On üç sene önce, bu hafta 3 Ocak 2009 Genel olarak; kripto paralar şifre ile alınıp şifre ile kullanılan paralardır. Kripto para birimleri hem dijital hem de sanal para olarak iki para biriminin üstünde bir sistemi tanımlar. Satoshi Nakamoto adlı kişi ya da kişiler, Bitcoin Genesis Block kodlarına şunu yazdı: “Zaman 03 / Ocak /2009 Şansölye bankalar için ikinci kez kurtarma kararı aldı.” Yenilik fişek gibi başlamıştı… İnternetin doğasının baştanbaşa değişmesinde kuvvetli adım! Bu mesaj ile dünyadaki tüm dengeleri ve mevcut yöntemleri değiştiren yeni bir ödeme sistemi belirdi: Kripto varlık! Böylece para, ilk kez özelleşti. 2008 küresel ekonomi krizi esnasında ekonomik sistemdekiler, güvenli alternatif standartlar ve yatırım araçları aramaya başladılar. Değişim her ne kadar para kazanma ve yatırım dinamikleri üzerinden değerlendirilse de aslında dijital dönüşümün en önemli aşamalarından, eşiklerinden, reel göstergelerinden biridir. Nakamoto’nun hedefi, dolayısıyla kripto varlığın oluşturulma amacı neydi? Bir emtia tarafından desteklenen paraların avantajlı taraflarını taşıyan, bununla birlikte devlet kontrolü altındaki geleneksel para birimlerinin dezavantajlarını taşımayan, sınırlı arzı olan, tamamen dijital, yeni bir para birimi yaratmak. Söz konusu para birimi yeniçağ oluşumunun da mihenk taşlarındandı: Bitcoin. Bu amacı 2008 Ekim’inde kapalı bir e-posta grubuyla paylaşan Nakamoto, işte 3 Ocak 2009’da internetten tüm dünyaya duyurmuştur. ON ÜÇ SENE SONRA, BUGÜN Ocak 2022’de Kripto Varlıkların Türkiye’de yasal düzenlenmesiyle ilgili gelişmeler ve ekosistemdeki işleyişi nasıl? Genel olarak; kripto paralar şifre ile alınıp şifre ile kullanılan paralardır. Kripto para birimleri hem dijital hem de sanal para olarak iki para biriminin üstünde bir sistemi tanımlar. Dağınık ve kamuya açık bir ana defterde, bir anlamda hesap kaydı özelliğini bünyesinde taşıyor. Avrupa Merkez Bankası’nın sınıflandırmasında; regülasyona bağlı olmayan ve dijital formatı bulunan sanal para birimlerinin kategorisi içinde değerlendirilebilmektedir. Bu paranın önemi ve farkı  hiçbir resmî makam tarafından düzenlenmemesi, piyasada benzerinin bulunmaması, kavramsal açıdan herhangi bir fiziki materyalle temsil edilmesine gereksinim duyulmaması, şifrelenmiş olması. Blockchain teknolojisi şifreli olarak verilerin kayıt altına alındığı, merkezî bir kurumca kayıtların tutulmadığı ve şifreli bilgilerin tamamının sistemde yer alan herkes ile paylaşıldığı bir sicil niteliğinde. ÜLKEMİZDE Geçtiğimiz hafta, ulusal basında Kripto piyasasına düzenleme getirecek yasa için çalışmaların hızlandığı bilgisi yer aldı.
Ülkemiz hukukunda 30 Nisan 2021’de yürürlüğe giren “Ödemelerde Kripto Varlıkların Kullanılmamasına Dair Yönetmelik”te kripto paralar, kripto varlıklar olarak belirlendi.
Ülkemiz hukukunda, 16 Nisan 2021 tarihinde Resmi Gazete’de Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası tarafından yayımlanan ve 30 Nisan 2021’de yürürlüğe giren “Ödemelerde Kripto Varlıkların Kullanılmamasına Dair Yönetmelik”te kripto paralar, kripto varlıklar olarak belirlendi. Yönetmeliğin amacı: “Ödemelerde kripto varlıkların kullanılmamasına, ödeme hizmetlerinin sunulmasında ve elektronik para ihracında kripto varlıkların doğrudan veya dolaylı olarak kullanılmamasına ve ödeme ve elektronik para kuruluşlarının kripto varlıklara ilişkin alım satım, saklama, transfer veya ihraç hizmeti sunan platformlara veya bu platformlardan yapılacak fon aktarımlarına aracılık etmemesine ilişkin usul ve esasların belirlenmesidir.” Madde 3’te kripto varlık şöyle tanımlandı: “Bu Yönetmeliğin uygulanmasında kripto varlık, dağıtık defter teknolojisi veya benzer bir teknoloji kullanılarak sanal olarak oluşturulup dijital ağlar üzerinden dağıtımı yapılan, ancak itibari para, kaydi para, elektronik para, ödeme aracı, menkul kıymet veya diğer sermaye piyasası aracı olarak nitelendirilmeyen gayri maddi varlıkları ifade eder.” Söz konusu Yönetmelik’te m. 3/2’ye göre: “Kripto varlıklar, ödemelerde doğrudan veya dolaylı şekilde kullanılamaz.” Madde 3/3’e göre