MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bugün görüşeceği CHP Genel Başkanı Özgür Özel'e Osman Kavala davası üzerinden sert sözlerle yüklendi.

Bahçeli partisinin TBMM'deki grup toplantısında gündemi değerlendirdi.

Bahçeli, 1 Mayıs kutlamalarında Saraçhane’den Taksim’e yürümek isteyenleri şu sözlerle hedef aldı:

  • Tıpkı ağa babaları Marx gibi tek bir fabrikaya girmemiş bu güruhun aklı ipotekli, vicdanı tutsaktır. 1 Mayıs'ta sadece görevini yapan Türk polisine düşmanca saldırdılar. Polise saldıranlar Haçlı kalıntısı ve düşman bakiyesidir. 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nü ülkenin her yerinde kutlamak mümkündür. Peki bu Taksim ısrarı niyedir? Buradaki amaç nedir? Emek ve dayanışmayla Taksim'in ne alakası vardır? 1 Mayıs 1977'deki acıklı ve vahim hadiselerin tekrarı mı planlanmaktadır? Emek kutsaldır, emekçilerimiz saygındır. Ne var ki emekle, emekçiyle hiçbir bağı ve bağlantısı olmayan 3-5 haydudun 1 Mayıs'ı terörize etme çabası emekçi düşmanlığına hizmettir. CHP, DEM'in ve marjinal partilerin bu düşmanlığa çanak tutmaları kimin kiminle yol yürüdüğünün özetidir.

Bahçeli, siyasette 'yumuşama' tartışmalarına ilişkin ise şunları söyledi:

  • Siyaset kavga arenası değil çözümleri çözme sahasıdır. Ülkemizin yükseliş sürecine herkes destek vermelidir. DEM'lenmek yerine şekerli suyu tercih etmek, bundan da yudum yudum içmek akla en yakın seçenektir. Sayın Cumhurbaşkanımızla CHP Genel Başkanının görüşmesinin esasını es geçip boş koltukla meşgul olanların boşa ve boşluğa düşmeleri pek tabii kendi bilecekleri şeydir. Biz boşlukla, boş yapanlarla değil, ülkesi ve milleti için dolu heves ve heyecanları olanların ne söylediğine, neyi hedeflediğine bakıyoruz. Ancak bazı kilit mahiyetli tartışma konularıyla ilgili de görüşümüzü paylaşmak istiyoruz. Bir defa siyasetin yumuşama ve normalleşmesinin vasatı Türkiye ve Türk milletinin ortak değerleri, ortak çıkarları, ortak geleceğidir.

Bahçeli, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'i hedef alan açıklamalarda da bulundu. Bahçeli'nin konuşmasından öne çıkanlar şu şekilde:

Osman Kavala çıkışı

  • Kimse mahkemeye talimat veremez. Yargı yetkisini kullanan bağımsız mahkemelerdir. Mahkeme kararları değiştirilemez. Gezi Parkı davasında hüküm alan Osman Kavala ağırlaştırılmış müebbet hapse çarptırılmıştır ve diğer sanıklar da ceza almıştır. Kavala için sipariş veriliyor. Ceza kararlarını veren bağımsız ve tarafsız mahkemelerdir. Kimse mahkemelere talimat veremez.
  • Bilhassa Gezi Parkı Davasında hüküm alan Osman Kavala’nın yeniden yargılanması ya da serbest bırakılması hususunda kamçılanan sipariş bir süreç devamlı surette ilerletilmektedir. Bahse konu ettiğimiz şahıs, Türk Ceza Kanunu’nun 312’inci maddesinde düzenlenen; “Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya ve görevini yapmasını engellemeye teşebbüs” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmıştır. Gazi Parkı davasında yargılanan diğer sanıklar da 18’er yıl ceza almışlardır. Bu kararı veren bağımsız ve tarafsız Türk yargısıdır.

Özgür Özel'e yüklendi

  • Neymiş, CHP Genel Başkanı, Avrupa Parlamentosu’nu ziyaret ettiğinde, “saati sorunca, sen önce Kavala’yı çıkar” cevabını almış.  Anlamadığımız şudur, Sayın Özel’in kolunda saati yok mudur? Haydi yok diyelim, beraberindeki arkadaşlarında da mı yoktur? Sayın Özel’in saati sormak yerine PKK’ya ve FETÖ’ye verilen destekleri muhataplarının yüzüne vurması gerekmez miydi? Türkiye hukuk devletidir, yargımız bağımsız ve tarafsızdır demesi taşıdığı sorumluluğa uygun düşmez miydi?
  • AB’li politikacıların kara propagandasına kulak verip bunları ham haliyle ülkemize taşıyacağına Türkiye’nin egemen devlet onuruna korkusuzca sahip çıkması doğru olmaz mıydı?
  • Bırakın Kavala’yı da kanun kaçağı FETÖ’cüleri ve PKK’lıları Türkiye’ye ne zaman teslim edeceksiniz sorusunu soramaz mıydı? Sayın Özel saati merak ederse, rahat olsun, bana sorabilir, köstekli saatimi açar, kendisiyle açık açık da paylaşırım.

Abdülkadir Selvi'yi hedef aldı

  • Gezi Davası'na ceza verilmesine esas teşkil eden ve ortadan kaldırılmak istendiği iddia edilen Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nden kastedilen başbaşkan ve bakanlar kuruluymuş. Eğer yapılan itirazlar reddedilirse Gezi sanıkları Anayasa değişikliği ile getirilen sistemden yararlanacaklarmış. Yeni hükümet sisteminde yürütme gücü bakanlar kurulu tarafından değil, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi tarafından kullanılmaktaymış. Başbakan ve bakanlar kurulu, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin içinde yaşatılıyormuş. Suçun mağduru olan hükümet, yasa ve anayasadan çıkarılmış. Ortada mağdur olmayan bir suç kalmış. Mağdur olmayan suç olmazmış!
  • Emin olunuz bunları kaleme alan şahıs, doğrudan doğruya 'Osman Kavala serbest bırakılmalıdır' dese daha tutarlı ve omurgalı bir açıklama yapmış olurdu. 'Suç eskidi, yeni sistemde geçersiz' demek devleti ve milleti bilmeyen, bilse de hasır altı eden tetikçilerin ve kimliksizliklerin harcıdır. Bunlar Gezi'nin gizli adamlarıdır.

Sinan Ateş iddianamesi

  • Hayatlarında tek bir ülkücünün hukukunu ve haysiyetini gözetmeyen mihrakların partimiz ve Ülkü Ocaklarını cinayetle anma teşebbüsleri ayrıca değerlendirilmesi gereken şerefsizce bir saldırganlıktır.
  • Bugüne kadar niye iddianame hazırlanmadı diye sordular. İddianame hazırlandı, içi boş dediler. Davamızı yargılamak için kuyruğa girdiler. MHP olarak beklentimiz şudur; iddianame ile ilgili mahkeme tarafından kabul edilip yargılanma süreci derhal başlatılmalıdır.
  • Kimin elinde hangi bilgi ve belge varsa mahkemeye sunmalıdır. Hatta şahit olarak dinlenmek isteyenlere mahkeme kapısı açılmalıdır. Televizyon ekranlarında mahkeme yargılanamaz. Ne biliyorlarsa acilen mahkemeye yetiştirsinler. Bakalım hukuki süreç Ankara'da mı bitecek, Pensilvanya'ya mı dayanacak hep beraber göreceğiz.

ü

ü