Sosyal haklara dikkat çekmek, tüm bir ülkenin birlik, beraberlik, dayanışma içindeki sorumluluğu, kamu bilinci ve adalete dayalı gücüdür.Montesquieu, adı geçen eserinde der ki: “Bütün sonuçları görmek için bütün nedenler araştırılır.” Bartın tüm detaylarıyla araştırılmalı, nedenleri hesap verilebilirlik, sorumluluk gözetilerek takip edilmeli, gelecek için adil uygulama sağlanmalıdır. T.C. Sayıştay Başkanlığı’nın 2019 Yılı Denetim Raporu’nun 65. sayfasında Bartın için şu tespit var: “2019 yılında müessesenin dengelenmiş üretim derinliği -300 metre olmuştur. Bu derinleşme, ani gaz degajı ve grizu patlaması gibi ciddi kaza risklerinin artmasına neden olmaktadır. Çalışılan damarların tamamında gaz içeriklerinin yüksek olduğu, dolayısıyla degaj kapasitelelerinin de yüksek olduğu, arıza zonlarında riskin daha da arttığı bilinmektedir. Bu nedenle müessese ocaklarında ilgili mevzuat hükümlerinin yanı sıra “Kurum Degaj Yönergesi” hükümlerinin titizlikle uygulanması gerekmektedir.” Şimdi bu tespitler ve önlem önerilerine ilişkin hangi işlemlerin yapıldığının ve maddi gerçeklerin açıklık ve şeffaflıkla dile getirilmesi uygun olacaktır. Aksi takdirde, Soma’dan Bartın’a sirayet eden acı sonuçların tekerrürü kaçınılmazdır. Hep hatırlanmalı ki; devlet politikasının davranışı, uygulamayı, önlemleri, sorumluluk bilincini şekillendirdiği gerçeği bilhassa madenler için geçerlidir. Sosyal haklara dikkat çekmek, tüm bir ülkenin birlik, beraberlik, dayanışma içindeki sorumluluğu, kamu bilinci ve adalete dayalı gücüdür. Bartın’layız. --- [1] İhsan Ulusan, “Tehlike Sorumluluğu Üstüne”, Mukayeseli Hukuk Araştırmaları Dergisi, c. 4, s. 6
Bartın, maden hukuku ve vicdani sorumluluk
Her şeyden önce maden işlerinde önleyici bir sağlık ve güvenlik kültürünün oluşturulması sağlanmalıdır. Bu husus ise madenlere iilişkin cezai, hukuki, vicdani sorumlulukların yerine getirilmesi üzerine kuruludur.
Upuzun bir gece… Geçmiş olsun Bartın.
Bartın’la birlik, beraberlik, dayanışma zamanı. Dualarımız sizinle.
Madene ilişkin güvenli koşulların gerçekleşmesine yönelik uluslararası standartların tastamam uygulanması artık hakikat olmalı. Toplumsal alanların önemli bir görünümü olan madenlere ilişkin rasyonel karar verme ölçütlerini belirlemeyi teminen madenle ilgili yasalara ve anlayışa değinmekte fayda var. Montesquieu’nun yirmi senede yazdığı Kanunların Ruhu Üzerine adlı şaheserinde dile getirdiği üzere: “Nihayet, kanunların kendi aralarında da bağlar vardır, kökenleriyle, kanun koyucunun amacıyla, üzerine inşa edildiği olayların sırasıyla da bağları vardır. Kanunları bütün bu açılardan incelemek gerekir.”
MADEN HUKUKU ÜZERİNE
Dünyada Maden Hukukunun ortaya çıkışı 17. yüzyıla rastlamaktadır. 1763’te Yeni Maden Kanunnamesi Kolombiya’da uygulanmış, 1783’te İspanya Kralı Carlos III Kanunname yayımlamıştır. Sanayi Devrimi ile birlikte madenciliğin dünya ekonomisindeki yeri artmış, ancak yanlış politikalara ilaveten işçilerin haklarına yönelik ileri kazanımlar ve yaşam güvenliği hususlarında gerçekçi ve hayata yansır çözümlerde açık sorunlar olagelmiştir.
Osmanlı’da ise maden faaliyetleri 1810’da başlamışsa da madene ilişkin pozitif hukuk düzenlemeleri için çok geç harekete geçilmiştir. Ardından Cumhuriyet Döneminde, 1935’te Maden Tetkik Arama (MTA) kurulana kadar tüm faaliyetler yabancılar tarafından yürütülmüştür. Türkiye Cumhuriyeti yabancı şirketlerde, bir yabancı teknisyene karşı bir Türk teknisyen yetiştirme zorunluluğu getirerek insan gücüne yatırım için çözüm üretmiştir. Türkiye Sanayii ve Maden Bankası ile sermaye için açılım ve atılım hedeflenmiştir. Ötesinde, 1932’de Sanayi Ofisi ve Sanayi Kredi Bankası kurulmuş, işte Sümerbank’ın temeli de bu saiklerle atılmıştır. Hatta Birinci Beş Yıllık Kalkınma Planı başarılı olunca, İkinci Beş Yıllık Kalkınma Planı’nda yatırımların % 44’ü maden sektörüne ayrılmıştır. Türkiye için madenler hep önemli oldu bununla birlikte hukuki düzenlemeler, sorumluluk bilinci ve neticeler tartışılageldi.
5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununda madenlerde çalışan işçilere yönelk koruyucu tedbirler mevcutsa da önemli olan bizzat uygulamadır.
YASALAR VE SORUMLULUKLAR
