"Do Not Disturb: Ayzek ile Bir Gece", Cem Yılmaz'ın komedi yetenekleriyle Türkiye sosyolojisini harmanlayarak ortaya çıkardığı modern dünya sorunlarını içeren ilginç bir eser olma özelliğini taşımaktadır.

Günümüz dünyasında, kentler giderek büyümekte ve insanların yaşam biçimleri de hızla değişmektedir. Kentlerin bu hızlı büyümesi ve modernleşmesi, insanların yaşam tarzlarını da etkilemektedir. Kent yaşamının getirdiği birçok avantajın yanı sıra, yalnızlık gibi modern sorunlar da ortaya çıkmaktadır. Kentler, ekonomik fırsatlar sunmanın yanı sıra, kültürel çeşitlilik, eğitim ve eğlence olanakları gibi avantajlarla da doludur. Ancak, bu yoğunluk ve çeşitlilik, insanlar arasında derin bağlar kurma ve sürdürme konusunu zorlaştırabilmektedir. Kent yaşamının hızlı tempolu doğası, insanların iş ve günlük yaşamı arasında denge kurmalarını zorlaştırabilir, bu durum da kişisel ilişkileri olumsuz etkileyebilmektedir.

Yalnızlık, özellikle büyük şehirlerde yaşayan insanlar arasında yaygın bir sorun hâline gelmiştir. İnsanlar, yoğun iş temposu ve günlük koşturmaca içinde, yeterince sosyal etkileşimde bulunma fırsatını kaçırabilirken ayrıca kent yaşamı insanları fiziksel olarak bir araya getirse de bu insanlar arasında anlamlı bağlar kurmak için yeterli zamanı ve fırsatı yaratamayabilir. Bu nedenle, birçok kişi kendilerini kentlerin ortasında, çevresindeki insanlardan izole hissedebilmektedir. Modern teknolojinin hızlı gelişimi, yalnızlığı daha da artırabilirken sosyal medya platformları, sanal ilişkileri teşvik edebilir ve aynı zamanda gerçek dünya bağlantılarını zayıflatabilmektedir. İnsanlar, telefondaki ekranlarda vakit geçirmek yerine, gerçek hayatta karşılarındaki insanlarla daha fazla vakit geçirmeyi unutabilmektedir.

Modern dünya sorunlarının tezahürü, çeşitli sanat dalının da konusu olmaya başlamıştır. Bu alanlardan birisi de toplumu güldürmek ve düşündürmek için kullanılan en güçlü araçlardan biri olan mizah olmuştur.

Mizah denilince akla gelen ilk isimlerden biri olan Cem Yılmaz, yıllardır sahne performansları ve sinema projeleriyle Türk mizahının vazgeçilmez isimlerinden biri hâline gelmiştir. Cem Yılmaz'ın mizah anlayışı, gülümsetmekle birlikte aynı zamanda toplumsal eleştirilere de açık bir pencere sunmaktadır. Kendine özgü üslubu, zekice ve samimi mizahi dilini farklı türlerdeki eserlerine başarıyla yansıtan Yılmaz’ın stand-up gösterileri ve filmleri, Türkiye’de geniş bir izleyici kitlesi tarafından beğenilmektedir.

Cem Yılmaz’ın çalışmaları, toplumsal meseleleri mizahi bir bakış açısıyla ele alırken insanların düşün dünyasını da hedef almaktadır. Özellikle "G.O.R.A" ve "A.R.O.G" gibi bilim kurgu türündeki filmleriyle, absürt komediyi başarıyla kullanan Yılmaz, aynı zamanda toplumsal eleştiriye de yer vermektedir. Kimi eleştirmen, bazı eserlerinde cinsiyetçi veya ayrımcı espri unsurları bulundurduğu gerekçesiyle Yılmaz’ı eleştirse de mizahın sınırlarının nerede çizileceği konusu, tartışmaya açık mahiyetini korumaktadır.

Cem Yılmaz mizahının temelini oluştururken Türk toplumunun günlük yaşamından, tarihinden ve kültüründen ilhamlar barındırmaktadır. Bu durum, Türk izleyicisi ile Yılmaz arasında özel bir bağ yaratmıştır. Zira Yılmaz’ın mizahının gücü, sahneye veya perdeye yansıttığı karakterlerdeki insanlık durumlarını ve günlük yaşamın absürtlüğünü vurgulamasından beslenmektedir.

Cem Yılmaz'ın kullandığı dil ve görsel elementler, mizahının etkisini artırırken Yılmaz, üstün gözlem yeteneği sayesinde güncel olayları veya kültürel fenomenleri mizahi bir şekille yeniden yorumlamaktadır. Bu durum, Cem Yılmaz’ın mizahını zamana bağlı olmayan bir şekilde güncel kılmaktadır.  

