Uzun yıllar Beykoz Çubuklu mevkiinde akaryakıt depoları olarak kullanılan, işlevlerini kaybettikten sonra ise kaderine terk edilen Çubuklu Silolar, İBB Miras'ın kapsamlı restorasyon ve yeniden işlevlendirme çalışmalarıyla yepyeni bir çehreye kavuştu.
Zaman içinde Boğaz peyzajı ve kent hafızasıyla bütünleşen tarihî alan, evrensel koruma ilkeleri çerçevesinde çağdaş bir yorumla yeniden işlevlendirildi.
Toplam alanı 20 bin metrekareyi bulan, şehrin yeni yıldızı Çubuklu Silolar artık Dijital Sanatlar Müzesi, Doğa ve Bilim Müzesi, atölye, karşılama merkezi, sahne, gökyüzü çayırı, çocuk oyun alanları, kafe ve restoran gibi çok amaçlı birimleriyle İstanbulluları ağırlayacak.
Çubuklu Silolar’daki kütüphane ise edebiyat, sanat, tarih gibi alanları kapsayan zengin dermesiyle İstanbullulara hizmet verecek.
Boğaz’ın tüm güzelliklerine hâkim bir manzara eşliğinde kültüre, sanata ve bilime kapı aralayan Çubuklu Silolar, ziyaretçilerini yepyeni bir İstanbul deneyimi yaşamaya davet ediyor.
Ars Electronica'dan bir seçkiyle kapılarını açtı
Dijital Sanatlar Müzesi, 1979’dan beri dijital devrimin izlerini süren ve tüm dünyadan sanatçı, sanat teknolojisi ve bilim insanını bir araya getiren Ars Electronica’dan bir seçkiyle kapılarını açtı.
Ars Electronica küratörlüğünde ve Piksel.Creative Solutions prodüktörlüğünde gerçekleşen 'Bilinci Yeniden Kurmak: Gerçek Nedir?' isimli sergi, gerçeklik kavramına medya sanatının merceğinden yeni ve alternatif bir bakış açısı sunuyor. Sergide yer alan hem uluslararası hem de yerel dokuz farklı sanat pratiği, görünmez olana görünür bir yaklaşım getiriyor.İzleyiciyi somut olanın sınırlarının ötesini keşfetmeye ve algılanabilir gerçekliklere temas etmeye davet eden sergi, 10 Mart – 10 Haziran 2024 tarihleri arasında görülebilir.
Çubuklu Silolar tarihi
Paşabahçe ile Kanlıca arasında, Çubuklu mevkiinde konumlanan Çubuklu Silolar, hikâyesi 1930’dan günümüze uzanan bir endüstri mirası alanı.
Siloların bulunduğu bölge, 19'uncu yüzyıl sonlarında şehrin artan enerji ihtiyacını karşılamak üzere sanayi yapılarına açıldı. 1930’lardan itibaren ise özel petrol firmaları tarafından depolama alanı olarak kullanıldı; bu amaçla bölgeye farklı dönemlerde farklı büyüklüklerdeki silo yapıları yerleştirildi.
Dünya genelinde endüstriyel depolama yapıları olarak tanımlanan silolar, 19'uncu yüzyıldan itibaren yaygınlaşarak gıda, tohum, yem, maden, kimyasal madde gibi farklı ürünlerin ambarları olarak işlev gördü. Zamanla bu işlevlerini yitiren silolar; kendi dönemlerinin izlerini yansıtan mimarileri ve kent hafızasıyla bütünleşen tanıklıklarıyla bir miras öğesi olarak günümüzde değerlerini korumaya devam ediyor.
Türkiye’de varlığını sürdüren en eski depolama tesislerinden biri olan Çubuklu Silolar, zamanla kolektif belleğin bir parçası haline gelerek endüstri mirasımızın önemli örnekleri arasında yer aldı. İşlevlerini yitirdikten sonra ise kaderine terk edilen Çubuklu Silolar, İBB Miras tarafından evrensel koruma ilkeleri doğrultusunda hayata geçirilen restorasyon ve yeniden işlevlendirme çalışmalarının ardından 2024 yılında Boğaz’ın yeni kültür sanat ve yaşam odağı olarak İstanbul’a kazandırıldı.
ü