Şansal şunları söyledi:
- Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne yerleşmek ve emekli olmak benim değil Yıldırım beyin fikriydi. Çok yoruldu Türkiye’den, çok üzüldü. Biz onun talepleri doğrultusunda arazimizi Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşından aldık. Evimizi yaptık, atölyemiz var. Biz şundan yorulduk: Maalesef Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin kamusu son üç-dört yıldır Ankara’nın baskılarıyla tamamen çökmüş. Yürümüyor işler, bürokrasi yürümüyor. Niteliksiz ve liyakatsiz çok insan var. Kaba muamelelere maruz kalmaya başladık.
- Sabah Sayın Metin Feyzioğlu, Yıldırım beyi aradı özür diledi ve şunu söyledi: "Benim özel kalem müdürümün numarası bu, ne talep ediyorsanız evinizden çıkmadan yapılacak." Yıldırım bey de nazik adam "Biz hayatta hiç ayrıcalık talep etmedik, böyle bir talebimiz yok. Teşekkür ederim" dedi, kapattı telefonu. Burada yaşayan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları bilir, bu muhaceret, ikamet meseleleri, taşınmaz mal alma işlemleri, vatandaşlık işlemleri vs. artık çığırından çıkmış vaziyette.
'Sağlık servislerinden faydalanma hakkımız yok'
- Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları, Kuzey Kıbrıs’ta ikinci sınıf muamelesi görmeye başladılar. Böyle zorluklar çıkarılıyor. Bu zorluklar da maddi manevi büyük kayıplara yol açıyor. Yıldırım bey ustamız 90 yaşında çok değerli, dünyaca tanınan biri. Sağlık problemleri nedeniyle sık sık Türkiye’ye gitmek zorunda kalıyor. Burada sağlık servisi alamıyoruz. Biz üst düzey gelir ikametiyiz, taşınmaz mal sahibi ikametiyiz. Bizim sağlık servislerinden faydalanma hakkımız yok. Sadece para ödeyerek burada kalma hakkımız var.
- Dönüyoruz artık, bütün atölyelerimizi kapattık, yatırımlarımızı çekiyoruz. Taşınmazlarımızı da satılığa koyduk uluslararası platformlarda. Bizimki kumar parası değil, gece kulübü parası değil, uyuşturucu parası değil, iğneyle kuyu kazarak kazanılmış paralar bunlar. Servetimizi toparlayıp ülkemize, vatanımıza dönüyoruz