Bir ‘liberal solcu’dan Ümit Özdağ’a…

Mesela bugün artık hiçbir Belçikalı siyasetçinin aklına, sadece kötülük olsun diye, Afrika’ya sefer yapan uçakların adını Leopold koyalım demek gelmez. Ezkaza böyle bir şey önerirse onu akıl hastanesine yatırırlar. Namı büyük Ümit Paşa’yı duydunuz mu? Duymadıysanız ben size hatırlatayım. Ümit Paşa’ya göre Türkiye’nin başında üç bela varmış; bunlar, PKK, FETÖ ve liberal solcularmış… Bu Ümit Paşa Türkçüdür, bütün başlardan da alimallah üstündür, ama Türkçe bilmez, imlası düzgün bir sayfa kompozisyon yazabileceği şüphelidir ama partisinin paylaşımlarına bakarsak herhangi bir lise öğretmeni Türkçeden sınıf tekrarı yaptırır. Neyse, partisinin sloganı Ümit Paşa’dan daha önemli: “Zafer Partisi iktidarında tüm sığınmacılar geri gidecek!” Zaten dön dolaş hep aynı terane, kabak tadı verse de elinde başka mal olmayan esnaf gibi sürekli tekrarlıyor. Ümit Paşa da esnaf, siyaset esnafı, dükkanındaki tek ürün de faşizm. Faşizm satıyor. Sığınmacıları gönderirse fiyatlar yüzde 13 düşecekmiş mesela. Yani, “Türk halkının” satın alım gücü bir anda müthiş artacak. “Uydur uydur söyle” kısmı ayrı ama burada enflasyondan beli bükülmüş geniş kitlenin zayıf noktasını gıdıklıyor, biliyor ki oraya dokundukça bir reaksiyon alacak. Alıyor da maşallah, olmayan oyuyla merkezi kendisine doğru kaydırıyor. Sürekli hayat pahalılığından şikâyet eden halka ekonominin en çabuk şekilde düzelmesi için önerdiği tek yöntem, milyonlarca insanı hedef göstermek. Çocuk, kadın, ihtiyar… güçbela bir hayat kurabilmiş milyonlarca insanın bu topraklardan sürülmesini istiyor. Medeni dünyada, yirmi birinci yüzyılda, çözüm diye bunu söyleyen insana “ya faşistsin ya deli” denir, seçim de ona bırakılır. Ümit Paşa’nın seçimi de malum, artık saklamak ihtiyacı bile duymuyor. 1930’da Münih’te birahanede konuşsa yadırganacak adam her gün ayrı bir ekranda nefret saçıyor. Hani biz Fransa seçimlerine bakıp “aman Le Pen gelmesin” diye heyecanlanıyoruz ya, hani Le Pen için aşırı-sağcı falan deniyor ya, Le Pen falan bizim Ümit Paşa’nın yanında sosyalist kalır. Mesela bugün artık hiçbir Belçikalı siyasetçinin aklına, sadece kötülük olsun diye, sadece kötü kalbini dışarı vurabilmek için, şu Afrika’ya sefer yapan uçakların adını Leopold koyalım demek gelmez. Ezkaza böyle bir şey önerirse onu akıl hastanesine yatırırlar. Ama Ümit Paşa’ya hiçbir şey olmaz, zira o bütün bu eşikleri aşmış çoktan. Ermenistan’a açılan sınır kapısının adını Talat Paşa koyalım, dedi. Peki, bir çuval hakaret ettiği “liberal solcuların” önerisi neydi? “O kapı açılsın, adı da Hrant Dink olsun.” Sınırlar, bayraklar, marşlar… bunlar insanın icat ettiği şeyler, emin olun hiçbir önemi yok. “İnsanca yaşamak” diye bir şey var, “iyi yaşamak” var, iyi bir eğitim alabilmek, bebek ölümlerinin olmaması, çocuk hastalıkların yaşanmaması, ileri bir sağlık sistemi, temiz su kaynağına sahip olmak, iyi beslenebilmek, doğayla uyum içinde gürültüden, tozdan uzak yaşamak, istediğin her şeyi yapamasan da canının çekmediği hiçbir şeyi yapmayacak kadar bir gelirinin olması, hayaller kurabilmek…

Ümit Bey, bizim hayal ettiğimiz bu dünyada Talat Paşa’ya yer yok, adı batasıca bilumum faşiste yer yok ama Hrant’a var, hem de başköşede; sen ve senin gibilere yer yok ama Selahattin Ülkümen’e var, hem de başköşede.

Bu da ne Türkler ne Ermeniler ne Perulular ne de Eskimolar için sadece, insan denen herkesin doğar doğmaz elde etmesi gereken, bunun için mücadele ettiğimiz bir yaşam arzusu. Ümit Bey, bizim hayal ettiğimiz bu dünyada Talat Paşa’ya yer yok, adı batasıca bilumum faşiste yer yok ama Hrant’a var, hem de başköşede; sen ve senin gibilere yer yok ama Selahattin Ülkümen’e var, hem de başköşede. Kendi elde etmediğin şeylerle gururlanmayı çocuklara bırak artık. Bir tesadüf eseri Türkiye’de bir Türk olarak doğdun, Afgan da olabilirdin, Arap da Taliban’dan ödün patladığı için canını zar zor kurtarabildiğin ülkenden ayrılıp yeni bir yerde hayat kurmaya çalışabilirdin. Türklük kutsanacak bir şey değildir, Japonluk kutsanacak bir şey değildir, Kürtlük kutsanacak bir şey değildir, Macarlık kutsanacak bir şey değildir, kafam atarsa böyle saatlerce sayıveririm. Bunlar utanılacak şeyler de değildir, insan oluşumunda bir katkısı olmadığı şeylerin sadece bir parçası olur. Ama sizin dükkânda anlaşılan tek bir mal var, mecbur her gelene faşizm satacaksın. Vay bizim şanlı tarihimiz, vay herkes Türk’tür, dünya Türk’ü bekler, Türk şudur Türk budur… Tarihten önce vardık, tarihten sonra varız… Ümit Paşa, bizlere hakaret etmekten, nefret söyleminde bulunmaktan, milyonları hedef göstermekten, ali kıran baş kesen gibi kimlik kontrolü yapmaktan fırsat bulunca şu berbere söyle, bıyığın tamamını almasın artık.