. Avukatları aracılığıyla mazbatasını alan ancak tahliye edilmeyen Atalay hakkında Yargıtay’a başvuru da olumsuz sonuçlanmıştı.
TİP’li vekil bunun üzerine ‘kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlâl edildiği’ gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi’ne başvurmuştu. Atalay’ın avukatlarının başvurusunun dayandığı Anayasa’nın 83’üncü maddesinde “Seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen bir milletvekili, Meclis’in kararı olmadıkça tutulamaz, sorguya çekilemez, tutuklanamaz ve yargılanamaz” deniyor.Yargıtay 28 Eylül 2023’te Osman Kavala’nın ağırlaştırılmış müebbet, Can Atalay, Tayfun Kahraman, Mine Özerden ve Çiğdem Mater Utku’nun 18’er yıl hapis cezasını onamıştı. Ali Hakan Altınay, Yiğit Ali Ekmekçi ve Ayşe Mücella Yapıcı hakkında verilen 18’er yıl hapis cezalarıysa bozulmuştu.
Yargıtay 3’üncü Ceza Dairesi, 8 Kasım’da ‘karara uymama’ kararı almış ve ihlal oyu kullanan AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunmuştu.
AYM’yi tanımayan Yargıtay ve yerel mahkemenin bu kararları ‘kriz’ olarak gündeme oturmuş, muhalefette infial yaratmıştı.
Atalay’ın avukatları ‘AYM kararına uyulmaması’ gerekçesiyle ikinci kez yüksek mahkemeye gitmiş, 21 Aralık’ta yine ‘seçilme hakkı’ ile ‘kişi hürriyeti ve güvenliği’ haklarının ihlal edildiğine hükmedilmişti. Karar bu kez, üçe karşı 11 oyla alınmıştı. AYM, ‘bireysel başvuru hakkının ihlâl edildiğine’ ise oy birliğiyle karar vermişti.
Fakat yerel mahkeme kararı uygulamak yerine tekrar Yargıtay’a göndermiş, Yargıtay da 3 Ocak’ta ‘kararın hukuki değeri olmadığına’ kanaat getirmişti.
AK Parti ve MHP bu süreçte AYM’yi hedef almıştı. AK Parti cephesi yeni anayasayla AYM’nin yetkilerinin düzenlenmesini savunurken MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli direkt yüksek mahkemenin kapatılmasını istemişti.
En son 19 Ocak’ta Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da Can Atalay’ı hedef alarak şunları söylemişti: ”Bu zihniyet 18 yıl hapse mahkum olmuş bir teröristi Meclis’e taşımak için hukukun altından tünel kazmakla kalmıyor, şimdi işi daha da ileri götürüp mahalli seçim işbirliği kisvesi altında cezaevlerindeki terör örgütü mensuplarını salmanın hesabını yapıyorlar.”
AK Parti ve MHP ayrıca, Meclis’te Yargıtay kararı okutularak Can Atalay’ın vekilliğinin düşürülmesi için harekete geçmiş, 11 Ocak’ta Bahçeli, Erdoğan ve Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş toplanmıştı.
Atalay'ın vekilliği 30 Ocak'ta Meclis Başkan Vekili Bekir Bozdağ başkanlığında düşürülmüştü.
Anayasa Mahkemesi, Atalay'ın avukatlarının vekilliğin düşürülmesine itirazlarında karar verilmesine yer olmadığına hükmetmişti.