Manşet

Bakan Bilgin'den emekli maaşlarına "kademeli artış" açıklaması

Abone Ol
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Bilgin, "Yasal prosedürde emekli maaşları Temmuz ayında düzenleniyor. Temmuz ayında bütün bunları yeniden değerlendireceğiz. Ödediği prim dikkate alınarak kademeli olarak artış olacak." dedi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, Habertürk'e gazetecilerin sorularını yanıtladı. Emekli maaşlarına ilişkin de önemli mesajlar veren Bakan Bilgin'in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

Yasal prosedürde Emekli Maaşları Temmuz ayında düzenleniyor. 7 bin 500 lira yaptığımız sıra yoğun ve haklı şekilde gelen talep vardı. 7 bin 500 lira yaptığımızda yaklaşık 9,5 milyon insan istifade etti. Bizim emekli olan insanlarımız yuvarlak 15 milyon. Bundan istifade edemeyen, prim ödemiş insanlar var. Onlardan yoğun talep geldi. Sayın Cumhurbaşkanımız katıldığı programda onlarla da ilgili düzenleme yapacağız. Temmuz ayında bütün bunları yeniden değerlendireceğiz. Ödediği prim dikkate alınarak kademeli olarak artış olacak.

SİNAN OĞAN'IN 2. TURDAKİ DESTEĞİ

Ağırlıklı olarak terör karşısında Türkiye'nin birliğini savunan özellikle PKK etnik ayrımcılık, onu şiddet yoluyla Türkiye'ye karşı operasyon aracı haline getirmiş yapı olarak gören insanların bir kısmı da Sinan Bey ve ittifakının içinde yer aldığını düşünüyorum. Sinan Bey, Cumhur İttifakı'nı ve sayın Cumhurbaşkanımızı destekleyeceği yönde bir açıklama yaptı. Ben tutarlı bir davranış olarak görüyorum. Türkiye'deki milliyetçiliğin, vatanseverliğin, yurtseverliğin nasıl isimlendirirsek isimlendirelim bunlarda yabancı düşmanlığı yok. 'Suriyelileri yarın gönderelim', Suriyeli düşmanlığı yüzünden siyasi problematik haline getiren ifadenin Türk toplumunda karşılığının olmadığını düşünüyorum. Türk toplumunun bu düşmanlığı onaylayacağını düşünmüyorum. Zaten Suriyelilerle ilgili hükümetin uyguladığı proje var.

SURİYELİ SIĞINMACILARIN GERİ DÖNÜŞÜ

Terörden arındırılmış bölgelerde Türkiye işyerleri, kentler, yerleşim yerleri inşa ediyor. Oraya 500 küsur bin insan çıktı. Bunun 1 milyona çıkması için çalışmalar harıl harıl sürüyor. Suriyeliler zorunlu geldi. Türkmen, Kürt, Arap geldi. Bunların Suriye'de insanca yaşayabilecekleri ortamın oluşturduktan sonra döndürülmesi gibi sağlıklı bir anlayış olamaz. PKK'nın, PYD'nin Suriye'de işgal ettiği alanı sürekli genişleterek, oradaki Kürt, Türkmenlerin Türkiye'ye kaçması için baskı yapıyor. Şimdi Suriye rejimi Türkiye ile diyalog kurdu. Türkiye'den tekrar Suriye'ye dönenlerin emin bir şekilde ortam oluşturma bakımından. Türk halkının meseleyi gördüğünü, Türk devletinin de özellikle Suriye hükümeti ile kurulan diyalogla birlikte oradaki güvenli bölgelere, bir proje içerisinde Türkiye'nin oraya döndürüleceğini, bunun da hızla artarak 1 milyonu geçeceğini düşünüyorum. Bu yerleşim yerlerinin içinde sadece iskanlar değil orada çarşılar, altyapılar, alışveriş merkezleri kurulan bir yapı oluşturuluyor. Türkiye bu göçmenlerin sağlıklı biçimde oraya gitmesi için yapılıyor. Suriye ile kurulan ilişkinin bu süreci hızlandıracağını düşünüyorum.

"ENFLASYON HIZLI ŞEKİLDE DÜŞÜYOR"

Yatırımların maliyetleri var. Sabit sermaye yatırım maliyetlerini belirleyen birçok iktisadi faktör var. Ekonominizin döviz üretme kabiliyeti geliyor bunların başında. Bütün bunlar maliyetleri artırıyor. İlave enerji maliyetleri oldu. 57 milyar dolar bir ekonomiye 1 yıl girdiği zaman, tüm bu dedikleriniz yarı yarıya ucuzlar, çıktığı zaman yüzde 100 pahalılanır. Büyümenin maliyeti var. Büyüme üretimdeki artış demek. Artış istihdam yaratıyor. Bütün bunların maliyeti enflasyona yansıyor. 57 milyar dolarlık ilave maliyeti çıkardığınız zaman Türkiye rahatlar. Bu konjonktürel durumu yönetmek için Türkiye büyüyerek, ihracatını artırarak bu sorunu çözecek. İşsizliği aşağı çekmek zorundayız. Türkiye yüzde 5'lik bir büyüme yarattığı zaman 750 bin istihdam yaratıyor yaklaşık. Yüzde 7'de 1 milyon 100 bin civarında. Pandemi, enflasyonun Türkiye'deki yansımalarına ilave olarak enerji kaynaklarına ödediği paraya büyümeye devam ediyor. Faiz bir kontrol aracı değil. Enflasyon hızlı şekilde düşüyor şimdi. Enflasyon kontrol altına alınmıştır. Bu yılın sonu itibariyle enflasyon hızlı şekilde düşmeye devam edecek. Enflasyona karşı da çalışanların, emekçileri koruyacak bir dizi sosyal politika uygulaması devreye soktuk. Türkiye tarihinde ilk defa 460 dolara yakın bir asgari ücret açıkladık.

Türkiye bütün ekonomik şartlar karşısında özellikle çalışanlarını koruyan sosyal politikalar uyguladı. Ekonomi büyüdü. Enflasyon karşısında emekçilerini koruyan ücret politikalarını uygulamaya soktu. Asgari Ücret yukarıdaki ücretleri de belirleyen etkisi vardır. Yukarıdakiler fazla artmıyor. O yukarıdakilerinin örgütsüzlüğünün sonucudur. Türkiye'nin takip ettiği politikalar büyüme, istihdam ve üretimi artırarak yürümesini sağlayan politikalardır. Konjonktürel sorunların aşılması öncelikli meseledir. Her ekonomik büyüme, ekonomik konjonktürel durum yeni sorunlar ortaya çıkarabilir. Sosyal devlet, sosyal politikalarla çalışanların, emeklilerin durumunu korumaktır. Son olarak 700 küsur bin kamu işçisi ile toplu sözleşme yaptık. Bu çok önemli bir şey. Bu sözleşme özel sektördeki işçilere de model olarak yansıyor. Asgari Ücret Komisyonu, işveren, işçi sendikaları ve kamu adına bizim üyesi olduğumuz bir komisyon. Bu komisyon kararları veriyor. Biz komisyon kararlarına göre değerlendiriyoruz. Şimdi benim buradan rakam açıklamam ahlaki olarak doğru olmaz. Şunu söylüyorum; 500 dolara tekabül eden bir alım gücünü Türkiye'nin asgari ücrette korumasını, sadece asgari ücretliler için değil diğer çalışanlara da yansıyor.