Manşet

Basın özgürlüğünde 165'inci sıradayız: 22 yılda 894 gazeteci tutuklandı

Abone Ol
22 yıllık AK Parti iktidarında 894 gazetecinin tutuklanması, medyanın tekelleşmesi ve sansürün yasalaşması nedeniyle Türkiye'nin Basın Özgürlüğü Endeksi'nde 165'inci sıraya gerilediği belirtildi.  Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütünün hazırladığı 2023 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi'ne göre; Türkiye, 180 ülke içerisinde 165'inci sırada yer aldı. Mezopotamya Ajansı'ndan Tolga Güney'in haberinde yer alan bilgilere göre; AK Parti iktidara geldiği 2002'den bu yana en az 894 gazeteci tutuklandı.

Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) verilerine göre şu an cezaevlerinde 45 gazeteci bulunurken, yüzlerce gazeteci ise yaptıkları haberler nedeniyle yargılanmaya devam ediyor.

Hedef gösterme, şiddet, ölüm

AK Parti döneminde birçok gazeteci hedef gösterilmelerinden kaynaklı ya şiddete uğradı ya da öldürüldü. Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink, Azadiya Welat gazetesi dağıtımcısı Metin Alataş, Bandırma Güney Marmara Yaşam Gazetesi sahibi İsmail Cihan Hayırsever, Kocaeli Ses Gazetesi sahibi Göngür Arslan, Azadiya Welat editörü Rohat Aktaş, Azadiya Welat dağıtımcısı Kadri Bağdu, Devrimci Hareket Dergisi yazarı Önder Babat ve Yürüyüş Dergisi dağıtımcısı Engin Ceber farklı tarihlerde katledildi.

İktidarın yanındakilere medya patronluğu

2018’de kurulan Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı (CİB), yüzlerce gazetecinin basın kartını iptal etti, yüzlerce basın kartı başvurusunu da bekleterek medya çalışanlarının temel haklarını görmezden geldi.

AK Parti, medyayı tekeline almak için birçok yola başvurdu. 2004 yılında Uzan Grubu'na ait Star TV ve Star gazetesine el konuldu. Buralar Aydın Doğan’a, ardından iktidara yakınlığıyla bilinen Doğuş Grubu'na satıldı. 2007 yılında Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) tarafından Ciner Grubu'na ait Sabah gazetesi ve ATV'ye el konuldu. ATV ve Sabah gazetesi o dönem genel müdürlüğünü Berat Albayrak’ın yaptığı Çalık Grubu'na satıldı.

Doğan Haber Ajansı'nı (DHA) da bünyesinde bulunduran Doğan Grubu'na 4.8 milyar liralık vergi cezası kesildi. Bu cezanın ardından Doğan Grubu medya alanında küçülmeye başladı ve 2011'de DHA bünyesinde bulunan Milliyet ve Vatan gazeteleri Demirören-Karacan ortaklığına satıldı. Karacan Grubu'nun ortaklıktan çekilmesiyle iki gazete de Demirören Grubu'nun eline geçmiş oldu. 2018 yılında ise Doğan Medya'nın elinde bulunan tüm gazete ve televizyonları Demirören Grubu'na satıldı.

Medyada tekelleşme

AK Parti, tekeline alamadığı medyayı ise baskı altına almaya devam etti. 15 Temmuz sonrası ilan edilen OHAL döneminde çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile aralarında Dicle Haber Ajansı (DİHA), JINHA, Özgür Gündem, TV 10, İMC ve Hayat TV gibi basın kuruluşlarının bulunduğu toplam 16 televizyon, 3 haber ajansı, 23 radyo, 45 gazete, 15 dergi, 29 yayınevi ve dağıtım kanalı kapatıldı. Kapatılan medya kurumlarının tüm mal varlıklarına el konuldu.

2017 yılında çıkarılan KHK'lar ile Dihaber, Gazete Şûjin ve Rojeva Medya kapatıldı. Özgürlükçü Demokrasi Gazetesi ve Gün Matbaa'ya kayyım atandı. OHAL sonrasında dönem dönem çıkarılan KHK'ler ile birlikte toplamda 170 medya kuruluşu kapatıldı. Kapatılan Samanyolu TV, Kanaltürk TV ile Radyo Mehtap, Radyo Cihan, Burç FM, Kanaltürk Radyo’nun hak ve lisansları ile vericilerinin tamamı daha sonra iktidara yakın Turkuvaz Medya Grubu'na satıldı.