Bu kadar farklı özelliği bir arada taşıyan Cem Yılmaz’ın, kariyerine eklenen son filmi: "Do Not Disturb: Ayzek ile Bir Gece" olmuştur. "Do Not Disturb: Ayzek ile Bir Gece" filminin oyuncu kadrosunda Cem Yılmaz, Ahsen Eroğlu, Nilperi Şahinkaya Zafer Algöz, Celal Kadri Kınoğlu, Bülent Şakrak, Özge Özberk ve Tülin Özen gibi isimler yer alırken film, Cem Yılmaz’a ait olan ‘’Karakomik Filmler’’ filminin bir karakteri olan Ayzek'i konu almaktadır. Filmin başrolünü üstlenen ‘’Ayzek’’ lakaplı Metin, geçimini vapurlarda garsonluk yaparak kazanan biriyken pandemi döneminde işsiz kalmış ve evde geçirdiği zaman diliminde düşmüş olduğu spiritüel boşluğu, internet ortamında bulduğu bir kişisel gelişim fenomeninin tavsiyeleriyle doldurmaya çalışmaktadır. Bir süre sonra bir otelde gece vardiyasında işe başlayan Ayzek, ilk gecesinde kendisini beklenmedik durumların içinde bulmuştur.

Cem Yılmaz, "Do Not Disturb: Ayzek ile Bir Gece" filminde komedi ve mizah konusundaki ustalığını sürdürürken toplumsal eleştiri açısından anlamlı temaslarda bulunmaktadır.  "Do Not Disturb: Ayzek ile Bir Gece", genel olarak modern Türk toplumunun bazı çelişkilerini, yaşam tarzlarını ve iletişim sorunlarını işlerken Cem Yılmaz'ın tipik mizahi dokunuşlarını sunmaktadır. Bu doğrultuda, Türkiye sosyolojisiyle bağlantılı önemli noktalara işaret etmektedir. Özellikle, filmdeki karakterlerin farklı sosyal sınıflardan ve kültürel geçmişlerden gelmeleri, Türkiye'nin karmaşık ve çok yönlü toplumsal yapısını yansıtmaktadır.

"Do Not Disturb: Ayzek ile Bir Gece", kent yaşamının yalnızlığını ve özellikle pandemi döneminde insanların teknoloji aracılığıyla iletişim kurma zorluğunu ustalıkla ele alırken internetin ve cep telefonlarının insanları birbirlerinden uzaklaştırdığı, samimiyetin azaldığı yapay tatminleri barındıran bir çağı gözler önüne sermektedir.

Film, bir Cem Yılmaz stili özelliğiyle sorunu daha çok komedi unsurları üzerinden ele alırken, altında yatan toplumsal sorunları yüzeye çıkarmak yerine yüzeyde bırakmaktadır.

Bu durum, dünyanın olduğu gibi Türkiye’nin de güncel sorunlarından biri hâline gelmiştir. Cem Yılmaz, "Do Not Disturb: Ayzek ile Bir Gece" filminde bu konuyu işlerken daha derinlemesine bir eleştiri yapmaktan kaçınmaktadır. Film, bir Cem Yılmaz stili özelliğiyle sorunu daha çok komedi unsurları üzerinden ele alırken, altında yatan toplumsal sorunları yüzeye çıkarmak yerine yüzeyde bırakmaktadır. Ayrıca filmdeki karakterlerin toplumsal sorunlara göre karikatürize edilmiş olmaları, toplumun farklı kesimlerinin farklı taraflarını gözler önüne sererken Türk toplumunun karmaşıklığını daha derinlemesine kavramak için daha çeşitli ve çok yönlü karakterlere ihtiyaç olduğunu da düşündürmektedir.

Filmin başrolü olan Ayzek’in -aslında bir toplumsal soruna evrilen- sürekli anlaşılmak gibi bir derdi olduğu, kendisi tarafından dillendirilse de esasında özlemini çektiği duygunun sevilmek ve onaylanmak olduğu filmin alt satırlarında ustaca işlenmiştir. Ayrıca kendi ve çevresindekilerin sorunlarını başkalarının sözleri ve yaşadıklarından örneklerle çözmeye çalışmak tavrı, ‘’Athena Gökhan’’ örneğiyle bir mizansenle verilirken yine bireysel bir tutumun kitlesel bir özümsemeye dönüşümü gözler önüne serilmiştir. Ancak toplumdaki pek çok kişinin cevabını aradığı ve Ayzek tarafından dile getirilen “Siz mutlu musunuz bari, bir tek ben mi başaramıyorum?’’ sorusu, filmin bir nevi ana temasını özetleyen bir vurguya sahip olmuştur.

"Do Not Disturb: Ayzek ile Bir Gece", Cem Yılmaz'ın komedi yetenekleriyle Türkiye sosyolojisini harmanlayarak ortaya çıkardığı modern dünya sorunlarını içeren ilginç bir eser olma özelliğini taşımaktadır. Dolayısıyla Yılmaz’ın son filmindeki eleştirel ve mizansen öğelerin sosyolojik gerçeklikle ilişkisi üzerine düşünmek önemli bir toplumsal değer taşımaktadır.

ü