O günlerden bu yana yasal gelişmeler neticesinde, bugün maden işletenler hakkında idari, cezai, hukuki sorumluluklar için özel düzenlemelerin yanı sıra Medeni Kanun, Borçlar Kanunu, Ceza Kanunu ve İş Kanunu ilgili hükümleri geçerlidir.
Özel düzenlemelerin başında gelen 3213 sayılı Maden Kanununa göre madencilik faaliyetleri yasal koşullara bağlanmıştır. 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununda madenlerde çalışan işçilere yönelk koruyucu tedbirler mevcutsa da önemli olan bizzat uygulamadır.
Madene ilişkin hukuki sorumluluk, tehlike sorumluluğu kapsamında değerlendirilmektedir. Bu ne demektir? Hukuki sorumluluk, bir kimsenin hukuka aykırı davranışından dolayı verdiği zararın tazmin edilmesi zorunluluğundan doğar. Söz konusu tanıma göre, kusursuz dahi olsa zarara sebep olan menfaat sahiplerinin tehlike sorumlulukları vardır. Bu anlamda İlhan Ulusan Hoca’nın tehlike sorumluluğuna ilişkin tanımına kulak verelim:
“Tehlike sorumluluğu toplum yaşantısının zorunlu koşulları sonucu kurulması, yapılması ekonomik ve sosyal açıdan gerekli bulunan işletme, girişim ve tesislerin kullanılması veya işletilmesiyle beliren, tehlikeli mahiyetinden doğan zararlardan bu tehlikeli nesneler üzerinde egemen olan kimselerin kusurlu bulunmaması ve tehlikenin önlenmesi amacıyla her türlü özeni göstermiş olsalar dahi sorumlu tutulmaları olayıdır.” [1]
Öte yandan en önemli önlem önerileri İş Sağlığı ve İş Güvenliği hususunda cereyan etmektedir. İş Güvenliği ile İşçi Sağlığı kavramları ve hakikati hangi doğrular üzerine kuruludur?
Çalışanlara en yüksek seviyede sağlıklı ortamı sağlamak, çalışma şartlarının olumsuz etkilerinden korumak, iş ve işçi arasında mümkün olan en iyi uyumu temin etmek, işyerlerindeki rizikoları tamamen ortadan kaldırmak veya zararları en aza indirgemek; oluşabilecek madi ve manevi zararları ortadan kaldırmak, işyerlerinde güvenlik tedbirlerini tamamen alarak işçilerin korunması, korunan işçilerin tıbbi, fiziksel ve ruhsal açıdan en üst seviyeye çıkarılması, işyeri ortamında sağlığa zarar verebilecek unsurların doğru önlemlerle ortadan kaldırılması, meydana gelen sağlık zararlarının ve meslek hastalıklarının tümünün tespit edilerek işçilerin tedavilerinin en iyi koşullarla sağlanması, tüm önlemlerin mutlak surette alınması kapsamı tamamlar. Aynı zamanda, tüm önlemlerin devlet denetimi neticesinde düzenli raporlarla tespiti ve raporlarda geçen tetkiklerin sonucunda elzem çözüm önerilerinin uygulanması, üstüne bu uygulamanın da denetimi beklenir. Çünkü hem yasal hem vicdani sorumluluk yaşama ve sağlık hakkına ilişkin korumayı en üst seviyede sağlayacak edimleri gerçekleştirmeyi ve korumaya yönelik edimlerin denetimini gerektirir.
YAŞAMA HAKKINI KORUMA
Şu anda İSGK m. 30’a dayanılarak, yeraltı ve yerüstü maden işlerinin yapıldığı işyerlerinde çalışanların sağlık ve güvenliğinin korunması için asgari şartları belirlemek amacıyla Maden İşyerlerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliği halen yürürlüktedir. Bununla birlikte, üzerinde ısrarla durulması icap eden husus, AB’nin maden ocakları için şart koştuğu Adeks Güvenlik Önlemlerine ilişkin mevzuatın derhal uygulanması gereğidir.
Her şeyden önce maden işlerinde önleyici bir sağlık ve güvenlik kültürünün oluşturulması sağlanmalıdır. Bu husus ise madenlere ilişkin cezai, hukuki, vicdani sorumlulukların yerine getirilmesi üzerine kuruludur.
Güvenli maden tasarımı, inşaatı ve teçhizatının sağlanması ile yaşam odalarının temini işverenin organizasyona ilişkin spesifik sorumluluğudur. Buna ilişkin izleme, değerlendirme ve teftişin sağlanması, madenin gözetimi ve kontrolü, yeraltındaki kişilerin takibi, ciddi tehlike içeren durumların yönetilmesi, acil durum müdahale planının hazırlanması ve yenilenmesi, koruyucu donanımın sağlanması, ferdi kurum cihazlarının sağlanması işletme sorumluluğudur.
Yorumlar
Popüler Haberler

YÖK'ten üniversitelere yazı: "Boykot çağrısı yapanlara idari ve adli işlemleri yapın"

RTÜK Başkanı Şahin, 10 gün 'ekran karartma' cezası verdiği Sözcü TV'den İpek Özbey'le bir araya geldi

Şehitkamil Belediye Başkanı Umut Yılmaz, CHP'den istifa etti

Şehitkamil Belediye Başkanı Umut Yılmaz, CHP'den neden istifa ettiğini açıkladı

CHP'nin olağanüstü kurultayında Özgür Özel'e rakip: Adaylığını resmen duyurdu

CHP’nin olağanüstü kurultayı: Divan Başkanlığına önerilecek isim belli oldu