de, “Kripto varlıkların ödemelerde doğrudan veya dolaylı şekilde kullanılmasına yönelik hizmet sunulamaz.” DÜNYA VE EKOSİSTEMDE: Şu anda 1500’den fazla kripto para biriminden bahsedilmekle birlikte en popüler olan Bitcoin’in dikkat çekme tarihi, 2010’da Wikileaks’in bağış çağrısında Bitcoin yönlendirmesine dayanıyor. Türkiye, kripto paraların kullanımında dünyada dördüncü, Avrupa'daysa ilk sırada yer alıyor. Kripto varlıkların, aynı duvar sanatının tarihi gibi,  farklı dinamik ve çıkış noktaları da var. Örneğin, Cypherpunk hareketi, temelde anonimlik ve mahremiyeti, işlem sırasında alıcının kimliği yönünde tahminde bulunulmamasını amaçlıyor. Kendince bir duruş iddiası içeriyor. Şu anda kaynayan Kazakistan, Bitcoin (BTC) madenciliği hash oranı (Bitcoin ağının işlemci gücü) söz konusu olduğunda dünyanın en büyük ikinci ülkesi. Kazakistan’daki olaylar uluslararası ilişkileri, ekonomiyi, siyaseti ve kripto para piyasalarını da etkiledi. Bu, bize ne gösteriyor? Siyasal örgütlenmelerden hak taleplerine dek yeni bir gelecek öyküsünün etik ve politik kararları, küresel insanlık durumunu belirliyor.  Teknolojik devrim, üretim modellerini, hayat tarzlarını nasıl değiştirdiyse kurumları ve kuralları da değişmeye zorluyor; bununla birlikte asla değişmeyen husus, adalet duygusu. Esas mesele, kurum ve kuralların hangi saiklerle ve hangi amaçla, hangi hakların lehine yeniden oluşturulacağı ve adaletin tahsisine yönelik kararların tutarlılığı.
Sistem ve dünya için; kişisel ve toplumsal ilişkilerde ancak fırsat eşitliği öncelik hâline getirilerek, eşitlikçi temellerde yükselen ekonomi politikalarıyla, ticarette dürüstlük kuralının üzerinde durularak ilerlenebilir.
Sistem ve dünya için; kişisel ve toplumsal ilişkilerde ancak fırsat eşitliği öncelik hâline getirilerek, eşitlikçi temellerde yükselen ekonomi politikalarıyla, ticarette dürüstlük kuralının üzerinde durularak ilerlenebilir. Vicdani cesaret, güvenlik, uzlaşma ön planda tutularak hak bilmek kadar önemli bir kavramın hakkı verilerek kriptodan verim hasıl olabilir, bu verim anlam ifade edebilir, işe yarayabilir, kripto varlıklar sürdürülebilirlik özelliğini kazanabilir. Kripto Yasalarla ilgili Anayasa’ya ilişkin husus, konunun ikinci kuşak haklar arasında yer alan iktisadi haklar, yani mülkiyet hakkı ve girişim özgürlüğü ile de bağlantılı olması. Ticaretten fırsat eşitliğine, Vergi ve Ceza Hukuku incelemelerinden belirsizliklerin aşılmasına ve tanımlamalar evreninde yer bulmasına dek her düşünce, eylem, amaçta olduğu gibi üretimci toplumun temel ilkeleri önemli. Evet, kripto varlıklara yönelik hukuki düzenleme çalışmaları mutlaka uluslararası seviyede devam edecek ve farklı yargı alanlarının arasındaki uyuma dayanacak. Yeni yasa ve kurallarda öngörülecek hususlar; blockchaine benzer teknolojik yenilikleri desteklemeyi olduğu gibi kara para aklamanın ve terörizme finansman sağlamanın önlenmesini içerecek, öte yandan diğer finansal alanlar bakımından potansiyel etkiler üzerinden ilerleyecek.
Parasal ölçüm değeriyle ilgili ortak bir uzlaşıyı ve evrensel bağlayıcılığı haiz prensipler sarihleştiğinde, kripto varlıkların güvenliği yasal realite olur.
Parasal ölçüm değeriyle ilgili ortak bir uzlaşıyı ve evrensel bağlayıcılığı haiz prensipler sarihleştiğinde, kripto varlıkların güvenliği yasal realite olur. Çalışma, sözleşme ve girişim özgürlüklerinin bir parçası olarak düşünülebilir. Belirleyici olan; hakların tanınması ve sonrasında kötüye kullanımını önleyici tedbirlerin alınmasıdır. Gerçek özgürlük, sarih hukuki korumayla ve kanunilikle sağlanacaktır. Edip Cansever, güzel şiirinde şöyle söylüyor: “Hiçbir dilde söylenmemiş Hiçbir dilde yazılmamış Sözler ve şarkılar içindeyim.”  Kripto varlıklar ve buna ilişkin yasalar, Cansever’in harika şiirinin lafzının, ilhamının ve hukuki realitenin tam merkezinde durmakta. Yepyeni teknoloji ve yasa dilinde yepyeni sözlerin, yepyeni şarkıların, yepyeni bir geleceğin ve tasarımının sürdürülebilir olması; hakkaniyete, adalete, özgürlükçü bakış açısına, üretim ve hak bilme eksenli kararlara, niyete ve uygulamaya bağlı.