İktidar değişecek. Değişen iktidar, tüm paydaşlarıyla ve işin ehilleriyle birlikte kurucu irade görevini görecek. Sadece yeniden demokrasi ve parlamenter sisteme geri dönüşten öte, devlet tüm kurumlarıyla yenilenecek.  Cumhurbaşkanı 10 Mart tarihinde, beklenildiği üzere genel seçim tarihini 14 Mayıs olarak açıkladı. Açıklanan seçim tarihi, aynı gün jet hızıyla Resmî Gazete’nin mükerrer sayısında yayınlandı. Üzerine ilave olarak Cumhur ittifakının cumhurbaşkanı adayının kendisi olduğunu da açıkladı. 60 günlük seçim sürecinin resmi detayları ise YSK tarafından bildirilecek. 2002’de başlayan AKP serüveni, 21 yıldan beri aynı şekilde işliyor. Ülke yönetiminde kuralsızlık, kural oldu. Sadece yasalar değil, ANAYASA çiğneniyor. Hukukçular, konunun uzmanları konuşuyor, uyarıyor. Dinleyen yok. Bunun adı “ANAYASAL ÇÜRÜME”. Anayasal Çürüme siyasi literatürde yeni ve önemli bir kavram. Dahası yargı organları başta olmak üzere, Merkez Bankası, TÜİK, BDDK, YÖK, Yüksek Seçim Kurulu, Diyanet İşleri Başkanlığı gibi devleti ayakta tutan, tutması gereken tüm kurumlar devleti yönetenlerin, yani iktidarın arka bahçesi hâline getirildiler. Bunun adı da KURUMSAL ÇÜRÜME. Siyaset bilimi diyor ki “Anayasal çürümenin olduğu ülkelerde, kurumsal çürüme kaçınılmazdır!” AKP’nin ülkede oluşturduğu anti demokratik koşullar, kontrol edilemez hâle gelen enflasyon, yoksulluğun yaygınlaşması, yolsuzluğun sıradanlaşması bu seçimi AKP’ye kaybettirecek en belirgin parametreler. Sağlık sistemimiz, Eğitim sistemimiz başta olmak üzere sistematik bir çöküş mevcut. Anayasamıza göre Cumhurbaşkanlığı 2 dönemle sınırlı. Mevcut Cumhurbaşkanının 2. Dönemi. Seçim kararını TBMM almış olsaydı, yeniden aday olma şansı mevcuttu. Ancak seçim kararını kendisi (cumhurbaşkanı) aldığı için, mevcut Anayasamıza göre 3. kez aday olamıyor. Aday olmaması gerek. Ama ADAY… 2018 seçimleri OHAL koşullarında yani egemen gücün kontrolünde OHAL vardı. OHAL koşullarında seçimi deneyimledik. Şimdi ise 11 ili kapsayan deprem bölgesinde OHAL mevcut. Ölenin kalanın gerçek verilerinin olmadığı, büyük bir göçün olduğu 11 ilde OHAL koşullarında seçim yapılacak. YSK açıklama yaptı; “Bölgede seçim koşullarına dair sorunumuz yok!” Şüphesiz “sorun yok” demek, sorunun yok olduğu anlamına gelmiyor. Devlet aygıtını elinde bulunduranlar bu seçimi de mevcut koşulları istedikleri gibi kullanarak, engelsiz koşu olarak tamamlamayı planlıyorlar. Kendileri için en uygun tarih, en uygun koşullar, yasaları görmezden gelme dahil olmak üzere devlet aygıtını kuralsız kullanmayı göze almış durumdalar. Geçmiş seçimlerde yapmış oldukları, bu seçimde yapabileceklerinin teminatı. Her türlü kuralsızlık, her türlü yasa tanımazlığa karşı muhalefetin müthiş bir ön hazırlık yapması ve direniş gösterebilmesi zorunluluk.
Dağıldılar dediği Millet İttifakı “toplandı, konuştu ve uzlaştı”. Mevcut düzenin çürümüşlüğünden ve yarattığı kaotik ortamdan yakınan seçmen “muhalif” olarak ortaklaştı.
Tüm bu var olan ve yaratılacak olan olumsuz koşullara karşın, ülkenin var olan gerçekleri bu seçimde “AKP’nin kaybedeceğini” söylüyor. Bu defa kontrol seçimin öznesi olan seçmende. Önceki hafta Millet İttifakında yaşanan kriz, başta Cumhurun başı olmak üzere iktidardan gitmekte direnen kesimi çok mutlu etti. Cumhurun başı sevincini “Toplandılar Konuştular Dağıldılar” diyerek ifade etti. Siyasette 24 saatin çok uzun bir zaman dilimi olduğunu düşünemedi. Yanıldı. Dağıldılar dediği Millet İttifakı “Toplandı, KONUŞTU ve Uzlaştı”. Mevcut düzenin çürümüşlüğünden ve yarattığı kaotik ortamdan yakınan seçmen “muhalif” olarak ortaklaştı. İktidar değişecek. Değişen iktidar, tüm paydaşlarıyla ve işin ehilleriyle birlikte KURUCU İRADE görevini görecek. Sadece yeniden Demokrasi ve Parlamenter sisteme geri dönüşten öte, devlet tüm kurumlarıyla yenilenecek. Merkezinde insanın olduğu, ortak akılla şekillenecek yeni bir sürece hazırlanıyoruz. Yeni dönemin olmazsa olmazları liyakat ve ehil olmak. Kolay mı? Değil. Başarabilecek miyiz? BAŞARACAĞIZ… Seçime kadar iki aylık bir süreç var. Eksiksiz ve yanlışsız tamamlanması zorunlu, tüm avantajlara karşın zorlu bir süreç olacağının farkındalığıyla hareket edilmesi gereken iki aydan bahsediyorum. Bu zaman diliminde yol kazalarının olmaması için azami özenin gösterilmesi şart. Bu nedenle rehavete kapılmadan, rekabet duygusunu sonraya bırakan, birlikte kazanalım duygusuyla yönetilmesi zorunlu, özenli bir süreç yönetimi gerekiyor. Millet İttifakı, muhalif seçmenin lokomotifi. Muhalif seçmen ortaklaştı. Millet İttifakı uzlaştı. Kaptan ve Yardımcıları güçlü. Yol açık. Birlikte KAZANACAĞIZ…